
Tirol’ün FPÖ başkanı Markus Abwerzger, Özgürlük Partisi’nin 2023’te iltica ve göçmenlik politikası konusunda olası bir referandumunu destekliyor. APA röportajında Abwerzger, mevcut gelişmeler ışığında, bunun “zamandan fazla” olacağını söyledi. Her halükarda, eyalet partisi lideri, federal parti başkanı Herbert Kickl’in yakın zamanda böyle bir “Avusturya ilk 2” referandumu düzenlemeyi düşündüğünü belirtmesini “çok olumlu bir fikir” olarak nitelendirdi.
1993 yılında Jörg Haider tarafından “Önce Avusturya” adı verilen benzer bir referandum başlatıldı. O zamanki FPÖ referandumu 416.531 kişi tarafından imzalandı ve hararetli sosyo-politik tartışmalara neden oldu. Örneğin, “SOS Mitmensch” organizasyonu, Viyana’da 300.000’e kadar kişinin katıldığı sözde “Işık Denizi” ni bir karşı tepki olarak düzenledi.
Abwerzger, siyasetin sorumlularının bir kez daha sığınma konusunda Avusturya nüfusunun çoğunluğuna karşı politika izleyeceklerini, bu nedenle böyle bir referandumun ciddi bir şekilde düşünülmesi gerektiğini açıkladı. Tirol FPÖ başkanı, “İltica krizi de tamamen uyuyakaldı” dedi. Gerçek savaş mültecileri için meşru sığınma ile yasa dışı göç arasında hiçbir fark yoktur. “Kısıtlayıcı iltica politikası” yürüten ve bu nedenle benzer göç hareketleriyle karşı karşıya kalmayan Başbakan Viktor Orban yönetimindeki Macaristan gibi rol modeller var.
Bu ülkede ise ölümcül bir “hoş geldin kültürü” telkin ediliyor. Ne de olsa “sadece genç erkekler”, özellikle Bangladeş veya Hindistan gibi ülkelerden “yüzde yüz” sığınma hakkı kapsamına girmeyen ülkelerden göç etmek isteyecektir. Burada, sığınma başvurusunda bulunmalarını en başından engellemek önemlidir. Abwerzger, “Bu yanlış araç,” diye açıkladı. “Geri itmeye” ihtiyacınız var, göçmenlere Avrupa’ya veya Avusturya’ya gelmeye bile çalışmamaları gerektiğinin sinyalini vermek önemlidir.
Kickl, ikincisini İçişleri Bakanı olduğu dönemde başardı. “Örneğin, ‘ilk kabul merkezleri’nin adını ‘gidiş merkezleri’ olarak değiştirerek. Söz dolaşıyor. Mülteci politikasının her zaman sembollerle bir ilgisi vardır” diyen Abwerzger, “Kickl’in İçişleri Bakanı olduğu dönemde çok daha az iltica başvurusu oldu, ancak daha çok sınır dışı edildi” dedi.