Sebastian Kurz çekilme etti fakat çekilme etmedi. Eski Şansölye, halefi ve yakın sırdaşı Alexander Schallenberg’in gölgesinde ipleri elinde tutmaya devam etmek istiyor. “Sistem Kurz” yaşıyor. Bernd Riegert’in bir analizi.
Almanya’nın cenup komşusu Avusturya, son günlerde kargaşa ve bunalımlı bir siyasal dramanın peşinden yeni bir hükümet başkanına haiz. Sadece, onların iradesine karşı. Sebastian Kurz’un halefi Alexander Schallenberg, kendisini “İradesine karşın Federal Şansölye” olarak tanımlıyor.
Bundan önceki Dışişleri Bakanı, Viyana’daki Ballhausplatz’da Federal Başbakanlık’ta yemin ettikten sonrasında, Şansölye olmak “asla istemediğim bir onur” dedi. Fakat onun da geri çevrilmemiş olması bir onurdur. Ne de olsa, önceki hükümet başkanı Sebastian Kurz, yakın sırdaşından görevi devralmasını istemişti.
Kurz, ciddi yolsuzluk iddiaları üstüne kendisine ve Hıristiyan Demokrat Avusturya Halk Partisi’ndeki (ÖVP) bazı arkadaşlarına karşı çıkmak mecburiyetinde bırakıldı. Kurz bunu gönüllü olarak değil, aksi takdirde ÖVP ile hükümeti feshedecek olan yeşil koalisyon ortağının baskısı altında yapmış oldu.
Sağ mı yeşil mi? Her her neyse, aslolan sorun Şansölye.
Kurz kendini kurban olarak görüyor. 2017’de yalnız 31 yaşlarında olan dünyanın en genç hükümet başkanı meteor benzer biçimde bir kariyere haiz. İstifa etmişti, bu yüzden Kurz, bundan dolayı onunla ilgili değil Avusturya hakkındaydı, diye bir tv hitabı esnasında acıklı bir halde kaydetti.
Birçok Avusturya medyasındaki siyasal yorumcular bu olağandışı bencilliğe tamamen inanmıyorlar. Sonunda, yeni yolsuzluk vakası esnasında, bir “Project Ballhausplatz”da ilkin Hıristiyan Demokrat Parti’yi sonrasında da onu devralmada çalışan bir “Sistem Kurz” olduğu ortaya çıktı. Şansölyelik.
.
