İlk karşılaşmalar bir şahıs hakkında fazlaca şey söyleyebilir. Peki, uygun selamlaşmalar, etkileşimin gidişatını ne kadar etkisinde bırakır?
Bu tür soruları yanıtlamak için uzmanlar bir takım derinlemesine selamlama emek harcaması yürüttüler. İnsanları gözlem ortamına çağırdılar ve yabancıları selamlamalarını sağladılar (iştirakçilerin “ilk hareketi yapmasına” ve naturel bir halde cevap vermesine izin vermek için eğitilmiş bir adam, bir karı vardı). Katılımcılardan bazı durumlarda karşıdakilerine rol yapmaları istendi. Deneyden ilkin, katılımcılar bir takım kişilik ve toplumsal beceri ölçümlerini tamamladılar.
Katılımcılara, öteki kişinin ya yakın bir dost ya da minik bir tanıdık olacağını yada samimi bir mevzu hakkında ya da daha nedensel (favori tv programı şeklinde) bir mevzu hakkında konuşacakları söylendi. Sonrasında konuşmalardaki etkileşimlerin yalnız selamlama kısımları videoya kaydedildi
Videolar, selamlaşmaların samimiyetini değerlendiren yargıçlara yayınlandı. Beklendiği şeklinde, bir tanıdık yerine yakın bir arkadaşı selamlıyorlarsa, yakınlık derecelendirmelerinde mühim bir fark vardı ve dostlar arasındaki selamlaşmalar fazlaca daha samimi olarak derecelendirildi. Sadece, şaşırtıcı bir halde, tartışmaları ihtiyaç duyulan mevzunun mahremiyeti üstünde hiçbir tesir yoktu (samimi ve gündelik) ve cinsiyet farklılıkları da yoktu (etkileşimdekilerin cinsiyeti tamamen çaprazlandı. Her ihtimalde, uzmanlar yakınlık derecelendirmelerinde cinsiyet eşleşmelerini dikkate aldı.
Çoğu zaman Hangi Selamlaşmalar Kullanıldı?
Burada bir cinsiyet farkı bulunmuş oldu. Karma cinsiyetten çiftler daha çok sarılma eğilimindeyken, aynı cinsiyetten çiftler el sıkışma yada öteki kişinin omzuna hafifçe vurma eğilimindeydi. Selamlamaların bir çok herhangi bir temas içermiyordu (el sallama, baş sallama vb.). Bununla beraber, rol yapma partneri bir tanıdık yerine bir dost olarak tanımlandığında, dokunma içeren selamlamaların bir çok gerçekleşti.
Netice olarak, bu sonuçlar, başkalarını selamlarken yada selamları izlerken kendi deneyimlerinizle örtüşebilir. Fakat ya kişilik?
Sonuçlar oldukça açıktı. Dışadönükler daha samimi selamlaşmaları tercih etme eğilimindeydiler, sadece teşhirci insanoğlu (“sahnede” olmayı ve ilgi odağı olmayı sevenler ) ve toplumsal açıdan yetenekli ve kendini ifade eden insanoğlu en samimi selamlamaları yapıyorlardı.
Peki, iş görüşmelerinde yada birini etkilemeye çalışırken selamlaşmak şeklinde resmi durumlar için ne şeklinde sonuçlar doğurur? Bilinenin aksine resmi ortamlarda da aşırıya kaçmayan samimi selamlaşmalar sıcak karşılanıyor. Uygun merhabalar, etkileşimin gidişatını renklendirebiliyor ve daha pozitif yönde bir izlenime yol açabiliyor. Araştırmalara nazaran bir kişinin toplumsal becerileri ile selamlama yakınlığı içinde ciddi bir ilişki vardı. Bu durum doğru selamlaşmanın ve yazışma becerilerinin öğrenilebileceğini ve geliştirilebileceğini gösteriyor. Arkadaşlarınızla yada yabancılarla selamlaşmanıza dikkat edin. Öteki selamlamayı gözlemleyin ve neler öğrenebileceğinizi görün.
Keyifli ve enerji dolu bigün dilerim.
Dr. Yasemin GEÇERLER
www.aysetolga.com
