Almanya’nın başkenti ve en büyük şehri olan Berlin, doğanın, kültürün, modern batı dünyasının en gezilesi, görülesi şehirlerinden birisidir. Kuzey Almanya’da Spree ve Havel nehirleri arasındaki kumluk bir alana kurulmuş olan Berlin, kendisini Doğu ve Batı olarak ikiye bölmüş, ancak sonrasında yıkılmış duvarıyla da tüm dünyada ünlüdür. Şimdilerde Avrupa’nın, hatta dünyanın siyasi, ekonomik, kültürel anlamda en değerli şehirlerinden birisi olan Berlin, Berlin Duvarı’nın örülmesi ve doğudan batıya geçişin yasak olduğu dönemlerde baştan inşa edildiği için şehrin en gözde yapıları olan binalar, büyükelçilikler, müzeler, saraylar tamamen doğuda kaldı. İşte bu bakımdan şehrin ortasında günümüzde hala bir duvar bulunmamasına rağmen, duvarın etkisi görülebiliyor. Dünya Savaşları, ekonomik bunalımlar ve kalkınmalar, Almanya’da doğup dünyanın takdirini kazanan yazarların, müzisyenlerin, bilim insanlarının etkileri Berlin’de ve Berlin’in dokusunda inanılmaz farklar yaratmış ve bir “dünya şehri” haline getirmiştir. Tüm bunları tek tek hesaba katıp size bu şehrin en gezilesi, en görülesi yerlerini tanıtmak istedim.
Ayrıca Berlin’de yaşayan Türk topluluğuna da bir paragraf açmakta fayda var. Zira Berlin’deki en büyük yabancı topluluk ve Türkiye dışında yaşayan en büyük Türk topluluğu 200.000’lik bir sayı ile Türkiye’den Berlin’e göçen Türklerdir. Berlin’de o kadar çok fazla sayıda Türk yaşıyor ki; özellikle Kreuzberg bölgesinde kendinizi Türkiye’de gibi hissedebilirsiniz. Dönerciler, pideciler, tamirciler, sokakta koşturan çocuklar, mahalle aralarında oturan kadınlar hemen her şey size Türkiye’den bir kesit gibi gelecek.
Berlin’de nereye gitsek?
- Almanya Federal Meclisi
Berlin’e gitmek gibi bir planınız varsa, şahane mimarisi, Berlin’i baştan aşağı izlemenize olanak veren manzarası ve Almanların Hitler dönemi ile nasıl yüzleştiklerini gözler önüne seren fotoğraflarıyla Almanya federal Meclisi’ni ziyaret etmelisiniz. 1894 yılında yapımı tamamlanan binanın tarihi dokusu ve cam kubbesi çok görkemli.
- Berlin Duvarı Anıtı
“Utanç Duvarı” olarak da bilinen Berlin Duvarı Anıtı; tarihi bir utancın anılarını yansıtması, Berlin’in geçmişini günümüze taşıyor olması ve muhteşem sokak sanatçılarının grafitileri ile görülmeye değer bir anıt.
- Topography of Terror
Hitler dönemini baştan aşağı fotoğraflayan bir Alman tarihine şahit olacaksınız. Dönemin ırkçılığının çok detaylı ve net bir şekilde resme döküldüğü müze ya da sergi etkileyici ve ilginç bir deneyim olabilir.
- Mauermuseum
Zamanında Doğu ve Batı Berlin arasında Amerikan askerlerinin denetiminde olan CheckPoint Charlie, geçmişe farklı bir gözle bakmanızı sağlayacak. Açık hava sergisi ve müze yine bir Alman tarihi klasiği sayılabilir. Savaş döneminde kullanılmış en ilginç teknikler ve katı yöntemler burada sergileniyor.
- Victory Column
Berlin’i 360 derecelik bir açıyla izlemenize olanak veren kuleye tırmanmak biraz zahmetli olsa da, Berlin’e gelmişken görmemek olmaz.
- Holokost Anıtı
Hitler döneminden katledilen Avrupalı Yahudilerin anısına oluşturulmuş bir anıt bölgesidir. Katliamı, ölümü, yok edilişi çok sessiz ve derinden anlatan, hissettiren bir kasvetli, ancak tarihi gözler önüne sermesi bakımından önemli bir yer. Hitler Almanya’sının katlettiği Yahudilerin anılması için oluşturulmuş bu anıt alanı, tam olarak 19.000 metrekare büyüklüğünde.
- East Side Gallery
Rengarenk grafitilerle süslenmiş, soğuk savaş dönemini daha katlanılabilir şekilde resmetmiş bir mekan. Dünyaca ünlü sanatçıların renklendirdiği resmettiği bu duvar, Berlin Duvarı’nın bir parçası, Spree Nehri kıyısında ilgi çekici bir açık hava müzesi. 105 farklı resmin görüldüğü bu duvar, Berlin’in uluslararası özgürlük anıtı olarak biliniyor ve savaş sonrasının güzel günler getireceğini anlatıyor.
- Tiergarten parkı
Yeşili, doğayı, bin bir çeşit doğal güzelliği görmek için doğru bir adres Tiergarten. Şehrin ortasında kocaman bir orman düşünün ve burada şirin kafelerde dinlenip bir şeyler içmek, Pazar günleri bit pazarını ezmek harika.
- Zoologischer Garten
Yine şehrin ortasında, yine yeşil, yine doğa ve hem de doğal ortamında yaşayan bin bir çeşit hayvanı gözleme şansı sizi bekliyor.
- Garten der Welt
Berlin’e ya da aslında Almanya’ya gidiyorsanız doğal güzelliklere doyacaksınız. İşte bunlardan birisi de Garten der Welt’tir. Eşsiz bir mimari eşliğinde dünyanın pek çok yerine özgü bitkilerin, çiçeklerin bir araya getirildiği bu dev bahçe her yaştan ziyaretçi için uygundur.
- Berlin Cathedral
Kutsal mekanlara meraklı olanların ve şehir manzarası sevenlerin çok etkileneceği tarihi, dini ve turistik bir yapı. 1700’lü yılların Barok tarzını yansıtan, 1894’te yenilenince neo-barok imajına bürünen katedral panoramik bir Berlin manzarası sunuyor.
- Kaiser Wilhelm Memorial Church
Tarih ve özellikle de dinler tarihini seviyor, ilgileniyorsanız gidip görmenizi öneriyorum. 2. Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkileri hem fotoğraflarda hem de hasar gören duvarlarda gün yüzüne çıkmış.
- Postdamer Platz
Öncelikle belirteyim ki; Postdamer Platz gökdelenlerin ve kültürel yapıların bulunduğu merkezi ve ilgi çekici bir meydan. Yiyecek, içecek, kültürel birikim, hediyelik eşya dükkanları, doğal güzellikler ve çok daha fazlası bu meydanda sizi bekliyor. Berlin’in en meşhur meydanlarından biri olan Postdamer Platz, Berlin’in modern ve Avrupalı yüzünü simgeliyor.
- Mitte
Yürüyerek ya da bisikletle gezebileceğiniz Mitte, tam da Berlin’in ortasında eşsiz mimari yapılar, kafeler, restoranlar, dükkanlar hepsi burada.
- Brandenburg Tor (Brandenburg Kapısı)
1700’lü yıllarda inşa edilen bu kapısı; şehir merkezinde bulunması ve Berlin’in simgesi olması dolayısıyla görmenizi önerdiğim tarihi güzelliklerden birisidir.
- Spielbank
Eğlenmeyi ve biraz da içki içip şans oyunları oynamayı seven yetişkinler için nezih bir mekan. Profesyonel bir işletme ve nezih bir ortamda keyifli bir zaman geçirebilirsiniz.
- Strandbad Weissensee
Berlin’e gidip uygun bir ücret ödeyerek güzel bir göl manzarası eşliğinde içeceğini yudumlamak isteyenler için güzel bir alternatif. Bununla birlikte enfes Alman pastası çeşitlerinden ve kahvesinden tatmak mümkün.
- Television Tower
Yerden 203 metre yüksekliğe asansörle çıkıp, eşsiz şehir manzarasını izlemek çok etkileyici. Özellikle de hava karardıktan sonra çıkarsanız, çok daha büyüleyici bir atmosferle karşılaşacaksınız.
- Alexander Platz
Hem şehrin ortasında hem de tarihi değerde bir meydan olan Alexander Platz, Berlin’in simgelerindendir. Yemek yiyebileceğiniz, alış veriş yapabileceğiniz bir uğrak noktasıdır. Bir Avrupa şehrinde bulunmanın tadını alabileceğiniz bu meydanda, ünlü televizyon kulesi (Berliner Fernsehturm) da bulunuyor.
- Unter den Linden
Tarihi ve kültürel bir yürüyüş alanı olan Unter den Linden, ıhlamur ağaçlarının arasında yürümenize imkan tanıyan doğal bir güzellik. Buradan yürüyerek Brandenburg Kapısı’na çıkmak da mümkün. Merkezi bir yerde olması, eşsiz anılarını ölümsüzleştirecek fotoğraflar çekmenize olanak vermesi ve sevimli kafelerde dinlenme imkanı sunmasından dolayı gidip görmenizi öneriyorum.
