Bir hayat ağacı olarak “Anne”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Anne… Barınak, ev, koruma elde eden bir ağaç. Tırmanabileceğin ve oradan beslenebileceğin bir ağaç. Hemen hemen oldukca daha küçükken, sana oldukca büyük görünen bir ağaç. O senin ağacın. Dünyadaki mistik inanışlarda yaşam ağacı yaşamın çevresinde döndüğü düşey bir eksendir. Benzer şekilde, annen de ailenin ve evlatları duygusal yaşamının çevresinde geliştiği eksendir.

Peki, kimler annelik edebilir?

“Anne” terimini belli bir evladı doğurmuş olan bir hanımla sınırlayamayız. Anneden söz ettiğimde bu temel işlevi gören kişiden söz ediyorum, “İyi Anne” terimi ise hayatınızda sizi besleyen, sakınan, sizinle ilgilenen, her hangi bir yetişkini ifade edebilir. Her hanım annelik rolüne kolay uyum sağlayamaz, gene de tabiat biyolojik anneye her türlü pozitif yanları sağlamak için elinden geleni yapar. Araştırmalar annelerin içgüdüsel olarak bebeklerin tercih etmiş olduğu benzer biçimde davrandıkları görüşünü destek sunar.

Yeterince “İyi Anne” olmak…

Anneler muhteşem olmak zorunda değildirler, olamazlar da. Mükemmellik, eğer var ise, çocuğun algısıdır – anne onun ihtiyacını yeterince iyi bir halde karşıladığında tam bir hayranlık hisseder. Bu iyidir şu sebeple bir mevzuda tamamen birisine bağlıysanız onun bu işi yapabileceğine inanmak istersiniz. Çocuğun annesiyle ilgili iyi şeyler hissetmesi annenin çocuğa bağlanması için de yararlı olduğundan, sapmaları ve tam uyumun eksikliğini göz ardı etmek ve pozitif şeylerin altını çizmek hem ruhsal açıdan hem de gelişim açısından iyi bir stratejidir.

Yeterince “İyi Anne” terimi meşhur psikanalist D. W. Winnicott tarafınca bir çocuğa hayata iyi bir başlangıç yapabilmesi için lüzumlu olanları kafi bir halde sağlayabilen anne için kullanılmıştır. Winnicott yeterince “İyi Anne”liğin ilk adımı olarak çocuğa uyum sağlayabilmeyi öngörmüştür. Yazar yeterince “İyi Anne”nin işe iyi mi bebeğin gereksinimlerine neredeyse tam bir uyum ile başlayacağını ve sonrasında bebeğin düş kırıklığıyla baş edebileceği bir hızla gittikçe daha azca uyumlu hale geleceğini tanımlar. Bebeğin gereksinimlerini tam olarak karşılamaya devam eden ve sonrasında yeni davranışlar öğrenmesi, yeni kabiliyetler geliştirmesi ve yokluklar ve düş kırıklıklarıyla baş edebilmesi için bebeği birden bunlardan yoksun bırakan bir anne.

Birçok emek verme annenin “İyi Anne’lik edebilmek için çocuğuna yüzde yüz uyum içinde ve devamlı ulaşılabilir olmak zorunda olmadığını gösterir. Yüzde otuz uyumluluk yeterlidir (beraber uyum içinde olmak, bir çocuğa uymak). Psikoterapist ve yazar Diana Fosha’ya bakılırsa, “Mevcud uyum eksikliğini düzeltmek ve ideal ilişkiyi tekrardan kurma kabiliyetinin varlığı da minimum bu uyumun naturel olarak varlığı kadar (hatta daha çok) önemlidir”. Yeterince “İyi An- ne”nin her ilişkide ortaya çıkabilecek kaçınılmaz çatlakları onarabilmesi gereklidir. Daima tam doğru davrana- mayacaktır, fakat yanlış yaptığında onu iyi mi düzeltebileceğini öğrenmek zorundadır.

Araştırmalar annenin çocuğuna bu şekilde destek olabileceğini gösterir. Bebekler dünyaya anneleriyle sıkı bir bağ oluşturmak mevzusunda bir talep ve potansiyel ile gelirler. Hem de annenin onarıcı çabalarının çoğuna karşılık vermek için heveslidirler. Tahmin edebileceğiniz benzer biçimde bir bebek için bu ilişkide kaçınılmaz olarak ortaya çıkabilecek kesintileri onarabilmek güçlendirici bir şeydir. Tersine, annenin dikkatini çekememek, ilişkide bir kopukluk olduktan sonrasında ilişkiyi tekrardan kuramamak bebeğe kendisini ilişkiler ve gereksinimlerini karşılamak mevzusunda beceriksiz hissettirir ve cesaretini kırar. Anne geri çekildiğinde ve çocuğunun gereksinimleriyle yeterince uyumlu olmadığında çocuk öteki yolları dene- mektense anneyle uyum içinde olmayı bırakır. İlişkinin başlangıcında bu kopukluk Winnicott’un “yanlış kişilik” söylediği durumu oluşturur.

“İyi Anne” Mesajları…

Kimse kusursuz olmadığı için “İyi Anne” resmimiz sadece bir ideal ya da bir modeldir. “İyi Anne” bildiri örnekleri:

  • Burada olduğun için mutluyum. Bir çocuğun duyması ihtiyaç duyulan mühim ilk mesajdır. Bu bildiri bebeğe onun kıymetli ve istenen birisi bulunduğunu belirten davranışlar kanalıyla verilir.
  • Seni görüyorum. Bir anne “Seni görüyorum” mesajını doğru bir ayna olmakla  ve uyum mevzusundaki  ile verir. Mesela, neyi sevdiğimizi ve sevmediğimizi bilir. Nelere ilgi duyduğumuzu ve şeyler hakkında neler hissettiğimizi bilir. Görülmek tanınmaktır.
  • Benim için özelsin mesajı (ki çoğu zaman sözle söylenmez) bizlere hususi ve kıymetli olduğumuzu söyler. Öteki mesajlar benzer biçimde bu da olduğumuz şahıs olarak görüldüğümüz algısıyla beraber olmalıdır, böylece sığ ve dışarıdan görünen kalite ya da imajdan meydana gelen özgünlükle ilişkimiz olmaz.
  • Anne “Sana saygı duyuyorum” mesajını bir evladı denetim etmeye ihtiyacı olduğu zamanlarda değil, onun eşsizliğini desteklemek, çocuğun seçimlerini ve kararlarımı kabul ettiğini belirtmek ve onu olduğu şahıs olarak kıymetli bulduğunu anlatmak için verir.
  • Seni seviyorum çoğu zaman bu kolay sözcüklerle anlatılır, fakat gene de anlamlı olması için içten  ve gerçek bir halde yaşanması gereklidir. Birçok çocuk bu sözcükleri günde birkaç kez duyar, ötekiler yaşamları süresince bu sözcüklerden uzaktırlar. Sevgiyi ifade etmenin en etkili yolu muhtemelen sözcükler değil, dokunma, ses tonu, gözler ve yüz ifadesi, vücut dili ve çocuğa gösterilen özendir.
  • İhtiyaçların benim için mühim. Benden yardım isteyebilirsin. Bu mesajla annenin dikkatinin ve samimi bir ilgiden kaynaklandığı duygusunu alırız. “Benden yardım isteyebilirsin” mesajı izin verir; çocuğa gereksinimlerini benden gizlemen ya da onları kendi başına karşılaman gerekmiyor der.
  • Buradayım. Bana güvenebilirsin. Bununla ilgili bir bildiri da “Sana vakit ayırırım” olabilir. Bu annenin ulaşılabilir bulunduğunu, çocuğa öncelik ve kıymet verdiğini ifade eder.
  • Seni korurum. Güvende olmak hissi bir çocuk için rahatlamak ve dışa dönmek için temel unsurdur. Güvenlik olmaksızın, dünyanın içine girmeyi asla öğrenemeyiz. Bizlere bakan bir kişinin koruması olmaksızın tek korumamız ufak kalmak ve kişiliğimizde savunmacı yapılar oluşturmaktır.
  • Bende rahatlık bulabilirsin. “Benimle birlikteyken evde olabilirsin” anlama gelir. Tamamımız oynamak zorunda olmadığımız, tamamen kendimiz olabileceğimiz ve diğerlerinin yanında rahat, dingin hissettiğimiz bir yerde olmak isteriz.
  • Senden hoşlanıyorum. Benim içimi aydınlatıyorsun. Varlığının sevildiğini bilmek, ışığının görülmesi her evladı mutlu eder.

                                                                    

Hazırlayan,

Uzm. Psk. Nur Metin Korkmaz

www.aysetolga.com

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
cool
Cool
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Viyana Blog - Güncel Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!