Bizden Bir Ada Sisam

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Arzu Yarımadası’na 1650 metre uzaklıktaki Sisam Adası (Samos), Yunanistan‘ın Türkiye‘ye en yakın Ege adalarından. Öncesiz dost, sonsuz düşman, gönüllerin kardeşi, siyasetin düşmanı… Kargaşa ve bunalımlı ilişkilerin odak noktası olan Yunanistan bir adım kadar yakınımızdayken, senelerdir yaratılan türlü bahane günden güne uzaklaştırdı iki milletin yakın kültürünü birbirinden.

Beyaz perde filmlerinden, birkaç pembe diziden gördüğümüz kadar, kimi zaman de anneannemizin, dedelerimizin anlattığı kadarıyla kesintili de olsa zihnimizin bir köşesine sıkıştırdık Yunanları. Bülent Ecevit’in 1947 senesinde Londra’dan ses etmiş olduğu Türk-Yunan şiiri kadar iyi anlatılamaz ilişkiler kim bilir.

Türk-Yunan şiiri

Sıla derdine fikir anlarsın
Yunanlıyla kardeş bulunduğunu
Bir Rum şarkısı duyunca gör
Gurbet elde İstanbul çocuğunu
*
Türkçe’nin ferah gönlünce küfretmişiz
Olmuşuz kanlı bıçaklı
Gene de bir sevgidir içimizde
Bu şekilde sulh günlerinde saklı
*
Bir soyun kanı olmasın varsın
Damarlarımızda akan kan
İçimizde şu deli rüzgâr
Bir havadan
*
Bu yağmurla eli açık
Bu güneşle sıcak
Gönlümüzden bahar dolusu kopan
İyilikler kucak kucak
*
Bu sudan bu tattandır ikimizde de günah
Tüm içkiler şeklinde ziyanı kadar leziz
Bir iklimin meyvesinden sızdırılmış
Bir içkidir kötülüklerimiz
*
Aramızda bir mavi büyü
Bir sıcak deniz
Kıyılarında birbirinden güzel
İki milletiz
*
Bizimle dirilecek bigün
Ege’nin altın çağı
Yanıp yarının ateşinden
Eskinin ocağı
Ilkin bir kahkaha çalınır kulağına
Sonrasında Rum şiveli Türkçeler
O Boğaz’dan söz eder
Sen rakıyı hatırlarsın
Yunanlıyla kardeş bulunduğunu
Sıla derdine fikir anlarsın

Bülent Ecevit, Londra (1947)

Kuşadası Arzu Yarımadası Ulusal Parkı’nın bir tek bin 650 metre karşısında yer ediniyor. Sisam. Biz Sisam diyoruz, Yunanlar Samos. Yanı başımızdaki adaları tanıma hevesiyle, adadaki Yunan arkadaşımın davetiyle bir fırsat yaratıyorum ansızın. Sıkıştırılmış dinlence zamanları bir araya erişince tadına doyum olmayacak bir bulgu başlıyor içten içe.

İki ülke içinde vizesiz gezi problemi dillendirilirken ben Kuşadası’ndan biniyorum feribota sükunet içinde. Türkiye’yi ziyarete gelmiş, bir çok Kuşadası’ndaki otellerde konaklayan yabancı turistler günübirlik yolculuklarla Samos’a akın ediyorlar. Onların kalabalığı ve gürültüsü içinde mavi sulara seyre dalıyorum. Bir saati birazcık aşan deniz yolculuğunda yarı uyur vaziyette kendime gelmeye çalışırken Türkiye’den görünen kısmı aşıp adanın merkezi olan Vathi’ye vardığımızı farkediyorum.

Samos hakkında bilgiler

Toplam 34 bine yaklaşan nüfusuyla Türk-Yunan ortak kültürünün en belirgin izlerini taşıyan adada sessiz, sakin, kendi halinde bir yaşam var. Feribot limana yanaşır yanaşmaz limandaki polislerin yolcuların inmesine onay vermesini bekliyoruz. Büyük bir yolcu kalabalığı polislerden gelecek onay işaretine odaklanmış vaziyette adeta birbirlerini eziyor. İşaretle birlikte harekete geçen turistlerle geçişlik kuyruğuna giriyoruz.

Ege adaları içinde Midilli ile beraber en yeşil ve en suyu bolca olan yermiş Sisam. Zorlanırsa bir tam günde adım adım gezilebilecek bir ada olmasına karşın sindire sindire şimal ve cenup yönlü olarak iki parçada değerlendirilmeli. Dostum Chrysostomos karşılıyor limanın derhal girişinde.

Sisam-Gezisi

Otomobile atladığımız şeklinde adanın merkezi olan Vathi’den sonrasında en büyük ikinci şehrine, Karlovassi’ye gidiyoruz. Osmanlı döneminde yüksekliği ve kış koşullarındaki kar yağışlarının etkisiyle Karlıova denirmiş buraya. Vathi’ye 35 kilometrelik mesafedeki Karlovassi İzmir’in ilçesi Seferihisar’la karşı karşıya bakıyor. Şimdilik haftada birkaç günle başlamış olan Seferihisar Karlovassi feribot seferlerinin sıklaşmasıyla ilişkiler daha da gelişebilir.

Denizin kıyısından daracık yollardan ulaşıyoruz Karlovassi’ye. 10 bine yaklaşan nüfusuyla adanın üçte biri burada yaşıyor. Karşı kıyılar net bir halde görülürken koşuşturmadan uzak bu coğrafyada Yunan siestasına eşlik ediyorum ben de.

Karlovassi 

Kısa bir süreliğine erişince evde oturup durmak olmaz. Gerçi İzmir koşturmacasından uzaktayken bir tek oturup dinlenmek de yeter bana ya. Güzel plajlarla bezeli adada ilk durağımız Potami Plajı oluyor. Seferihisar’a nazır Potami’de hepimiz soğuk içeceklerini yudumlayarak tavlaki oynuyor. Bizdeki tavla Yunanistan’da tavlaki formunda yaşam bulmuş. Kurallar aynı haliyle. İsimler değişik, duygular benzer.

Samos-Adasi-Yunanistan

Yunanistan’daki kriz söylemleri ve bizlerin TV’lerden görmüş olduğu ülke gerçeği adalarda aynı değil. Hepimiz olayların Atina eksenli bulunduğunu söylerken, ada genelindeki insanların gelir düzeyi ve yaşam biçimleri ekonomik krize karşın asla değişmemiş. Durum bu şekilde olunca Türk tarafındaki “bizim turistlerimize gereksinimleri var” söylemleri kesinlikle gerçeği yansıtmıyor.

Sabah 7’de başlamış olan mesai 14.30’da sonlanıyor. Derhal peşinden derin bir sessizlikle birlikte hepimiz dinlenmeye, yiyecek yemeye, kafelere akın ediyor. Güneşi yolcu ederken hafifçe alkollü soğuk içkilerimizi söylüyoruz. Her siparişle beraber minik bir kabın içinde peşinen kesilmiş yazar kasa fişi sizin ödeyeceğiniz hesabı gösteriyor. Vergi denetimlerinin sıkılığı her işletmede fişlerin ödeme yapılmadan, daha sipariş verildiği anda kesilmesini mecburi hale getirmiş.

Sisam-Seyahati

İrili ufaklı birçok şapelin sıralandığı karayolunda mistik kokuyu duymak için adımlarımızı sıklaştırarak ilk bulduğumuz kapıdan içeri giriyoruz. İnananlara emanet edilmiş şapellerde sessizlik hakim. Yanan mumlara göz atıp, iyi dilekleri yaratana gönderiyoruz.

Güneş hemen hemen talibi terk etmeden dönüğümüz evimizin balkonundan görkemli kilise manzarasıyla ayakları uzatıp, işte dinlence budur diyerek gevşedikçe gevşiyorum. Kimi zaman yoğun koşturmacanın ortasında iş haricinde hiçbir şey yokmuş şeklinde yaşarken, her şeyi kendimiz de dahil olmak suretiyle unutuyoruz hakkaten. Ara ara ne yaptığımızı sorgulayarak, küçük teneffüsler bırakmak lazım.

Sisam-Adasi-Yunanistan

Manolates Köyü

Bir geceyi tamamladığımız Samos’ta ikinci günün ilk durağı Manolates Köyü. Ege Denizi manzaralı, oldukça sayıda butik otele evsahipliği meydana getiren köy birçok insanoğlunun yaşamdan kopup kendini dinlemek suretiyle sığındığı limanlardan biri. Manolates’i güzel kılan şey kendine ilişkin bir yaşantısı ve her şeyden uzak olan tipik mimarisi.

Türk kahvesinin Yunan versiyonu olan Yunan kahvesini yavaş yavaş yudumlarken insanların ne kadar yavaş hareket ettiğini görüp, uzun yaşam formülleri üstünde kucak dolusu düşünebilirsiniz.

Samos-Gezisi

Pisagor’un kabı

Meşhur Yunan matematikçi Pisagor (Pythagoras) Samos doğumlu. MÖ 570 ile 495 yıllarında yaşayan ve teoremleriyle tüm dünyayı etkileyen meşhur matematikçiden izler adada oldukça rahat halde görülebiliyor. “Sayıların babası” olarak malum Pisagor ve öğrencileri her şeyin matematikle ilgili olduğuna, sayıların nihai gerçek olduğuna, matematik vasıtasıyla her şeyin tahmin edilebileceğine ve ölçülebileceğine inanarak bu ölçütte birçok çalışmaya imza atmış.

Kendisini felsefeci kısaca bilgeliğin dostu olarak adlandıran ilk şahıs olarak biliniyor. Pisagor düşüncelerini yazıyla yaymadığı için onun hakkında bildiklerimiz öğrencilerinin yazılarında anlattıklarıyla sınırı olan. Pisagor’a atfedilen birçok yapıt gerçekte onun öğrencilerinin olabilir düşüncesi yaygın.

Manolastes’te dolaşırken hediyelik eşya satan dükkânlarda garip tasarımlı bir bardakla karşılaşıyorum. Pisagor’un kabı ya da bardağı olarak tanıtılan bu bardak bölgenin simgesi haline dönüşmüş. Bardağın hikâyesi ise oldukça garip.

Hediyelik eşya dükkanının kapısında bardağın sırrını çözmek için çaba gösterirken dükkanın içindeki Türk dostu Yunanlı hanım uygulamalı olarak işlevi gösterirken bir taraftan da anlayabileceğim şekilde konu alıyor… “Pisagor’un bardağının oldukça mühim ve anlamlı bir özelliği bulunuyor: İçine koyduğumuz suyun, bardağın ortasındaki çıkıntının seviyesini geçmesiyle beraber bardağın altındaki deliklerden su akmaya başlıyor. Bu bardakla herhangi bir içecek içebilmeniz için en fazla bu yükseltinin seviyesinde doldurmamız gerekiyor. Bardağın içinde bir yükselti bulunuyor. Herhangi bir içeceği bu bardakla içebilmeniz için doldururken seviyesinin yükseltiyi aşmamasına dikkat etmek zorundasınız. Aksi halde içine boşalttığınız sıvı, bardağın altındaki delikten akıp gidiyor. Düşünür Pisagor, bu buluşuyla “aza kanaat getirmeyen, bir çok bulamaz” sözünü belirtmek istemiş ve açgözlü kişilere uyarıda bulunmuş. Bu bardağın öteki adı da Kendini bil bardağı.”

Üniversite kenti Karlovassi

Karlovassi geçmişte Sisam Beyliği olarak geçen ve Osmanlı’ya ilişkin özerk bir bölge olan adanın en mühim bölgelerinden biriymiş. Bugün merkezi Midilli’de olan Ege (Aegean) Üniversitesi’nin matematik, istatistik ve bilgisayar mühendisliği şeklinde bölümlerinin bulunmuş olduğu Karlovassi’de 2 bin 500’e yakın talebe nüfusu barınıyor. Yalnız bu özelliğiyle bile Samos’un merkezi Vathi’nin önünde.

Kokkari Plajı

Bizden-Bir-Ada-Sisam

Karlovassi ile Vathi içinde kalan ve kartpostallık görüntülere haiz Kokkari adanın en meşhur plajlarının bulunmuş olduğu bölge. Başta nüdistler olmak suretiyle değişik anlayış ve yaşam tarzlarına uygun plajlarıyla yoğun bir gezgin varlığını ağırlıyor Kokkari. Rengârenk tahta masalar, beyaz evler, mavi panjurlar ile Yunan müziği çalan kafelerde Yunan adasında olduğunuza dair her şeyi hissederken derin derin nefes alıp tatilin keyfini çıkartabileceğiniz bir durak Kokkari.

Samos’un en meşhur mahalli ürünü şarabı. Dionysos, mitolojiye gore Sisamlılara bizzat bağ yetiştiriciliğini ve şarap üretimini öğretmiş. Yalnız şarapları üretim yerinde tatmak için bile yüzlerce gezgin adaya gelirken, Şarap Müzesi’ni ziyaret etmek bu açıdan koşul.

Gene bal diyince mühim bir birikime haiz olan ada kaliteli ballarıyla tanınır bir marka oluşturmuş. Arıların büyük bölümünün ormanlarda dolaşarak değişik nebat örtüsünden yararlanmalarıyla meydana gelen balı talep eden mühim bir kitle var. Akdeniz kültürünün en belirgin ürünü olan zeytinyağının değişik aromalarına rastlamak için adanın ara sokaklarında dolaşmak kafi.

Bu kadar yakınken birbirimize temiz havayı solumak, esintiyle karşı kıyılara bakış atmak için Sisam’a uğramak gerekir bence. En sulak, en serin, en yeşil ada bizleri bekliyor. Bir ağaç altı gölgesinde serinlerken size eşlik edecek misafirperver Sisamlılarla sohbete başlayın.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
cool
Cool
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Viyana Blog - Güncel Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!