
Avustralya, İngiltere ve ABD’nin ortak denizaltı anlaşması yaptığını açıklamasının ardından Çin ve Rusya, projeyi sert bir şekilde eleştirdi. Pekin Salı günü sözde AUKUS ittifakının üyelerini “tehlikeli bir yola” girmekle suçlarken, Moskova Asya’da “yıllarca süren çatışma” uyarısında bulundu. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA), nükleer denizaltı anlaşması nedeniyle ihtiyatlı olunması çağrısında bulundu.
Avustralya Pazartesi günü ABD’den beş adede kadar nükleer denizaltı satın alacağını ve uzun vadede ABD ve İngiltere ile birlikte yeni nesil nükleer denizaltılar inşa edeceğini duyurdu. ABD Başkanı Joe Biden, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile San Diego, Kaliforniya’da yaptığı görüşmede, anlaşmanın Avustralya’ya herhangi bir nükleer silah vermeyeceğini vurguladı. Bununla birlikte, planlar Çin’e karşı bariz bir güç gösterisi olarak görülüyor.
Çin dışişleri bakanlığı sözcüsü Wang Wengin, Pekin’de yaptığı açıklamada, duyurunun “üç ülkenin kendi jeopolitik çıkarları için uluslararası toplumların endişelerini tamamen görmezden geldiğini gösterdiğini” söyledi. “Hata ve tehlike yolunda daha da ileriye gideceklerdi” diye ekledi. Üç devlet tarafından yapılan en son ortak açıklama, “kendi jeopolitik çıkarlarını” savunmak için “yanlış ve tehlikeli bir yol” izlemekten vazgeçmediklerini gösteriyor.
Wang, üç batılı müttefiki bir silahlanma yarışını kışkırtmakla suçladı ve anlaşmayı “Soğuk Savaş zihniyetinin tipik bir örneği” olarak nitelendirdi. Denizaltıların satışı, “ciddi bir nükleer silahlanma riskini” temsil ediyor ve “NPT’nin amaç ve ilkelerini ihlal ediyor.”
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Anglosakson dünyasını” Asya’da “NATO altyapısını” geliştirmekle suçladı. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov Salı günü yaptığı açıklamada, Avustralya’ya nükleer enerjiyle çalışan denizaltılar sağlama planlarının nükleer silahların yayılmasıyla ilgili birçok soruyu gündeme getireceğini söyledi.
IAEA başkanı Rafael Grossi, ajansının “bu projeden hiçbir silahlanma riskinin çıkmamasını” sağlaması gerektiğini söyledi. Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri, nükleer silaha sahip devletler olarak, IAEA’ya Avustralya gibi nükleer silahları olmayan devletlere “uluslararası nükleer madde transferlerini” rapor etmek zorunda kalacaklardı. Canberra’nın nükleer maddeleri “örneğin denizaltıların nükleer tahriki için” kullanabilmesi için BM örgütüyle “bir anlaşma yapması” gerekiyor. Grossi, konuyla ilgili Haziran ayı raporunu açıkladı.
Denizaltı anlaşması, Çin’in bölgedeki artan hakimiyetine yanıt olarak bir buçuk yıl önce Avustralya, İngiltere ve ABD tarafından kurulan Hint-Pasifik güvenlik ittifakı AUKUS’un bir parçası.
Avustralya, özellikle ABD’den nükleer enerjiyle çalışan ve konvansiyonel silahlı üç Virginia sınıfı denizaltı satın almak istiyor. İki denizaltı için daha satın alma seçeneği de planlanıyor. ABD denizaltıları 2030’larda teslim edilecek.
Ayrıca Avustralya, ABD ve İngiltere birlikte yeni nesil nükleer denizaltılar inşa etmek istiyor. Bunlar da nükleer enerjiye sahip olacak, ancak konvansiyonel olarak silahlandırılacak. Bir İngiliz denizaltı modeli temel alınarak hazırlanan proje, SSN-AUKUS adını taşıyor.
Üç ülke, Eylül 2021’de AUKUS ittifakını kurdu. Şimdi Biden, Albanese ve Sunak, San Diego’daki bir deniz üssünde bir araya geldi ve nükleer denizaltı anlaşmasını duyurdu. Ortak bir bildiride, ittifakın “güvenli ve istikrarlı” bir “özgür ve açık Hint-Pasifik” taahhüdünü vurguladılar.
Avustralya, filosunu nükleer enerjiyle çalışan denizaltılarla modernize etmek istiyor. Anlaşma Avustralya için son derece önemli çünkü ülkenin kendisi nükleer denizaltı inşa etme bilgisine sahip değil. Nükleer enerjiyle çalışan denizaltılar büyük mesafeler kat edebilir ve düşmanın yerini tespit etmesi zordur.
Hint-Pasifik bölgesi, Çin ile ABD arasında giderek artan bir rekabet alanı haline geliyor. Pekin bir süredir orada daha büyük bir askeri, siyasi ve ekonomik varlık oluşturmaya çalışıyor.