Dünyanın En Ünlü Şehir Simgeleri

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünyada şehirleri marka haline getiren, onları öbürlerinden değişik icra eden bazı mekanlar ön plana çıkıyor. Bazı şehirler var ki simgeleri kendi sınırlarını aşarak tüm dünyada bilinir hale geliyor. Gezim açısından oldukça mühim olan bu simgelerin bazılarının kökenleri oldukça eski tarihlere giderken, bazıları oldukça yakın bir zamana ilişik olmasına karşın tanınmayı başarıyor.

Dünyanın en meşhur kent simgeleri, birçok gezi severin rotasında yer alırken, yalnız bu sembol yapıları görmek suretiyle yola çıkanlara rastlanıyor. İhtişamları ve şöhretleri kıtaları aşan kent simgelerinin bir listesini de biz hazırladık.

Dünyanın En Meşhur 19 Kent Simgesi

19. Westminster Sarayı, Saat Kulesi, Londra, İngiltere

Londra’nın en malum simgelerinden Westminster Sarayı ve Saat Kulesi bununla beraber İngiliz yaşam tarzının da sembolü. İngiliz Parlamentosu’na ev sahipliği icra eden saray, ortalama bin 100 odası, 100 merdiven çıkışı ve toplamda 4,8 km’lik uzun koridorlarıyla oldukça etkisi altına alan bir plana haiz. 19. yüzyıldan kalma binadaki bazı hususi kraliyet odaları muhafızlarca korunuyor.

Şehrin bir öteki meşhur sembolü olan Big Ben olarak da malum saat kulesi, Westminster Sarayı’nın yanında bulunuyor. Burası, 96.3 metre yüksekliğiyle, dünyanın en büyük ikinci dört taraflı saati unvanının da sahibi. Victoria Gotik stilinde inşa edilen kule aslen sarayın bir parçası olarak dikiliyor. Saat kulesinde bulunan çanının adı olan Big Ben, çaldığında sesi 14 km mesafeden duyulabiliyor.

18. Empire State Binası, Manhattan, New York, ABD

Şehrin en malum sembolü olan Empire State Binası, bununla beraber New York’un en popüler yapıları içinde yer ediniyor. Büyük bunalım süreci olan 1932 senesinde meydana getirilen binanın 102 katındaki iş bölgeleri uzun süre boş kalıyor. Burası, 1576 merdiveni ve 443.2 metre yüksekliğiyle dünyanın en uzun binaları içinde bulunuyor. Yapımının yalnız 18 ay sürdüğü binanın inşaatında çalışanların sayısı devamlı değişmiş olduğu için net olarak bilinemiyor.

Toplam 74 asansörü bulunan binada, bazı asansörler ara katlarda durmadan en üst kata çıkan ekspres özelliği taşıyor. Açık havada binanın tepesinden beş ABD eyaletinin görülebildiği bina, eşi olmayan manzarasıyla görenleri büyülüyor. Bugüne dek milyonlarca kişinin ziyaret etmiş olduğu görkemli gökdelen, bu sayıyı her gün daha da arttırıyor.

17. Yasak Kent, Beijing, Çin

Çin kültür mirasının en mühim sembolü olan Yasak Kent, Pekin’in ortasında bulunuyor. Adeta kentin içinde bir başka şehir olan yerin, ortalama 500 yıl süresince imparator ve hizmetlilerine ev sahipliği yapmış olduğu biliniyor. Ming Hanedanı’ndan Çing Hanedanı’nın sonuna kadar kullanılan Çin İmparatorluk Sarayı, 1925’ten beri içinde Saray Müzesi’ni barındırıyor.

Ortalama olarak 1420’de tamamlanan karmaşa, 720 bin m2’lik bir alana yayılarak, 8 bin 707 odalı 980 yapıdan oluşuyor. 1987’de Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınarak, UNESCO tarafınca dünyada korunmuş en geniş ahşap yapılar bütünü olarak tescilleniyor. Gezilecek oldukça sayıda bölüme haiz alan, görenlerin beğenisini topluyor.

16. Sydney Opera Salonu, Sydney, Avustralya

Sydney Opera Salonu, tüm Sydney’in ve hatta çağdaş Avustralya’nın sembolü durumunda. Danimarkalı meşhur mimar Jørn Utzon’a 2003 Pritzker Mimarlık Ödülü’nü kazandıran bina, UNESCO Dünya Mirasları Sıralaması’nde de yer ediniyor.

Opera binası, 2 bin 679 koltuklu Concert Hall, 1,547 koltuklu Opera Theatre, 544 koltuklu Drama Theatre, 398 koltuklu Playhouse ve 364 koltuklu Studio Theatre olmak suretiyle 5 tiyatro salonuna haiz. Toplamda bin odalı yapıda, oldukça sayıda soyunma odası, prova stüdyoları, 4 lokanta, 6 bar ve oldukça sayıda hatıra dükkanı da bulunuyor. Burası, gelenlere oldukça keyifli saatler sunuyor.

15. Pisa Kulesi, Pisa İtalya

İtalya’nın kuzeyindeki Pisa şehrinde bulunan Pisa Kulesi, 1173’ten bu yana eğri yapısıyla şehrin simgesi halinde. Piazza dei Miracoli’de (Mucizeler Meydanı) bulunan binanın bitirildiği günden beri eğilmesinin sebebi yumuşak zemindeki çökme. Oldukça büyük bir yanlış hesaplamanın sonucu hata, kulenin her 100 yılda 0.7 santimetre eğilmesine niçin oluyor.

Pisa’nın gücü ve zenginliğinin sembolü olarak Cenova ve Venedik’e karşı meydana getirilen yapı, üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisiyle, 56 metre yüksekliğe haiz. 294 basamak sonrasında çıkılabilen, çanların bulunmuş olduğu 8. kat silindir şekliyle ilgi çekiyor. Bir dönem yıkılmanın eşiğine gelen yapı oldukça büyük bir proje yardımıyla 45 santimetre’lik bir düzeltme sonucu ayakta kalmayı başarıyor.

14. Shwedagon Pagoda, Yangon, Myanmar

Altın Tapınaklar Ülkesi olarak malum Myanmar’ın en büyük simgesi Shwedagon Pagoda. Eski adı Burma olan ülke, 9-13. yüzyıllarda meydana getirilen oldukça sayıda Buda tapınağına haiz. Altın Mabet olarak da malum Pagoda, 99 metrelik boyuyla görenleri büyülüyor.

Dünya’nın en meşhur Budist Tapınağı olan yerin kubbesindeki 7 binin üstünde elmas, yakut, topaz ve safir, batan güneşin son ışıklarını yansıtacak şekilde konumlandırılarak, büyük bir zümrütle dengeleniyor. İhtişamı ve görkemli mimarisiyle görenleri kendine fanatik bırakan tapınağı, her yıl oldukça sayıda şahıs ziyaret ediyor.

13. Golden Gate Köprüsü, San Francisco, ABD

San Francisco Körfezi’nin girişinde bulunan Golden Gate Köprüsü, şehrin en malum simgesi. Dünyadaki en uzun yedinci asma köprü olan yapı, 2.73 km’lik uzuluğa ve 235 m yüksekliğe haiz. Yapılmış fikri 1872’e dayanan köprü, 1937 senesinde hizmete açıldı.

Golden Gate Köprüsü yapımında, oldukça sayıda teknik zorlukların aşılmış olduğu ve en yüksek ayak, en uzun yol, en kalınca halat şeklinde rekorlar kırdığı biliniyor. Yapımı esnasında bir iskelenin düşmesinden dolayı 11 kişinin yaşamını yitirdiği de kayda geçen detaylardan. Taşıt trafiği için 6 şeride haiz köprü, kırmızı rengiyle ilgi çekiyor.

12. Köln Katedrali, Köln, Almanya

Şimal Avrupa’daki en büyük Gotik kilise olan Köln Katedrali, şehrin tek simgesi durumunda. Almanya‘nın Köln şehrinde 1248’de yapımına başlanan katedralin yapımı 632 yıl sürerek, 1880 senesinde açıldı. Ortalama 7 bin m2’lik alanda 157 metrelik yüksekliğiyle bu görkemli kilise, Birleşmiş Milletler, Bilim ve Kültür Örgütü Dünya Mirası Alanları sıralamasında yer ediniyor.

Burasının bir öteki özelliğiyse, Papa XVI. Benedictus’un 2005’te düzenlenen Dünya Katolik Gençleri Günü’nde yapmış olduğu konuşma. Papa bu konuşmasında, milyonlarca kişiye Köln’ün Hıristiyan alemi için mukaddes bir kent bulunduğunu, bunun da yüzyıllardan beri kemikleri katedralde bulunan Üç Mukaddes Kral’ın niçin bulunduğunu söylemiş oldu. Bundan dolayı kilise, dünyanın her yerinden ziyaretçi akınına uğruyor.

11. Brandenburg Kapısı, Berlin, Almanya

Berlin’in ana sembolü Brandenburg Kapısı, bugün bununla beraber Birleşmiş Almanya’nın da sembolü olarak biliniyor. 1788-1791’de meydana getirilen kapı, 12 sütun, 6 giriş ve 6 çıkış kapısına haiz. Sütunların toplamda 5 yol oluşturduğu alanda, vatandaşlar yalnız dıştaki 2 kapıyı kullanabiliyor. Ortadaki yolunsa kraliyete ve mühim trafik geçişlerine ayrılmış olduğu biliniyor.

Kapının üstünde, olimpiyat oyunlarında ve öteki oyunlarda yarıştırılan, yan yana koşulmuş 4 at tarafınca çekilen bir otomobil olan Quadriga bulunuyor. II. Dünya Savaşı’nda Naziler tarafınca da sembol olarak kullanılan kapı, harp süresince tahrip olsa da hiçbir süre tamamen yıkılmayarak, günümüze kadar ulaşmayı başaran yapılar içinde.

10. Sagrada Familia, Barcelona, İspanya

İspanya’nın en malum simgesi olan La Sagrada Familia, Barselona şehrinde tüm ihtişamıyla görenleri kendine fanatik bırakıyor. “Mukaddes Aile” anlamına gelen yer, çağdaş mimarinin öncülerinden olan Antoni Gaudi’nin 1883 senesinde devraldığı bir bazilika. Gaudi’nin 1926’da bir tramvayın altında kalmış olarak ölmesi sonucunda yarım kalan yerin yapımı, günümüzde hala devam etmesiyle oldukça dikkat çekiyor.

Halk içinde “Bitmeyen Kilise” olarak da anılan bazilikanın en mühim özelliği, yapımına başlandığı ilk tarihten bu yana halkın yardımlarıyla inşa ediliyor olması. Günümüzde simgesel de olsa bu durum devam ediyor.

Sadece, bazilikanın bitirilememesinin aslolan sebebi, Antoni Gaudi’nin karmaşık mimari tarzının şimdilerde hala çözülemiyor olması. Tepesindeki süslemelerle aden ile yeryüzü içinde bir bağlantı sağlarmış şeklinde göründüğüne inanan mimarın bu eseri, görülmeye değiyor.

9. Akropolis, Atina, Yunanistan

Yunanistan’ın en mühim sembolü olan Akropolis, yüksek bir kayanın tepesinde bulunan oldukça büyük bir yapı. Mimari ve zamanı açıdan oldukça mühim olan yapı, oldukça sayıda antik yapı kalıntılarına da ev sahipliği yapıyor. 152 metre yüksekliğe haiz alan, MÖ 3 binden günümüze kadar gelen kalıntılar içinde bulunuyor.

MÖ 5. yüzyılda yapımına devlet adamı Perikles tarafınca başlanan yapı, oldukça sayıda ev ve bir kral sarayına haiz. İçinde Athena Parthenon Tapınağı, Propylaion kapalı girişi şeklinde değişik bölümler bulunan yapının mühim noktaları şimdilerde kolaylıkla görülebiliyor. Ayırca burada, 1980’den beri restorasyon emek harcamaları da devam ediyor.

8. İsa Mesih Heykel, Rio de Janeiro, Brezilya

Halk içinde “Kurtarıcı İsa” olarak da malum İsa Mesih Heykeli, Brezilya’nın en malum simgesi. Rio de Janerio’da bulunan devasa heykel, 30 metre yüksekliği ve bin 145 ton ağırlığıyla görenleri etkiliyor. Ek olarak heykelin açılmış kollarının genişliğinin de 30 metre tuttuğu biliniyor.

Brezilya’nın kuruluşunun 100. yılı için yapımına başlanan heykel, açılışı olan 12 Ekim 1931’den bu yana ziyaretçi akınına uğruyor. Ortalama 710 metre yükseklikte duran heykeli gelenlere görkemli bir kent manzarası sunuyor. 2007’de Dünyanın Yeni Yedi Harikası Sıralaması’ne alınan heykeli, yılda 1 milyon kadar şahıs ziyaret ediyor.

7. Machu Picchu, Peru

Peru’nun simgesi olan Machu Picchu, günümüze kadar oldukça iyi korunan bir İnka antik şehri. And Dağları’nın bir zirvesinde, ortalama 2 bin 360 metre yükseklikte kurulan kent, 1450’lerde İnka hükümdarı Pachacutec Yapanqui tarafınca inşa ettiriliyor. Sık dağların içinde bulunması yardımıyla işgallerden fark edilmeyen kent, oldukça zarar görmeden günümüze kadar gelmeyi başarıyor.

Kurum amacı ve anlamının münakaşa mevzusu olan yapıda bilimsel açıdan bir kanıt bulunamamasından dolayı, antik şehir sırrını hala koruyor. UNESCO’nun yapının zarar görmemesi için belirlediği 800 kişilik ziyaretçi sayısı, her gün 2 bin kişinin burayı ziyaret etmesiyle aşılmış durumda.

6. Kolezyum, Roma, İtalya

İtalya’nın başkenti Roma’da bulunan, şehrin sembolü Kolezyum, Flavianus Amfitiyatro olarak da malum bir arena. MS 72’de komutan Vespasianus tarafınca yaptırılmaya başlanan yer, MS 80’de tamamlandı. Bu arena, imparatorun ve Roma halkının eğlenmesi için düzenlenen gladyatör dövüşleriyle oldukça meşhur.

Bu dövüşlerin haricinde burasının, oldukça sayıda gösteriler, yansılamak deniz savaşları, infazlar, avcılık, meşhur savaşların canlandırılması ve klasik mitolojiye dayanan dramaların da sunum yeri olarak kullanıldığı biliniyor. Günümüzde depremlerden dolayı ziyan olan alan, şehrin en bilindik simgesi olarak önemini koruyarak turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor.

5. Çin Seddi, Çin

Çin’in kuzeybatısı süresince uzanarak ülkenin en malum sembolü olan Çin Seddi, dünyanın malum en uzun müdafa duvarı. MÖ 403’te yapımına başlanan seddin temelinin 20’den fazla krallığın attığı biliniyor. Duvarın niçin yapıldığına dair oldukça sayıda kuram ortaya atılsa da en malum sebebi, ülkenin dışarıdan gelen saldırılardan korumak istenmesi.

Yıkılmış olan kısımlarıyla beraber uzunluğu 6 bin km’yi kabul eden duvarın, günümüzde yalnızca 2 bin 500 km kadarı görülebiliyor. 7 Temmuz 2007’de Dünyanın Yeni Yedi Harikası listesine alınan yer, 200 metrelik gözetleme kulesi, kale ve 9 km’lik fener kulesiyle turistlerin en oldukça ilgi gösterdikleri yerlerin içinde bulunuyor.

4. Özgürlük Anıtı, New York, ABD

ABD’nın New York şehrindeki Özgürlük Adası üstünde bulunan Özgürlük Anıtı, 1886’dan beri ülkenin en malum simgesi. Dünyanın en tanınan heykellerinden önde gelen yapı, ek olarak bir gözlem kulesi olma hususi durumunu de taşıyor. Tamamı bakırdan meydana getirilen anıtın, Fransa tarafınca kuruluşunun 100. yılı sebebiyle ABD Birleşik Devletleri’ne armağan edilmiş olduğu biliniyor.

Sağ elinde bir meşale, sol elinde Bağımsızlık Bildirgesi ilanı olan 4 Temmuz 1776 tarihindeki bir hitabe tutan heykel, ek olarak kıta yada denizi simgeleyen 7 sivri uçlu bir taca da haiz. Kaidesiyle beraber toplamda 93 metre yüksekliğe haiz anıt, meşaleye kadar 168 basamaklı bir merdivenle ziyaretçilerine görkemli bir görünüm sunuyor. Özgürlük Anıtı ek olarak, 1984’ten beri UNESCO Dünya Kültür Mirası Sıralaması’nde yer ediniyor.

3. Tac Mahal, Agra, Hindistan

Tac Mahal, Babür İmparatorluğu’nun 6. hükümdarı Şah Cihan (1593-1666) tarafınca, o zamanki imparatorluğun başkenti olan Hindistan’ın Agra şehrinde, Jumna (Yamuna) Nehri’nin kıyısında yaptırıldı.

Dünyada aşk için dikilmiş en büyük ve en güzel anıt olarak kabul edilen bu türbe, Şah Cihan’ın büyük bir aşkla sevilmiş olduğu eşi Mümtaz Mahal’In (Ercümend Banu Begüm) doğum esnasında ölümü üstüne, onun anısına yaptırılmış.

2. Eyfel Kulesi, Paris, Fransa

Tüm dünyada aşıklar şehri Paris’in sembolü olarak malum Eyfel Kulesi, 325 metrelik bir demir kule. İsmini tasarımcısı Gustave Eiffel’den alan yapı, Fransız Devrimi’nin 100. yıl kutlamaları için düzenlenen EXPO 1889 Paris Fuarı’nın giriş kapısı olarak inşa ediliyor. Yapımında 3 bin işçinin çalmış olduğu kulenin tepesine toplamda 1,665 basamakla çıkılıyor. Günümüzde, bu kadar oldukça basamağı çıkmak istemeyen sadece görkemli manzarayı görmek isteyen ziyaretçiler için asansörler de mevcut.

Yapıldığı dönemde yalnız 20 yıl için izin alınan kulenin, kontakt için uygun yüksekliğe haiz olması ve Atlantik ötesi haberleşmeye olanak tanımış olduğu içi sökülmeden kalmasına izin veriliyor. Parislilerin Demir Hanımefendi olarak adlandırdıkları Eyfel Kulesi, dünyanın en güzel mimari yapıların biri olarak kabul edilerek, her yıl oldukça sayıda şahıs tarafınca ziyaret ediliyor.

1. Giza Piramitleri, Kahire, Mısır

Kahire’nin simgesi haline gelen Giza Piramitleri, bölgenin en görkemli yapıları içinde bulunuyor. Keops, Kefren ve Mikerinos olarak adlandırılan 3 piramit, gizemini hala korumasıyla meraklıların ilgisini daha da oldukça çekiyor. Dünyanın 7 Harikası Sıralaması’ne giren Keops, bu listede günümüze ulaşan tek yapı olma hususi durumunu de taşıyor.

Ortalama 43 yüzyıllık tarihlerine karşın, tüm ihtişamıyla yıkılmadan yapıldıkları yerde durmaya devam eden piramitlerin en büyüğü olan Keops, 145 metre yüksekliğinin yalnızca 10 metresini yitirmiş durumda. Ne için ve iyi mi yapıldıkları şimdilerde dahi çözülememiş piramitler, Mısır‘ı ziyaret eden turistlerin en gözde ziyaret yerlerinden.

Ülkemizden Ayasofya, Sultanahmet Camii, Boğaziçi Köprüsü, Kapadokya, Truva ve Pamukkale de dünya genelinde iyi malum bölgeler. Antik dünyanın 7 harikasından bu yana insanoğlu dünyadaki simge yapıları keşfetme merakı taşıyor. Ülkeleri ve şehirlerini sembolize eden yapılar her yıl oldukça sayıda şahıs tarafınca ziyaret ediliyor.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
cool
Cool
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Viyana Blog - Güncel Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!