Eşsiz Bir Ruh: Porto

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Arnavut kaldırımlı dar sokaklar, binbir çeşit kokunun yayılmış olduğu geniş meydanlar, seslerin birbirine karıştığı dere kenarları ve her biri değişik tiplerde bir sürü renkli insanıyla Porto, Portekiz‘in en örneksiz şehri. Şehre adımınızı attığınız an o rengarenk ruh sizi çevreliyor ve kendini keşfetmeye çağırıyor.

Atlantik’e akan Douro Nehri kenarında konumlanmış olan yosun kokulu Porto, bir bakıma Karadeniz’i çağrıştırıyor. Çoğunlukla sis altında kalışı, deniz kokusu, martı sesleri, yosunlar, eğrelti otları, balıklar, canlı insanları ve dar sokakları ile bir Karadeniz şehrinde şeklinde hissedebiliyorsunuz.

Şehri gezmeye adım atmak için en güzel nokta, 11 km’lik uzunluğu ile Portekiz’in en uzun bulvarı ünvanını alan ve kent merkezinden okyanusa uzanan Avenida da Boavista. Bu bulvarı merkez alarak Porto’yu adımlamak oldukça kolay, şundan dolayı her yer birbirine oldukça yakın sadece Lizbon’da karşımıza çıkan yokuşlar Porto’da da bizi izliyor.

Şehrin Douro nehrinin şimal yakasındaki bölge Riberia, güneyindeki bölge ise Gaia olarak anılıyor.  Bu iki yakayı birbirine bağlayan 6 köprü var. Dona Maria Pia isminde metal raylı köprü Gustave Eiffel tarafınca 1877’de; çift kattan oluşan ve alt kısmı yaya ve vasıta trafiğine açık olan Dom Luis I Köprüsü ise Eiffel’in öğrencileri tarafınca 1886’da inşa edilmiş.

Carmelitas Sokağı’nda yer edinen ve 100 yılı aşkındır hizmet veren Lello kitapçısı Porto’nun en mühim simgelerinden biri. Ahşap merdivenleri ve yüzlerce çeşit kitabın kokusu ile sizi bambaşka bir maceraya çağrı eden bu kitapçı, Harry Potter kitaplarına da esin vermiş olan bir mekân.

Bir süre Porto’da yaşayan J.K. Rowling, 7 kitabından oluşan Harry Potter serisinde yer edinen Hogwarts Kulesi’ndeki merdivenleri bu kitapçıdan esin alarak kurguluyor ve Hogwarts öğrencilerinin ceket kravat ve pelerinden oluşan giysisi de Porto’daki mezuniyet geleneğinde öğrencilerin giydirilmiş olduğu kıyafetlerden esinlenilerek yaratılıyor.

Porto’nun en canlı caddelerinden kabul edilen ve Beyoğlu’nu anımsatan Santa Catarina, mağazalar ve minik cafeler ile bezeli. 90 senelik zamanı ile Porto’da oldukça mühim bir yeri olan Majestic Cafe de bu caddede yer ediniyor. Dos Aliados bulvarı tarafındaki Porto Belediye Binası, şehirde görülmesi ihtiyaç duyulan noktalardan biri.

Aynı hat üstünden rahatça ulaşabileceğiniz İstasyon Binası, içindeki rengarenk mozaikler ile bir tren garından oldukça bir müzeyi çağrıştırıyor. İstasyon çevresine konuşlanmış olan kestaneciler genel anlamda hanım ve var güçleriyle bağırıyorlar; bizdekilerden esinlenerek kestane kebap diye bağırdıklarını düşlüyor ve gülümsüyorum. Avrupa’nın öteki bir ucunda, mahallenden bir iz görmek insanda çocukça bir coşku yaratıyor.

Porto kent merkezinde gezilebilecek öteki bölgeler içinde Nossa Senhora do Carmo das Carmelitas Kilisesi, Clerigos Kulesi, Sao Martinho de Cedofeita, Boavista Park şeklinde gezinsel simgeler bulunuyor.

Porto, Portekiz’in şarap başkenti. Douro Vadisi’nde yetişen üzümler hemen sonra kent merkezinde yer edinen şaraphanelerde işleniyor. Bu şaraphanelere belli bir ücret karşılığında girerek hem şarap yapımını gözlemleyebiliyor hem de şarapları tadabiliyorsunuz. (Giriş ücretleri 15-20 Euro civarında) Atlantik Okyanusu’na akan Douro Nehri’nin kuzeyindeki kıyı kısmı Riberia, lokantalar ve publarla bezeli.

Gündüzleri, eşi olmayan bir görünüm tadı sunan tekne turlarının başlangıç noktası olan bu bölge, akşamları da Porto gece yaşamının start almış olduğu yer oluyor. Porto’da gece yaşamı geç saatlerde başlıyor. Ilkin sokaklarda masaların olduğu minik minik keyif yapılıyor arkasından gece kulüplerine devam ediliyor.

Şehrin sokaklarında her köşe başını kapmış birer çalgıcı bulunuyor, kimisi hüzünlü Fado müziğini sokaklara taşırken kimisi de kıpır kıpır ezgileriyle insanda caddelerde dans etme isteği yaratıyor. Portekiz her şeyiyle tam bir masallar ülkesi.  Kokusunu, tadını, rengini, seslerini kendinizin harmanladığı, eşi olmayan bir macerayı kendinizin yarattığı bir masalı yaşıyorsunuz. Büyülenmeden dönmenin, dönerek de unutmanın imkânsız olduğu bu renkli ülkeyi gezi rotanıza eklemeniz dileğimle. (Yazı: Irmak İnan)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
cool
Cool
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Viyana Blog - Güncel Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!