Foça’da Kedi Ferdi’nin Adası’ndaydık…

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yazları her hafta bir başka organizasyon haberi gelir. Günübirlik ya da en fazla 2 günlük turlar arkadaşları bir araya getiren güzel organizasyonlardır.

Oldukça kısa bir süre içinde verdiğiniz karar size kimi zaman yepyeni bölgeleri keşfettirir, kimi zaman de bildiğiniz, aşina olduğunuz yerlerin detaylarını gösterir.

***

İzmir coğrafi konumu ile birlikte pek fazlaca dinlence merkezine yakınlığı dolayısıyla avantajlı bir konuma haiz. Kuzeyi ve güneyi ile birlikte kendi ilçelerinde birçok dinlence mekanına fazlaca kısa sürede ulaşmak mümkün.

***

Koskoca bir yıl durup dinlenmeden çocuklar için bir şeyler hayata geçirmeye çaba eden TEGV Çiğli Eğitim Parkı gönüllüleri olarak fark ettik ki “bir tek”, gönüllülere yönelik etkinlik yapmıyoruz. Yaptığımız etkinlikler çoğu zaman ve çok da fazla organik olarak ufaklıklara yönelik oluyor.

Her yıl gelenekselleştirdiğimiz Foça yat turunun arkasından bu kez birazcık daha değişik bir düşünce gelmiş aklına gönüllü sorumlumuz Elif’in.

Rotamız gene Foça fakat bu kez değişik bir yere Kedi Ferdi’nin İncir Adası’na…

kedi

Sabah 9’da hareket sözü ile toplanmaya başladığımız Eğitim Parkı’ndan her zamanki benzer biçimde gene saatinde çıkamıyoruz. Saat 9.30’u gösterirken servisimiz ile birlikte Foça yoluna çıkıyoruz.

Foça’ya giderken {hiç de} alışık olmadığımız bir istikametten, Seyrek yolu üstünden gidiyoruz.

Ortalama 1 saatin arkasından şarkılı, türkülü, bolca sohbetli servisimiz Eski Foça’ya giriş yapıyor. Eski Foça Otogarı’nın önünde gönüllüğe mecburi sebeplerden dolayı ara vermiş Melih karşılıyor bizi. Melih Foça’nın yerlisi.

Otomobiliyle servisimize önderlik ederken mangallık araç-gereç temini için Tansaş’a gidiyoruz.

Tansaş’a 15 kişilik bir gönüllü ordusuyla girince hepimiz korkuyor ister istemez.

Çoğumuz et reyonunun önünde tercihlerimizi sıralarken görevliler zor anlamış olur yaşıyorlar. Ortak tercihlerimizi belirttikten sonrasında kişisel tüketim için alışveriş başlıyor. Kimi birkaç küçük parça ile kasaya gelirken Ekrem 25 şişe bira ve ağzına kadar dolu otomobiliyle kasaya erişince hepimiz bakakalıyor.

Adaya gitmeden ilkin birazcık süre geçmesi için ekmek alışverişine gidiliyor. Grubun tümünün ekmek almaya gitmemesi için geride kalanlar bir kafede oturup çay içmeye koyuluyor.

***

Kısa bir süre sonrasında ekmek ekibi geri dönüyor ve onlarda bir şeyler içiyor.

Foça merkezinde gözlemlerimiz sürerken adaya gitmenin vakti yaklaşıyor. Hep birlikte gene servisimize biniyoruz. 10 dakikalık bir dönemin arkasından adaya ulaşacağımız yokuşa geliyoruz.

Yokuşun başlangıcında hazırlanan iskeleden el sallayarak Kedi Ferdi’ye haber vermemiz gerekiyor.

İşin daha teknolojik yönünü Melih keşfediyor ve Kedi Ferdi’yi cep telefonundan arayarak bizi almasını söylüyor.

Engebeli yokuşu indikten sonrasında elimizdeki yüklerle birlikte Kedi Ferdi’nin bizi alacağı kayığı farkediyoruz. Ufak iskelenin başına kayığa binecek ilk grup yanaşıyor. Bu kayık bir seferde en fazla 6 kişiyi taşıyabildiğinden 5’erli 3 gruba ayrılıyoruz.

İlk grupta kayığa binenlerden biri de ben oluyorum.

Sadece biniş esnasında her insanın tek tek ve olabildiğince fizik kurallarına riayet ederek hareket etmesi gerekiyor. Aksi takdirde kayık ve üstündeki insanoğlu Ege’nin serin sularının dibini yakından görme şansını elde edebilir.

Kayığa son olarak binen ben Kedi Ferdi’nin yanına yaşıyorum. Vapurlarda bile denizi gören kenar kısımlarda oturamayan biri olarak bulunduğum konum takdire şayan. Derhal 20 santimetre. yanımda deniz var ve kayığın yarısı suyun içinden gidiyor.

10 dakikalık tehlikeli bir yolculuğun arkasından İncir Adası’nın yıkılmak suretiyle olan iskelesine geliyoruz. Kedi Ferdi’nin oğlu ve arkadaşı bizim iskeleye çıkmamız için destek oluyorlar. Ellerimizdeki torbalarımızla oturacak masa arayışımız başlıyor ve bolca esintili bir yer buluyoruz.

Kedi Ferdi ikinci ekiple gelene kadar bulgu yapıyoruz.

Kedi Ferdi bu talibi devletten 44 yıllığına kiralamış. Gezim amaçlı kiralanan adaya bizim benzer biçimde gelen giden var. Sadece Kedi Ferdi’nin adada bulunmuş olduğu süre hesaplandığında adaya yapılanların çok da fazla hoş şeyler bulunduğunu söyleyebilmem mümkün değil. Daha çok bakımı ve özeni hak ediyor İncir Adası.

İkinci ve üçüncü ekiplerinde gelmesiyle birlikte süregelen fotoğraf çekimlerimiz bizlere Lost’u hatırlatıyor. Her iskeleye adımını atanın meraklı bakışları asla bilmediği bir adaya düşen Lost dizisi oyuncularını anımsatıyor.

Masamızı değiştirip çıkınlarımızdaki yemeklerimizi çıkarttıktan sonrasında ilk atıştırmalarımız başlıyor. Cemal’in hazırladığı yaprak sarmaları ve sigara börekleri muhteşem. Elif’in mercimek köftesini de unutmamak lazım.

***

3 seferin arkasından adaya yerleşmemizle birlikte mangal hazırlıkları yavaştan başlıyor. Ayrıca ilk denize girme istekleri de dilleniyor.

Önder ve Melih ilk kurbanlar olarak denize koşarken soğuk suyun tesiri ile kendilerini kaybediyorlar. Derhal arkasından denize giren hepimiz soğuk suyun ve kestanelerin tesiri ile olabildiğince derinlerde yüzmeyi tercih ediyor.

Arkamızda Foça Kalesi ve Foça’nın merkezi görünürken insan kalabalığından uzak sakin bir yerde baş başa olmanın rahatlığı ileyiz.

Denizden çıktıktan sonrasında iskele üstünde oturup söyleşi ediyoruz. Ellerdeki içkiler ile iskele muhabbeti fazlaca hoş.

***

Olan olmayan herkesi yad ettikten sonrasında mangalın yanına gidiyoruz. Temiz hava ile birlikte devamlı karnımız acıkıyor.

Mangalın başlangıcında erkekler dururken kimi voleybol, kimi okey kimi de tavla oynamayı tercih ediyor.

İncir Adası bizlere nefes aldırıyor…

İçkinin tesiri ile ilerleyen saatler fazlaca daha gülünç anıları yaşatsa da iyi ki geldik diyoruz. Dönüşte keşke birazcık daha kalsak diyor hepimiz…

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
cool
Cool
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Viyana Blog - Güncel Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!