Fransa’da emeklilik reformunun olası kabulünden kısa bir süre önce, Fransa’da çok sayıda çalışan Çarşamba günü yeniden greve gitti. Birçok şehirde insanlar sokaklara döküldü ve Paris’te öğleden sonra büyük bir protesto yürüyüşü planlandı. Güvenlik güçleri önceki protesto günlerine göre daha az katılım bekliyordu. Bu arada, parlamentonun her iki meclisinin üyelerinden oluşan bir arabuluculuk komitesi bir uzlaşmayı tartıştı.
Milletvekilleri bir uzlaşma metni üzerinde anlaşırsa, metin Perşembe sabahı Senato’da ve öğleden sonra Ulusal Meclis’te kabul edilebilir. Hükümet kampı artık mutlak çoğunluğa sahip olmadığı için, muhafazakar Cumhuriyetçilerin oylarına bağlı. Genel olarak reformdan yanalar, ancak bilinmeyen sayıda muhalif Başkan Emmanuel Macron’un hükümetini titretiyor.
Çok sayıda uçak, tren ve hafif raylı araç yeniden iptal edildi. Paris’te, çöp toplayıcıların devam eden grevi artık şehir manzarasına hakim oluyor. Taşan çöp kutuları, patlayan plastik çöp poşetleri ve ıslanan karton kutular birçok yerde birikiyor. Toplamda, en az yedi ton toplanmayan çöp şehri mahvediyor. Mahalle sakinleri ve ziyaretçiler farelerden ve kötü kokulardan şikayetçi.
Oylama ne olursa olsun, sendikalar çöp toplayıcıların grevini en az Pazartesi gününe kadar uzatmak istiyor. Paris’in büyük bölgesindeki atık yakma tesisleri de grevden etkilendi. İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, Paris belediyesinden çöp işçilerini zorunlu çalıştırmasını istedi.
Enerji sektöründe, rafinerilerde ve akaryakıt depolarında da grevler sürüyor. Elektrik üretimi yeniden azaltıldı, ancak tüketiciler üzerinde herhangi bir etkisi olmadı. Benzin istasyonları hala yeterince tedarik ediliyor.
Protestoların tetikleyicisi, Fransız hükümetinin emeklilik fonunda bir açık oluşmasını önlemek için emeklilik yaşını 2030 yılına kadar 62’den 64’e yükseltme planı. İşe yeni başlayanların tamamı için daha önce uygulanan özel emeklilik aylığı iptal edilecek. Ayrıca, tam prim dönemleri için asgari emekli maaşı 1.200 Euro’ya yükseltilecek. Yaşlıların istihdamı da teşvik edilmelidir.
Haftalardır devam eden kitlesel protesto dalgası, aynı zamanda, siyasete karşı genel bir hayal kırıklığının ve artan fiyatlar konusunda halk arasındaki endişelerin bir ifadesidir. Önceki protesto günlerinde bir milyondan fazla insan sokaklara dökülmüştü.
