İsmet İnönü’nün, 12 Eylül 1936 tarihinde Heybeliada’da ziyaretine gelen yazar Hüseyin Orak’ın çocuklarına yazdığı not, 86 yıl sonrasında Gazi Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’ndeki 18, 19 ve 20’nci yüzyıl başlarına ilişik kitap ve yazmalardan oluşan ‘ender eserler’ koleksiyonunda ortaya çıktı. İnönü’nün yazdığı ‘Minik seyyahları kutlama ettim. Gezi sevmek bir memleket için oldukca eyi bir şeyi teşvik alınacak bir arzudur’ şeklindeki notu, Hüseyin Orak’ın ‘Türkiye Kılavuzu’ isminde seyahat rehberinde bulunmuş oldu.
Gazi Eğitim Fakültesi Kütüphanesi’nden Gazi Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’ne devredilen 18, 19 ve 20’nci yüzyıl başlarına ilişik, bilhassa Osmanlı Türkiye’sine ilişkin belge niteliğindeki kitap ve yazmalardan oluşan ‘ender eserler koleksiyonu’ tarihe ışık tutuyor. 1926 yılından itibaren bir araya getirilen 5 bin 698 kitap, belge ve yaratı, 96 senedir özenle korunuyor. ‘Gizli saklı gömü’ olarak vasıflandırılan koleksiyondaki bir çok eserin içinde ne olduğu hemen hemen bilinmezken, 1895 senesinde çıkarılan Serveti Fünun Dergisi’nden, Binbir Gece Masalları’nın ilk İngilizce çevirisine, Kitab-ı Mukaddes’in 1886 İstanbul baskısından, Osmanlıca Söylev’a, Osmanlı dönemine ilişik belge niteliği taşıyan yaratı ve ders kitapları da koleksiyonda yer ediniyor.
İsmet İnönü’nün notu kitabından çıktı
İsmet İnönü’nün 12 Eylül 1936 senesinde el yazısıyla yazdığı not da koleksiyonda bulunmuş oldu. İsmet İnönü’nün, yurt gezisi esnasında Heybeliada’da kendisini ziyaret eden yazar Hüseyin Orak’ın, çocuklarına yazdığı, “Minik seyyahları kutlama ettim. Gezi sevmek bir memleket için oldukca eyi bir şeyi teşvik alınacak bir arzudur” notu, 86 yıl sonrasında ortaya çıktı. İnönü’nün notu, yazar Hüseyin Orak’ın ‘Türkiye Kılavuzu’ isminde seyahat rehberi kitabının içinde bulunmuş oldu. Notun kenarında ise yazarın, “1936 senesinde yurt gezisine gönderdiğim çocuklarım Heybeliada’da Ulusal Şefi’mizi ziyaretleri esnasında ellerindeki not defterlerine lütfen yazdıkları oldukca kıymetli bir hatıraları” ifadesinin olduğu görüldü.
‘Oldukça varlıklı, saklı koleksiyon’
Arapça, Osmanlıca, İngilizce, Fransızca ve Türkçe kaynakları içeren koleksiyonun dijital ortama aktarılarak, kullanıma açılması planlanıyor. 1935-1987 yılları arasını kapsayan fotoğraflı, resimli, çizimli, el işlemeli ‘el yazmalı tezler’in de yer almış olduğu koleksiyonun, kültürel mirasa katkı sunması umut ediliyor. Gazi Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Öğretim Görevlisi Nur Uzun, eserlerin gün yüzüne çıkması gerektiğine dikkat çekerek, “Bu koleksiyon bizlere Gazi Eğitim Fakültesi’nden devredildi. 1926 yılından beri gelen eserler var. Osmanlı Türkiye’sine ilişik kültürel eserler var. Oldukça varlıklı, saklı koleksiyon mevcut burada. Mesela Serveti Fünun Dergisi var, Osmanlıca yazılmış Söylev var, İsmet İnönü’nün el yazısıyla yazdığı notu var. Binbir Gece Masalları’nın ilk İngilizce tercüme baskıları var, Kitab-ı Mukaddes’in 1886 İstanbul baskısı Osmanlıca var. 1929’da İstanbul’da basılmış Osmanlıca Yaşam Bilgisi 1’inci derslik ders notları var. Kültürel mirasa, tarihe birlikte rol alan bir koleksiyon. Gayemiz buradaki kaynakları gün yüzüne çıkartarak, ‘zamana seyahat’ adı altında kültürel mirasa katkı sunmak istiyoruz” dedi.
‘Dijital ortama aktarmak istiyoruz’
Uzun, eserlerin içeriklerinin ortaya çıkması için uzmanlar tarafınca araştırma başlatıldığını kaydederek, “Eserlerin bilgileri oldukca fazla bilinmiyor. Bu yaptığımız emek harcama ile bir ihtimal oldukca kıymetli detayları gün yüzüne çıkarmış olacağız. Buradaki eserler aslına bakarsak bir müze değerinde. ‘Zamana seyahat kültürel mirasa katkı’ anlayışı ile eserleri dijital ortama aktararak okuyucuya açmak, okuyucu ile kaynakları buluşturmak istiyoruz. Buradaki her bir kaynak müzede yer alabilecek değerde bir kaynak olabilir. Bizim de hedefimiz Gazi Üniversitesi olarak bunu gün yüzüne çıkarmak. Her insanın dijital ortamda bu eserlerden faydalanmasını istiyoruz. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız’ın destekleriyle ender eserler koleksiyonunun listelenmesi yapılmış oldu. Uzmanlar tarafınca araştırma yapılarak her bir yaratı gün yüzüne çıkmış olacak” dedi.
Uzun, koleksiyonun hususi havalandırma sistemine haiz kapalı alanda korunduğunu, bakımlarının yapıldığını kaydetti.