Türk vatandaşlarından vize istemeyen ülkeler içinde bulunan Karadağ, Balkan ülkeleri içinde organik güzellikleri ve zamanı mirası ile öne çıkan görkemli destinasyonlardan.
Her yıl binlerce Türk gezi severin vize ihtiyacı olmadan, tayyare bileti alarak ziyaret etmiş olduğu Karadağ, soluk kesecek kıyıları, UNESCO Dünya Mirası Sıralaması’nde yer edinen zamanı şehirleri, geleneksel lezzetleri ve ekonomik konaklama seçenekleri ile öne çıkıyor.
Karadağ’da Görmeniz Ihtiyaç duyulan Bölgeler
1. Kotor
Kotor, fiyort benzeri körfezi ile Karadağ’ın albeni merkezleri içinde. Bu zamanı kent 4.5 km uzunluğundaki kent duvarlarıyla çevrili. Akdeniz çanağındaki en iyi korunan kent duvarları içinde gösterilen Kotor Eski Kent duvarlarının arkasında Kotor’un zamanı geçmişinde yolculuğa çıkılıyor.
Kotor’un otantik dar sokaklarında yürümek ve deniz seviyesinden 260 metre yükseklikte yer edinen St. Jhon Kalesi’ne doğru yürüyüş yapmak Kotor’u keşfetmek için akla gelen ilk şeyler.
Kotor’a kadar gelmişken şehre 20 dakika uzaklıktaki (12 km) Perast’a uğrayıp eski şehrin içindeki Venedik izlerine şahit olmak koşul. Venediklilerden kalan yapılar 17. ve 18. yüzyılda inşa edilmiş. Adriyatik kıyılarında Barok mimarisinin en güzel örnekleri içinde gösterilen bu yapılara fanatik olmamak mümkün değil. Perast kıyısından tekne ile erişilen St. George ve Our Lady of the Rocks adaları ise kent ziyaretçilerinin olmazsa olmaz rotalarından.
2. Durmitor Ulusal Parkı
Durmitor Ulusal Parkı, Karadağ’ın kuzeyinde, UNESCO Dünya Mirası Sıralaması’nde yer edinen koruma bölgelerinden. Etkisinde bırakan dağlar, tertemiz hava, görkemli zirveler, iğne yapraklı ormanlar, yemyeşil çimenlik platolar ve cam şeklinde dağ gölleri Durmitor Ulusal Parkı’nda karşılaşabileceğiniz güzellikler içinde. Yürüyüş, dağ bisikleti, rafting şeklinde tabiat sporlarının yapıldığı ulusal parkta bulunan Tara Kanyonu, Avrupa‘nın en derin kanyonu (1300 metre) unvanını taşıyor.
3. Budva
Karadağ’ın gezim merkezi Budva, ülkenin dünyada en oldukça tanınan şehri. Bilhassa Budva Old Town, zamanı geçmişini günümüze başarı göstermiş şekilde taşımayı başardığından Karadağ’a gelen ziyaretçilerin gözdesi.
Soluk kesecek plajları, muhteşem otel ve restoranları, canlı gece yaşamı ile Budva, dünyanın değişik yerlerinden binlerce ziyaretçiyi kendine çekiyor. Budva’ya 10 km uzaklıktaki Sveti Stefan adası 1400’lerde istilacı korsanlara karşı korunak görevi görürken, günümüzde Budva’nın en malum görsel ikonlarından.
4. Skadar Gölü
Karadağ’ın eşi olmayan doğasını deneyimlemek için bir başka adres de Skadar Gölü. Son dönemde ülkeyi ziyaret eden tabiat tutkunlarının rotasına girmeye süregelen Skadar Gölü, Balkanların en büyük gölü unvanına haiz.
Aralarında Dalmaçya pelikanı da olmak suretiyle 260 değişik kuş türüne ev sahipliği icra eden Skadar Gölü üstünde meydana getirilen bot turları göl ziyaretçileri için unutulmaz bir tecrübe yaşatıyor. Kuş gözlemcileri ve bilim adamlarının da çoğunlukla ziyaret etmiş olduğu göl kendi adını taşıyan bir ulusal parkın sınırlarında yer ediniyor. Gölün çevresinde orta çağ ada manastırları, geleneksel balıkçı kasabaları, kaleler ve el değmemiş plajlar bulunuyor.
5. Çetine
Çetine (Cetinje) 1482’de Karadağlı Hükümdar Ivan Crnojevic tarafınca kurulan bir kent. Bu kent, Karadağ Krallığı’nın eski başkenti olmasından dolayı büyük ehemmiyet taşıyor. Çetine kent merkezinde ana cadde üstünde kısa bir yürüyüşle beraber kent müzesi ve manastırı ziyaret ederek bu keyifli küçük şehri keşfedebilirsiniz.
Çetine civarlarında bulunan Lovcen Ulusal Parkı, organik güzellikleri ile Karadağ coğrafyasının soluk kesecek güzelliğine şahit olabileceğiniz ulusal parklardan. Lovcen Dağı’nın zirvesinde yer edinen Karadağlı Felsefeci Njegos’un anıt mezarı tüm heybetiyle ziyaretçileri karşılıyor.
Karadağ’da gezilecek bölgeler birkaç maddede özetlenecek kadar azca değil elbet. Adriyatik kıyısında yer edinen gezinsel kent Ülgün (Ulcinj), Biogradska Gora Ulusal Parkı ve Biogradska Gölü de Karadağ’da görülecek bölgeler listenizde olmalı.
