Dünya borsaları kuvvetli karların desteğiyle ABD ve Avrupa’nın öncülüğünde yükselişini sürdürüyor. Gelişmekte olan borsalar Asya ülkelerinin salgın kısıtlamalarını gevşetmesiyle yükselişe katılıyor. Türkiye hisseleri negatif PPK sürprizine karşın yükselişe katılmaya çalışıyor.
Ekim ayında açıklanan veriler stagflasyon tartışmalarını yalanlıyor. Gerek şirket karları, öncü PMI benzer biçimde veriler gerekse döngüsel hisselerin performansı küresel büyümede tedirgin edici bir yavaşlamaya işaret ediyor.
Şirket karları ABD ve Avrupa öncülüğünde beklentileri yeniyor. PMI sayıları ABD ve Asya’da kuvvetli bir toparlanma gösteriyor. Enerji, otomotiv, demir-çelik, finans benzer biçimde döngüsel hisseler borsalardaki yükselişte pozitif ayrışıyorlar.
Enfl asyon cephesinde haber akışı pozitif değil. Fiyatlardaki yükseliş genele yayılıyor. Enfl asyondaki artışın geçici bulunduğunu korumak için çaba sarfeden piyasa profesyonelleri azalıyor. Fed başkanı Powell bile son konuşmasında arz yönlü kısıntıların ilk öngörülerine nazaran daha uzun süreceğini kabul etti.
Türkiye varlıkları iktisat politikalarına yönelik riskler sebebiyle dünyadan negatif ayrışıyor. Merkez Bankası’nın manşet ve çekirdek enfl asyon sayıları yükselirken faizleri 200 baz puan indirmesi sonrasında Türk lirası, 10 senelik tahviller ve CDS dünyadan negatif ayrışmaya devam ediyor. Hisse senedi piyasası ise dünya borsalarındaki yükselişe katılmaya çalışıyor.
Türkiye ekonomisi 2021 yılını yüzde 9 gelişme ile G20 ekonomileri içinde Hindistan’dan sonrasında en kuvvetli performans ile bitirecek. Şirket karları yüzde 50’nin üstünde bir hızla büyüyor. Kurdaki şok sebebiyle enfl asyonun yüzde 20’ye yaklaşması planlanıyor. Buna rağmen borsa endeksi halen yıl başına nazaran yüzde 1 aşağıda.
Kısa vadede kur ve hisse senedinin beraber yükseldiği bir piyasa görmeye devam edebiliriz. Türk Lirası üstündeki finansal baskılamaya karşı yerleşik yatırımcının önünde üç alternatif var:
(i) Döviz, altın benzer biçimde varlıklara yönelebilir,
(ii) Uzun vadeli Türk Lirası tahvilleri alarak faiz indiriminden kaçabilir,
(iii) hisse senedi, emlak benzer biçimde gerçek varlıkların payını artırabilir.
Muhtemelen kısa vadede üç eğilimi beraber göreceğiz. Dolayısıyla kur yükselirken, enfl asyon artarken, Borsa İstanbul da yükselecek.
Orta vadede kalıcı dengenin nerede oluşacağı 2022 yılındaki ihtimaller içinde erken seçim sonrasında uygulanacak iktisat politikalara bağlı olarak belirlene cek. Seçimlerden sonrasında politik kavgaları bırakıp, ekonomiyi öne çıkartan politikalar uygulayabilirsek Türkiye varlık değerlemeleri ile dünya arasındaki makası daraltabiliriz.
