Mezopotamya’nın gizemleri; Mardin

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala



Her insana merhaba! Bu kez Mardin’deyiz. İstanbul’dan gelen ekibimiz ile beraber Mardin’in 100 km ilerisine, Midyat’a gittik. Orada, oldukça mühim kiliseleri ve manastırları ziyaret ettik. 

Anadolu’da Sümer’den gelen, Hitit’ten gelen, aslen tüm Mezopotamya’nın mimari anlayışını görüyoruz. Birazcık Araplar, birazcık Selçuklu. Aslına bakarsan, orada gördüğümüz dış cephe süslemelerinin bir çok Selçuklu mimarisini çağrıştıran düzenlemeler. 

Genel olarak da bu coğrafyada; Antep, Urfa, Diyarbakır’da benzer mimariyi görebilirsiniz. Biz, burada iki gün süresince sevgili Göktürk Ramu ve ekibimiz ile beraber zaman geçirdik. Bölgenin en mühim kilise, manastır ve zamanı yapıları hakkında data sahibi olmak için okumaya devam edin!

Kasımiye Medresesi

Genel olarak, o devrin medreselerinde İslam felsefesinin bir tesiri olarak kapıların alçak inşa edildiğini görüyoruz. Bunun sebebi; öğrencinin, bilhassa müderrisin huzuruna girmiş olduğu süre eğilme pozisyonuna girmesini sağlamak ve profesörün yanına saygısız bir halde girmesini engellemek. 

Kasımiye Medresesi’nin “karpuz dilimle kubbesi” Orta Asya’daki Türk obalarına gore geliştirilmiş bir kubbeye haizdir. Bu tekniği, İslami yapılarda ya da öteki cemaatlere ilişik yapılarda görebiliyoruz. 

Mor Gabriel Manastırı (Deyulzafaran Manastırı)

Mardin’den 1 saate yakın seyahat yapmış olup Midyat’a geldik. Mor Gabriel Manastırı’nı gezerek gezimize devam ettik. 

Manastır sözcüğü Latince’den türemiş olup “monoskos” kelimesinden gelir ve “bir başına yaşayabilen” anlamına gelir. Bu yapıların da, daha oldukça teoloji eğitiminin verildiği yapılar olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. 

Mor Gabriel Manastırı, Süryani cemaati için son aşama mühim olan bir yapı. Neredeyse 1600 senelik bir geçmişi vardır, M.S 4.yüzyılda inşa edilmiştir. Bu manastır, içinde de görebileceğiniz şeklinde, eski bir güneş tapınağının üstüne inşa edilmiştir. 

“Deyul” kelimesi Sami dillerde “yer, yurt, vatan” anlamına gelir. “Zafaran” sözcüğü de aslen bildiğimiz safran bitkisidir. Orta Çağ’a kadar bu çevrede, çokça safran bitkisinin yetiştiğini görüyoruz ve manastırın isminin bu şekilde anılmaya başlanmıştır. Şu demek oluyor ki deyulzafaran, “Safran yurdu” anlamına gelmektedir. 

Bir öteki adı de Mor Hananyo Manastırı’dır. “Mor” kelimesi Süryanicede “aziz, efendi” anlamlarına gelir. Hananyo bir azizdir ve oldukça ciddi emek harcamalar yapmış, din adamları yetiştirmiştir. Ona saygıdan dolayı da, manastırın bir öteki adı Mor Hananyo Manastırı olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Dara Antik Kenti 

Kentin Perslerce adı “darin” den gelir. Biz, bu antik kentin nekropol, şu demek oluyor ki toplu mezarlık alanını ziyaret ettik. Pers periyodu M.Ö 3.yüzyıl, Roma tarafınca ele geçirilip tekrardan bir askeri bir alan olarak kullanılması ise M.S 500’lü yıllarda gerçekleşmiştir. 

Buranın bir toplu mezarlık olduğu 2008 senesinde keşfedilmiş. 2008 senesinde, 250 kişilik burada bir kazı emek harcamaları yapılmış oldu ve beş kültüre ilişik mezarlar bulunmuş oldu: Pers, Roma, Süryani ve bir de Müslüman mezarları. 

Üç tip gömüt özelliği içeriyor. Bu da, dünyada oldukça azca rastlanan bir durum. Lahit mezarları, Mezopotamya topraklarında oldukça azca görme şansımız oluyor. Devletimizde, Lahit mezarların en oldukça olduğu bölgeler Likya ve Akdeniz’in kıyısındaki antik şehirler. 

Burada Sanduka mezarları da görüyoruz. Bu mezarların üstünde Süryanice yazıtlar içeriyor. Buna bakarak, Süryani bir kişiye ilişik bulunduğunu net bir halde anlayabiliyoruz. Arka tarafta ise, örnek bir kaya mezarı içeriyor. 

Kaya mezarlarının içinde üç aile ilişik mezarı bulunmuş oldu. Üç mezardan bir tanesi kazıldığında, 13 kişiye ilişik insan kemikleri bulunmuştur. Seneler geçtikten sonrasında; gömüt kapağını açıp, o kemikleri bir kenara bırakıp, onun yerine başkalarını gömmüşlerdir. 

Bu mezarlarda ek olarak; oldukça fazla sayıda göz yaşı şişeleri de bulunmuştur. Bu şişeler, camdan oluşur ve yalnız Roma mezarlarında simgesel olarak koyulur. Eskiden, biri öldüğünde; arkasından ağlayanlar göz yaşlarını camın içinde biriktirerek ölüsüne o şekilde saygısını gösterirmiş. 

Güzel bilgiler için rehberlerimize oldukça teşekkür ederiz. Bizde rotalar devam edecek. Bir sonraki durağımız Göbeklitepe olacak. Şimdilik hoşça kalınca! 

www.aysetolga.com

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
cool
Cool
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Viyana Blog - Güncel Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!