Duygusal bir ilişki için olması ihtiyaç duyulan şartlar vardır. Bunların başlangıcında itimat, bağlılık, sadakat, saygı ve fedakarlık gelir. Pek doğal olarak bunların oluşabilmesi için ilk olarak etkilendiğiniz şahıs ile ortak noktalarınız, konuşmaktan ve birbirinizi dinlemekten keyif aldığınız sohbetiniz de olmalıdır. Ek olarak birbirinizin varlığı refah verip, sizi iyi hissettirmeye başladıysa duygusal bir birlikteliğin ilk adımlarını atmışsınız anlama gelir. Fakat tanıştığınız şahıs ile doğru hissiyat içinde olup, tüm pozitif sinyalleri alsanız dahi ve hatta o şahıs de sizin doğru şahıs olduğunuzu düşünse de ilişkiye girmemek için sebepleri olabilir. Bu yazı da bilhassa şahıs hangi duygu durumlarında ilişki sorumluluğuna giremez ile ilgili durumları maddeler halinde anlatalım.

  • Eski biten ilişkisinin etkisinden çıkamadığında: Hoşlandığınız şahıs eğer yeni sayılabilecek şu demek oluyor ki birkaç ay ilkin sevgilisinden ayrılmışsa, ilişkisinin bittiğini bilmesine karşın eski sevgilisiyle geçirdiği zamanlardan getirmiş olduğu duygu ve anı birikimi sebebiyle, bu durumların artık onun için mühim bir şey ifade etmediğini hissedene kadar önüne ve etrafına bakamayacaktır. Kısaca bir ilişkiye kafaca hazır olması için tüm eski alışkanlık ve duygularından ki bunlar negatif da olabilir, bu kişinin bu halden kurtulması gerekir. Bilinmiş olduğu şeklinde alışkanlıkları terk etmek için sürecin zamana yayılması gerekir. Ihtiyaç duyulan süreyi ona tanıyıp, eğer sahiden size karşı kuvvetli duygusu var ise size doğru gelecektir. Bir tek size gelmesinde doğru süre olmadığını kabul etmeniz gerekir. Hoşlandığınız kişinin sizinle duygusal bir ilişkiye girmemesini kişisel almayın, kişisel almak sizi yetersiz hissettirebilir. Bu kişinin karar alması yada üstünden eski ilişkisinin silinmesi için süre tanımanız gerekir.
  • İşinin sorumlulukları ve yoğunluğu sebebiyle: Hoşlandığınız kişinin hedefleri içinde işinde oldukca başarıya ulaşmış olmak ve buna bağlı rüyasını gerçekleştirme isteği var ise ve bunu hemen hemen gerçekleştiremediyse, ilişki kısmını bu süre içinde askıya alabilir. Şu sebeple işi sebebiyle fazlaca gezi halinde olabilir yada iş saatleri oldukca uzun mesaisini alabilir. Bu yüzden ciddi bir ilişkide olup işini ikinci plana atmamak için odağını tamamı ile işine çevirebilir. Bilhassa erkekler işlerinde elde etmiş olduğu başarılardan sonrasında kendilerini gerçekleştirdiklerini ve bir birlikteliğin sorumluluğunu artık taşıyabileceklerini hissettiklerinde bağlılık sözü verebilirler. Bildiğiniz şeklinde bir adam için ciddi bir ilişki arayışındayken “İşi, gücü yerinde” denir. Burada belirtilen işinin yerinde oluşu adama güç kazandırdığı için kendini kuvvetli hisseden adam bir hanımı memnun edebileceğini düşünür ve ciddi uzun ilişkiye girmek ister.

  • Yaşam beklentisi ve anlayış farklılığı olduğunda: Hoşlandığınız kişiyle müthiş bir kimyasal çekiminiz var fakat bakmış olduğunuzda sizin beğendiğiniz birçok şeyi beğenmiyor yada konuşacak fazla bir mevzu bulamıyor olabilirsiniz. Aslen daha açık olmak gerekirse hesaba alınır bir ortak noktanız olmayabilir. Muhtemelen bu şahıs ile kültür farklılıklarınız ve yaşam zevkleriniz de uyuşmayacaktır. Ek olarak yaşam hedefi aynı olmayan insanların da uzun soluklu bir ilişkiye giremeyeceklerini söyleyebiliriz. Örnek, şahıs ileriki zamanlarda minik bir sahil nahiyesinde bahçeli bir evde mütevazi bir yaşam yaşamak isterken diğeri de dünyayı gezip, yeni şeyler keşfetmek isterse bu iki kişinin bir arada olabilmeleri oldukca zor olacaktır. Bir öteki kolay örnek de biri popüler müzikten hoşlanıp, eller havaya gecelerde olmak isteyip diğeri ise klasik müzik sevip, operaya gitmek isterse, belli bir süre sonrasında düşünce ayrılıklarına ve bir arada ortak bir aktivite yapmamaya başlayıp, bunun sonucunda birlikteliğin var olmasından söz edilemez.
  • Büyük yitik yaşıyorsa: Hoşlandığınız kişinin oldukca yakın sevdiğinin ölümü o kişinin dünya ile bağının bir süreliğine kesmesine sebebiyet verebilir. Bir öteki mühim yitik ise parasal anlamda bir batkı, ekonomik bir zelzele yaşadıysa da aynı durum söz mevzusudur. Bu yüzden kişilerin kayıpları duygusal dengelerini sarsacağı için ilişki anlamında sorumluluklarını yerine getiremeyeceği için ilişki konusunu dile getirmeyecektir.

  • Hemen hemen ne istediğini bilemiyorsa: Kendisinin kim bulunduğunu, neyi isteyip, neyi istemediğini tanımlayamamış şahıs muhtemelen sizin değerinizi de fark edemeyecektir. Burada görülmesi ihtiyaç duyulan mühim nokta kişinin kendisini anladığında başkalarını da anlayabileceğini bilmenizdir. Dünyadaki öncelik sıralamasını da bu şekilde bir insan esasen yapamayacaktır. Nedenine erişince gözleri bağlı birinden sizi fizyolojik olarak tanımlamasını bekleyemezsiniz. Bilirsiniz ki o kişinin gözündeki bağları çıkarıp sizi görmesi gerekir.
  • Travma yaşamışsa: Eski ilişkisi travmatik bir halde bitmişse, mesela, beraber olduğu şahıs kendisine dünyasını dar ettiyse, zarar verdiyse yeni bir ilişkiye girebilmesi, korkuları sebebiyle oldukca zor olacaktır. Bir başka örnek ise, uzun ilişki yaşamış olduğu kişinin kendisini aldattığına şait olur yada öğrenirse ya da kişinin sevgilisi beklenmedik bir halde öldüyse de bu kişinin sıhhatli bir ilişkiye başlaması mümkün olmayacaktır.
  • Kendiliği ile ilgili problemleri var ise: Hoşlandığınız şahıs kendisini beğenmiyorsa, bazı kompleksleri var ise yada çocukluğunda anne babaları tarafınca gereksinimleri karşılanmamışsa ve kendisini değersiz hissediyorsa, sıhhatli bir ilişkiye girmesini bekleyemeyiz. Muhtemelen şahıs bilinçaltında bulunan değersizlik duygusu yüzünden iyi hissettiği bir ilişkiyi sabote edip hak etmediğini düşündüğü için ilişkide kalamayacaktır. Depresyonda olan insanların da ilişkiye girmeleri, ilişkilerinin sorumluluğunu taşımaları zor olsa gerek.

Zeynep Fiil Şenkal

Spor Psikoloğu

www.eylemsenkal.com