Yunanistan‘ın en büyük dördüncü adası Rodos, Ege ve Akdeniz rotasının en mühim geçiş güzergahında içeriyor. Tarih süresince değişik medeniyetlere ev sahipliği meydana getiren Rodos, Yunan adalarının en fazlaca ziyaretçi ağırlayan merkezlerinden.
Rodos’un bu kadar fazlaca ziyaretçi ağırlamasında orta çağdan günümüze fazlaca iyi bir halde korunan Old Town (Eski Kent) bölgesinin önemi büyük. Rodos Eski Kent, içinde yaşamın devam etmiş olduğu, en büyük ve en iyi korunan orta çağ şehirlerinden. UNESCO Dünya Kültürel Mirası Sıralaması’nde yer edinen Rodos Old Town, toplamda 7 kapıdan girişi olan, tamamı sağlam durumda bulunan 4 km uzunluğundaki surlarla çevrili. Şövalyeler, Türk ve Musevi mahalleleri olmak suretiyle 3 bölgeye ayrılan Rodos Old Town’da gezilecek bölgeler oldukça çok.

Rodos Old Town Gezilecek Bölgeler
Bizanslardan sonrasında Katolik askeri teşkilatı olan St. John Şövalyeleri’nin 1309-1522 yıllarında egemenliğinde kalan Rodos Old Town’daki birçok yapı o yılların izlerini taşıyor. 1522’de talibi fetheden Osmanlı İmparatorluğu’nun Rodos’taki hakimiyeti 1912 yılına kadar devam etti. 1912-1943 yılları aralığında İtalyan işgalini deneyimleyen Rodos, 1943-45 yılları aralığında Nazi Almanyası tarafınca işgal edildi. Almanya’nın adalardan çekilmesi üstüne İngilizlere geçen yönetim Paris Sulh Antlaşması’nın arkasından Yunanistan’a devredildi. Rodos’ta egemen olan tüm bu devletlerin izleri adada en fazlaca Old Town’da görülüyor.
1. Rodos Old Town surları

Orta çağ esintisi taşıyan Avrupa şehirleri içinde Rodos hala dimdik ayakta olan surlarıyla öne çıkıyor. Toplam uzunluğu 4 km’yi gören kent surlarında toplamda 7 tane giriş kapısı bulunuyor. Üstünde burçlar, gözetleme kuleleri ve müdafa hendekleri bulunan surlar zamanda seyahat hissi için müthiş bir yer.
Rodos Eski Kent’de bulunan kapılar: Deniz Karakolu Kapısı, Agios Ioannis Kapısı, Agia Ekaterini Kapısı, Havari Pavlus Kapısı, Amboise Kapısı, Agios Athanassios Kapısı ve Liman Kapısı. Bu kapılar üstünde en etkisi altına alan olan ve fotoğraf çekmek için hoş kare yakalayabileceğiniz iki kapı var: Amboise Kapısı ve Havari Pavlus Kapısı.
2. Şövalyeler Caddesi

Şövalyeler Caddesi Rodos Old Town’un en etkisi altına alan noktalarından biri. Dar ve uzun bir halde uzanan cadde geleneksel Rodos taş işçiliği ile bezeli bir zemine haiz. Caddenin her iki yanında St. John Şövalyeleri’nin hanları bulunuyor. Bu hanlar günümüzde Yunanistan Gezim Bakanlığı’nın birimleri ile bazı konsolosluklara ev sahipliği yapıyor.
3. Büyük Usta Sarayı

Şövalyeler Caddesi’nin Old Town çıkışında konumlanan Büyük Usta Sarayı (Palace of the Grand Master), Rodos’un en görkemli yapısı bana nazaran. Meydana getirilen araştırmalara nazaran bugün sarayın bulunmuş olduğu noktada güneş tanrısı Helios’un antik tapınağının temelleri vardı ve muhtemelen Rodoslu Kolossus’un Antik Çağ’da bulunmuş olduğu yerdi. 7. yüzyılın sonunda Bizanslılar tarafınca inşa edilen kale, 1309’da Kalimnos, Meis ve Rodos’u işgal eden St. John Şövalyeleri tarafınca büyük ustalarının sarayına dönüştürüldü. 14. yüzyılda onarımdan geçen saray Osmanlı döneminde de komuta merkezi ve kale olarak kullanıldı. İtalyan işgali döneminde faşist diktatör Mussolini’nin dinlence evi olan kale, günümüzde St. John Şövalyeleri’ne ilişkin birçok objenin sergilendiği görkemli bir müze. Osmanlı döneminden İznik çinilerinin yer almış olduğu büyük bir koleksiyona haiz. Giriş tutarı 6 euro.
4. Rodos Arkeoloji Müzesi

St. John Şövalyeleri’nin varlık felsefesi olan hastalara ve yoksullara yardım etme amacının yansıması olan Rodos Arkeoloji Müzesi, şövalyelerin inşa etmiş olduğu hastane binasında kurulu. 15. yüzyılda inşa edilen yapıda antik dönemden kalan çömlekler, kalıntılar ve mermer heykeller sergileniyor.
5. Kültür ve sanat müzeleri

Rodos Old Town’da kültür ve sanat müzeleri de ziyaretçiler için kıymetli. Rodos’un geleneksel el sanatları örneklerinin görülebildiği Dekoratif Sanatlar Müzesi, 20. yüzyıldan kalma tablo ve heykellerden oluşan Çağıl Yunan Sanat Galerisi, Rodos Yahudi topluluğundan eserlerin sergilendiği Rodos Yahudi Müzesi görülmeye kıymet.
6. Süleymaniye Camii

Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos’u fethettikten sonrasında, Rodos Eski Kent’de 1541’de inşa ettirdiği cami, adada Osmanlı’dan kalan en mühim sembollerden. 1808 senesinde detaylı bir onarımdan geçen cami, son olarak 2005’te restore edildi. Ziyarete ve ibadete kapalı maalesef. Camiyi dış duvarlarından ve çevresinden görebilirsiniz.
7. Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi

Orologiou Meydanı’nda 1793’te inşa edilen Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi, Ahmet Fetih edilmesi Paşa’nın dünyanın değişik yerlerinden toplamış olduğu el yazması kitaplarının bulunmuş olduğu bir kültür merkezi. Hafız Ahmet Ağa Fetih edilmesi Paşa Vakfı’nın koruyuculuğunda çalışmalarını sürdüren kütüphanede 1200’ü el yazması 2500 yapıt içeriyor. Kütüphanenin en kıymetli eseri Osmanlı hattatlarının 1401’de yazmaya başladığı ve 1454’de bitirdiği el yazması Kuran-ı Kerim.
8. Burgh’un Meryemana Kilisesi

Rodos Old Town’da Yahudi Mahallesi’nde yer edinen Burgh’un Meryemana Kilisesi, şehrin doğu ucunda konumlanıyor. 14. yüzyıla ilişkin yapı, St. John Şövalyeleri döneminden günümüze ulaşan en eski eserlerden. II. Dünya Savaşı bombardımanı esnasında büyük ziyan olan kilise apsislerinden üçü zarar görmeden ayakta kalmayı başarmış. Rodos’taki en mühim Katolik kilisesi olarak kabul edilen yapının 1300 senesinde inşa edilmiş olduğu düşünülüyor. Bombalanana kadar Rodos’un en büyük kilisesi unvanına sahipti.
9. Rodos Saat Kulesi

Old Town’da 7. yüzyılın sonunda inşa edilen Saat Kulesi, Rodos tarihinin en mühim sembollerinden biri. Bizans sürecinin izlerini taşıyan Saat Kulesi, Rodos Eski Kent manzarasını en iyi gözlemleyebileceğiniz noktalardan. Saat kulesine çıkış için 5 euro ücret alınıyor.
10. St. Nikolaos Kalesi ve Mandraki Limanı

Rodos’ta kentin savunmasının anahtarı olarak isimlendirilen, stratejik bir öneme haiz olan St. Nikolaos Kalesi, Rodos Old Town surlarının derhal haricinde liman girişinde içeriyor. Bizans Süreci’ne uzanan zamanı geçmişi ile kentin en mühim müdafa hattını oluşturan kalenin yanı başlangıcında Rodos’un en meşhur limanı Mandraki bulunuyor. Antik Dünyanın 7 Harikası’ndan kabul edilen Colossus’un büyük heykelinin Mandraki Limanı girişinde bulunmasından dolayı bu bölge fazlaca gezinsel. Limanın girişindeki geyik heykelleri, Aziz Nikolaos Kalesi ve orta çağ yel değirmenleri limanın manzarasını oluşturuyor. Lindos ve yakın adalara günübirlik tekne turları bu limandan yapılıyor.
Yunan adaları içinde zamanı ve kültürel birikimiyle öne çıkan Rodos, bu özelliğiyle her yıl binlerce insanoğlunun rotasında içeriyor. Adada her bütçeye uygun otel de mevcut. Rodos otellerine bakmak için linki tıklayın.
Marmaris, Fethiye ve Bodrum’dan bir feribot uzaklığında olan Rodos’u keşfetmek için minimum 3-4 günlük bir gezi planı koşul. Rodos’un kalbi Old Town için ise dolu dolu bir tam gün gerekiyor. Müzelere girdikçe dönemin iyi mi geçtiğini anlamıyorsunuz.