
Şansölye Alexander Schallenberg (ÖVP), Salı günü Federal Konsey’deki SPÖ’den gelen “acil bir talebi” yanıtlarken, mevcut karantina ile “aşılanmamış insanoğlu için bir bitiş zamanı” olmadığını söylemiş oldu. Fakat aşı olmak her insanın elinde. Schallenberg, tedbirin aşılananlar için bir “dayatma” bulunduğunu, zira kendilerini tekrardan sınırlamak zorunda kalacaklarını bir kez daha altını çizdi.
Schallenberg alınan önlemleri savundu ve federal hükümetin “hafifçe almadığı” “zor kararlar”dan bahsetti. Schallenberg, en büyük önceliğin insanları korumak ve mümkün olduğunca oldukça kişiye aşı yaptırmak bulunduğunu söylüyor: “Yine yeniden gerekseme duyduğumuz karantinalardan kurtulmanın tek yolu bu.” Şu anda 20 senedir geçerli olan ülke çapında sokağa çıkma yasağı. gün ve on gün sonrasında değerlendirilecek olan, parti hatları ve federal ve eyalet hükümetleri arasındaki “dayanışmanın” sonucudur.
Şansölye ek olarak planlanan mecburi aşılamayı da savundu. Önceki önlemler, aşılama isteğini lüzumlu seviyede çoğaltmak için kafi olmayacaktı. Uzun bir süre, mecburi aşıların uygulanmaması ve mahkumiyete dayanılması mevzusunda bir düşünce birliği vardı. “Artık gerçekle yüzleşmek zorundayız.” Avusturya’da aşı oranının nispeten düşük olması, “hususi bir durumdan” meydana gelmektedir, zira bu ülkede “aşılamaya karşı açıkca savaşan ve insanları aşıya zorlayan oldukça fazla siyasal güç vardır. güvensiz duymak. Bu sorumsuzluktur” dedi.
Sıhhat Bakanı Wolfgang Mückstein (Yeşiller) de sokağa çıkma yasağı ve mecburi aşılama kararlarını savundu ve “Bir araya gelelim” çağrısında bulunmuş oldu. Mückstein, mecburi aşılamanın uzmanlar, toplumsal taraflar ve sivil toplumun katılımıyla düzenlenmesi icap ettiğini ve “uygun bir değerlendirme prosedürü” olması icap ettiğini bir kez daha altını çizdi. Sadece uygulamanın zamanlaması sorusunu yanıtsız bıraktı. Mückstein, aşı şüphecilerini ikna etmek için Aralık ayı başlangıcında yapılması planlanan bir eyleme işaret etti. Toplumsal sigortanın çatı kuruluşu, aşılanmamış tüm kişilere belirli aşı tarihleri ve hastalık riskinin açıklanmış olduğu mektuplar yollayacaktır.
Solucan ajanı ivermektinin etkinliği hakkında hiçbir verisi yok, bundan dolayı Mückstein ilgili bir suali yanıtladı: “Fakat ilk zehirlenmeler var”. Ek olarak, tedavi için onaylanmamıştır ve ayrıca üretici de açık bir uyarı yayınlamıştır.
Hususi toplantı, SPÖ’nün talebi üstüne gerçekleştirildi ve Schallenberg ve Mückstein’a “Korona’nın tamamen başarısızlığı” başlıklı iki “acil soruşturma” yapılmış oldu. Korinna Schumann ve Ingo Appé, Toplumsal Demokratlar için acil sorunları haklı çıkardı. Schumann, “Federal hükümetin tam bir korona başarısızlığıyla karşı karşıyayız” dedi. İkinci yazı uyuyakalmak ve sonbaharda tamamen hazırlıksız olarak sokağa çıkma yasağına tam gaz gitmek “yazık”. Schumann, eski Şansölye Sebastian Kurz’u, onlara gore yıkıcı bir bilanço için suçladı, zira etkili pandemi yönetimiyle değil, yalnızca “politik şov” ile ilgileniyordu.
Ve halefi olarak Schallenberg, şimdi Kurz ‘anlamıyla hareket ediyor, diyor Schumann: “Parti siyaseti insan yaşamının üzerindedir.” Vakalar pahasına anket sayılarını çoğaltmak ihmalkarlıktır. Tutarsız hükümet politikası, federal eyaletler içinde yamalı bir yama çalışmasına yol açtı. Schumann ek olarak turkuaz yeşili federal hükümet içindeki tartışmaları da eleştirdi (“Bu tür kamusal anlaşmazlıklar kriz zamanlarında sürdürülemez”) ve bir “başarısızlık kronolojisi”nden bahsetti. Appé, Turkuaz-Yeşil’in bilançosunda bir “batkı beyanı”nın yanı sıra bir “batkı, şanssızlık ve çöküş serisi” görmüş oldu.
SPÖ ek olarak, lüzumlu aşı kotasını elde etmede turkuaz-yeşilin siyasal bir başarısızlığını tespit ediyor. Nüfuslarının yüzde 80’inden fazlasını aşılamış olan Malta, İspanya yada Portekiz benzer biçimde öteki Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında, bu bilhassa “açıktır”. Corona yönetimi de eğitim sektöründe “kusurlu”. Genel olarak, Federal Hükümetin eylemleri ve iletişimi devamlı olarak “tutarsızdır”. Schumann ve Appé, hastalığı küçümseyen FPÖ’yü de eleştirdi. SPÖ, Schallenberg ve Mückstein’a toplam 87 sual yöneltti.