Avusturya‘nın başkenti Viyana’ya ortalama 20 km mesafede bulunan Hinterbrühl kasabası dünyaca meşhur Seegrotte Yeraltı Gölü‘nün bulunmuş olduğu yer. Avrupa’nın en büyük yeraltı gölü bugün gezinsel gezilerin vazgeçilmezlerinden.
Yerin 79 metre aşağısında geçmişte kömür madeni işletmek için oluşturulan tüneller trajikomik bir patlamanın yeraltındaki su kaynağını madene taşıması sonucunda devasa bir yer altı gölünü meydana getirmiş. Patlamanın olduğu sırada madende çalışan işçilerin büyük çoğunluğu madene aniden dolan suyla boğularak yaşamını yitirmiş.
Oldukça dar tüneller üstünden geçmişte inşa edilmiş demiryolunu takip ede ede yeraltına doğru ilerliyoruz. Boyu uzun olanlar olabildiğince eğilmeye çalışıyorlar. Belirli aralıklarla bir adam boyunun sığabileceği girintiler muhteşem bir durumda yolu en kolay şekilde açabilmek adına tasarlanmış. Nefesi tıkanan, yorulan kişiler bu girintilere geçip arkadan gelenlerin önünü açabiliyor.
Tünellerin sonunda ulaşabildiğimiz görece daha geniş bölümlerde II. Dünya Savaşı’nda Naziler jet üretmeye çalışmışlar. İçerideki su hususi pompalarla dışarıya çıkartılarak dış dünyadan uzak, fark edilmeden rahatça çalışılabilecek bir alan yaratılmış. Dünyanın sesten süratli hareket eden ilk jet fabrikası olarak kayıtlara geçen bu fabrikada o döneme ilişkin jet üretim parçaları titizlikle korunuyor. Gene maden olarak kullanıldığı dönemde ölen işçiler anısına şapel seçimi ufak anı evi ziyaretçilerin dualarını bekliyor.
II. Dünya Savaşı’nda jetlere ilişkin tüm parçalar büyük titizlikle ve mühendislik çalışmalarla burada üretilip bütünü oluşturmak, bir başka deyişle montajlanmak adına dışarıya raylarla çıkartılıyormuş. Dünyanın ilk jet uçaklarından olan “Heinkel HE 162 Salamander” burada üretilmiş.
Mevsim ne olursa olsun, dışarıdaki hava sıcaklığı ne olursa olsun, içerideki ısı 9-12 aşama içinde değişiyor. Bu yüzden yazlık giysilerle gelenler içeride donabilirler. Girişte dağıtılan battaniyelerle ısınabilirsiniz.
Ziyaretçilere açık müze bölümlerinden bir kat daha aşağıya inildiğinde görkemli renkleriyle Seegrotte Gölü’ne ulaşıyoruz. Devamlı bir su akışı olduğundan içerideki suyu durağan(durgun) tutabilmek amacıyla pompalar hala çalıştırılıyor. Pompaların çalıştırılmaması durumunda mağaranın suyla dolacağı ve her yerin sular altında kalacağı ihtimali oldukça yüksek. Ek olarak önümüzde işaretle gösterdikleri dev kayanın arkası mühim oranda su barındıran yer altı suyu kaynağının merkeziymiş. Kaza ile kayanın delinmesi, patlaması yada yıkılması halinde içeride hiçbir şey kalmayacağı söyleniyor.
Oldukça güzel görünen bir kayık ile gölün üstünde sessiz bir şekilde tura çıkıyoruz. Kayıktan asla ses çıkmamasının sebebi elektrik ile emek harcaması imiş. İçerideki akustikten dolayı yüksek sesle çalışan bir kayık olsaydı eğer gürültüden kafayı yerdik aslına bakarsanız.
Su sesleri ve refah veren görüntülerle birlikte ışıklandırılan gölün üstünde dolaşmaya devam ederken bilhassa karanlık ve kapalı mekanlardan rahatsız olanların bu gölü ziyaret etmeyi başka bahara saklamaları icap ettiğini söylemeliyim. İçerideki rutubet, rutubet ve karanlık bazen rahatsız edici bir hal alabiliyor. Madenlerde çalışan insanların emek harcama koşullarını aklınıza getirmek bunu idrak etmek için kafi olur diye düşünüyorum.
Kazak rehberimizin nezaretinde tamamladığımız göl turunun arkasından tane gereği kayıktaki rehbere her insanın 3-5 bahşiş bırakması gerekiyor. Bahşişleri de bıraktıktan sonrasında bu kez maden işçilerinin çalmış olduğu ayrı ayrı dehlizlere göz atarak ıslak ve ıslak olan zemine dikkat ederek dönüşe geçiyoruz.
Nemli, serin mağara ortamı acayip duygular hissettirirken harp döneminde burada senelerce çalışan işçilerin sonunun boğularak ölüm olmasını düşünüyorum. Birkaç kendini bilmezin almış olduğu saçma sapan kararın ceremesini yüzbinlerce masum insan çekerken olanların sorumluluğunu kimsenin almaması ne kadar anlamlı.
Harp esnasında yetiştirilemeyen jetler sadece savaşın sonunda güneşle, açıkhavayla tanışabilmişler. Fakat harp döneminde tüm pilotlar öldüğü için bu kez jetleri kullanacak ehliyete haiz kimse kalmamış dışarıda. Nazilerin kurduğu jet karargahı jetleri üretmiş sadece muharebeye bir katkı kuramadan tarihe gömülmüş böylece.
Tarihe başka bir boyuttan bakabilmek için yerin 79 metre aşağısına inmeye gerek kalmış mıdır bilmiyorum fakat; bence Seegrotte Mağarası’na bir göz atın, göreceklerinize kesinlikle pişman olmayacaksınız.