Selanik’te toplu ulaşım ve koltuk duyarlılığı

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Selanik’te Ağustos sıcağını doyasıya yaşadığımız bir yaz günü. Şehri gezmeye Yunan ve Osmanlı kültürünün iç içe geçmişliğini yakından görmeye devam ediyoruz. Mümkün olduğunca yürüyerek gezmeye çalıştığımız Selanik’in havasından dolayı sık sık toplu taşıma araçlarına biniyoruz.

Toplu taşımacılık mevzusunda örnek alınması ihtiyaç duyulan bir şehir Selanik. Her ne kadar Atina – Selanik çatışmasından dolayı kente yatırım yapılmasa da; şehir belediyesi ulaşım mevzusunda mühim işler başarmış. Atina’da yer altı treninin faaliyete 2004 senesinde girmesinin peşinden hala Selanik’te yeraltı treni emek harcamaları devam ediyor. Kentte şehiriçi ulaşımın tamamına yakını belediye otobüsleri aracılığı ile yapılıyor. Türkiye’deki belediye otobüslerini düşündüğümüzde karşılaştırma yapmamız birazcık zor ve yanlış olur.

Ilk olarak otobüs bilet tutarları oldukça ucuz. Talebe 25 Sent-€, tam ise 50 Sent-€; hem de aldığınız bir biletle bir saat içinde dört kere ücretsiz bir şekilde başka taşıtlara binebiliyorsunuz. Şu demek oluyor ki bir talebe 25 Sent’e dört değişik otobüsle kentin bir ucundan öteki ucuna gidebiliyor. Bunun yanı sıra öğrenciye bir Avro, tam tarifeye gore ise iki Avro’ya 24 saatlik biletler alıp 24 saat içinde sınırsız olarak toplu taşıma araçlarından yararlanabiliyorsunuz. Türkiye’yi bir kez daha düşünmek lazım. Eğer toplumsal devlet anlayışından bahsetmemiz gerekiyorsa Selanik Belediyesi buna en büyük örnektir.

Türkiye’de bilhassa büyükşehirlerde meydana getirilen toplu taşımacılığa baktığımızda ücret ödeme kısmında bir görevli kesinlikle denetim yapar. Kendi vatandaşımıza bir nevi güvenimiz yoktur. Bundan dolayı ödeme noktasında görevli bırakmazsak hepimiz ücret ödemeden taşıtlara biner düşüncesi hâkimdir. Selanik’te bu şekilde bir uygulama olmadığını görünce bir Türk vatandaşı olarak oldukca şaşırdım. Otobüs beklediğimiz durağa otobüs ulaştıktan sonra sürücü otobüsün tüm kapılarını açıyor; peşinden hepimiz otobüse değişik kapılardan binerek ellerindeki biletleri otobüsün değişik yerlerinde bulunan okuyuculara okutarak yerlerine oturuyor. Okuyucu makine biletin üstüne saat kaçta binildiğini basarak aktarma işlemi için bir kayıt tutmuş oluyor. Şoförde otobüse binen yolcuların bilet basıp basmadığıyla uğraşmak yerine bir tek asli görevi olan şoförlüğü icra ediyor. Hem de durakta bekleyen onca yolcu tek kapıdan binmediği için yığılma olmuyor, süre kaybı engellenmiş oluyor.

Peki, otobüse binip bilet göstermeyen kişilere ne oluyor? Bu kişiler iyi mi denetleniyor diye soracaksınız.

Oldukca haklı bir sual aslen. Bende uygulamayla karşılaştığımda uygulamanın negatif yanlarını aklıma getirerek bu suali sormuştum. Türkiye’de görevlilerin denetim etmiş olduğu uygulamalarda bile vatandaşımız ücret ödemeden binmeyi düşünür ya, oradan akıllarda yer edinen bir sual olmuş sanırım.

Selanik Belediyesi bu mevzuda oldukca güzel bir çözüme imza atmış. Değişik aralıklarla belediye otobüsü bir yerde duruyor ve bilet makinesi dönem dışı bırakılıyor. Belediye müfettişleri belediye otobüsüne binerek yolcuların biletlerini denetim ediyor. Eğer erişkin olması durumunda talebe biletiyle gezi eden ya da bileti olmadan seyahat icra eden biri tespit edilirse o anda ceza 500 Avro olarak kayıtlara giriliyor. 50 Sent ödememek için bu şekilde bir cezayı göze alacak kimse yoktur sanırım. Aslına bakarsan cezayı ödemezse ne olacak diye düşünürsek eğer; ceza 1 ay içinde ödenmezse şahıs doğruca hapse gönderiliyor. Oldukça caydırıcı bir uygulama bence. Keşke Türkiye’de bu şekilde uygulamalar olsa.

Türkiye’de ki büyükşehir belediyelerinin ulaşımda yurtdışı uygulamaları göz ardı etmemelerini dileyerek; yazımı Selanik’te bir belediye otobüsünde yaşadığım anımla noktalamak isterim.

Ağustos’un sıcak günlerinden birinde körüklü bir belediye otobüsünde yol alırken tıklım tıklım olan otobüste dikkatimi bir şey çekti. Yaşlı bir bayan pazar alışverişinden sonrasında otobüse binmiş olacak ki bir koltukta kendisi öteki koltukta domates, salatalık ve biberleriyle seyahat ediyordu. Bitkin olduğumdan dolayı hanıma el işaretiyle oturmak istediğimi ifade ettikten sonrasında kadının Yunanca bağırmalarıyla ne olduğumu şaşırdım. Sonuçta Yunanca bilmiyordum ve kadının ne demek istediğini anlamamıştım. Kadının gözlerinden çıkan alevlerle yanıma oturamazsın söylediği anlaşılan tek noktaydı. Bunun üstüne birlikte gezmeye çıktığımız Yunan dostum aşırı sinirli bir halde hanıma bağırmaya başladı. Kadının da anlam ifade etmeyen bir halde bağırmasının peşinden otobüsteki hepimiz münakaşaya katıldı. Irdelemenin niçin uzadığını anlamam bir Türk olarak mümkün değildi. Yunan arkadaşıma niçin bağırdığını sormama karşın bir yanıt alamamıştım. Münakaşa uzadıkça uzadı. Yunan dostum otobüsün en arkasından en önüne giderek şoföre yüksek sesle birkaç şey söylemiş oldu. Konuşmanın peşinden sürücü otobüsü durdurarak otobüsün en arkasına kadının yanına geldi. Ayrıca bende otobüsün en arkasında olan biteni anlamlandırmaya çalışıyordum. Sürücü hanıma bağırarak el işaretleriyle torbaları göstererek sanırım toplamasını ya da kucağına almasını istedi hanım itiraz edecek benzer biçimde olduysa da dayanamadı ve otobüsten inmek suretiyle hamle yapmış oldu; inerken ilkin bana sonrasında arkadaşıma bir şeyler söyleyerek hızla otobüsten uzaklaştı.

Olayın gürültüsü sona erdikten sonrasında kadının akli dengesinin çokta yerinde olmadığını öğrenmiş bulundum. Sadece bir koltuk yüzünden oluşan durum insan hakları teriminin bu kadar yüksek sesle kritik edilmeye başladığı ülkemi aklıma getirdi. Aynı durum bizde yaşansaydı şoföre gidip durum aktarılsaydı; sürücü güler geçer miydi, yoksa aynı şeyi yapar mıydı?

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
cool
Cool
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Viyana Blog - Güncel Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!