İran Esad’da önemli bir stratejik müttefikini kaybediyor. Esad ve dolayısıyla Suriye, Tahran’ın oluşturduğu, Tahran’ın “Direniş Ekseni”, Batı’nın ise “Şer Ekseni” olarak tanımladığı İsrail ve Batı karşıtı ittifakın önemli bir yapı taşıydı.
Tahran – Rusya’nın yanı sıra – Esad hükümetini finanse etti ve ona askeri olarak yardım etti, ayrıca Suriye’nin Lübnan’daki Hizbullah milislerine kara koridoru olarak kullanılmasına da yardımcı oldu. İran, Hizbullah’a silahların çoğunu Suriye üzerinden sağlıyordu. İsrail son yıllarda defalarca hedefli saldırılarla bu koridoru bozmaya çalıştı ancak uzun vadede hiçbir zaman başarılı olamadı.
Suriye’de iktidarın değişmesiyle İran’ın Orta Doğu politikası, özellikle de baş düşmanı İsrail’le mücadele çıkmaza giriyor. Eleştirmenler İran liderliğini Suriye’deki yanlış hesaplamalarıyla milyarlarca ABD dolarını israf etmekle suçluyor. İran, Pazar akşamı Esad’ın son isyancı saldırısı sırasında hiçbir zaman yardım istemediğini vurgulamak zorunda hissetti.
Hatta bazıları Esad’ın devrilmesini İran’ın İsrail’e karşı oluşturduğu “Direniş Ekseni”nin önemli bir dönüm noktası olarak görüyor. Hamas’ın dışişleri şefi İsmail Haniye ve Hizbullah şefi Hasan Nasrallah’ın öldürülmesi ve şimdi de Esad’ın kaçmasının ardından, “Mihver”in üç üst düzey ismi birkaç ay içinde ortadan kaldırıldı.
New York Times İranlı muhabirinin haberine göre, Esad hükümetini uzun süre ayakta tutan Devrim Muhafızları’ndan (IRGC) bir üye, Suriye’deki olayları Berlin Duvarı’nın yıkılışına benzetti.
İslam alimi Walter Posch, Beşar Esad’ın devrilmesinin Ortadoğu’da ne tür güç değişimlerine yol açabileceğini açıklıyor.
İran Dışişleri Bakanlığı Pazar günü diplomatik kanallar aracılığıyla hasarı mümkün olduğunca sınırlamaya çalıştı. Suriye’ye dış müdahaleye karşı uyarıda bulundu. Uzun yıllardır kendi ülkesinde kitlesel protestoları acımasızca bastıran Tahran’daki hükümet, Suriye’nin kaderinin yalnızca Suriye halkının sorumluluğunda olduğunu söyledi.
Uzmanlara göre Esad’ı deviren isyancıların büyük ölçüde Türkiye tarafından desteklenmesi gerçeği, İran’ın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile devam eden bölgesel nüfuz mücadelesini de zayıflatıyor.
Ayrıca Tahran’daki rejim, Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesinden de kaygılı. Çin, özellikle petrol tedarikçisi olarak İran’ı desteklemeye devam edecek.
Ancak Suudi Arabistan’ın nasıl tepki vereceğini görmek heyecan verici olacak: İran’ın zayıflığı göz önüne alındığında, Riyad diplomatik olarak İran’ın Yemen’e müdahalesini sınırlamasını sağlamaya çalışabilir (yani Husi milislerine yardım edebilir). Alternatif olarak, son aylarda yaşanan yakınlaşma sürecini durdurabilir ve böylece İran’ı siyasi ve ekonomik olarak daha da izole edebilir.
Görünüşe göre Tahran Rusya’dan pek bir şey umamaz. Moskova tamamen Ukrayna’daki savaşla meşgul görünüyor ve muhtemelen çok az rezervi kaldı. Moskova’nın Esad’ın düşmesine seyirci kalmasının nedeni de bu olabilir.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Ortadoğu tarihinde tarihi bir gün”den bahsetti. İşgal altındaki Golan Tepeleri’ne yaptığı ziyarette Netanyahu şunları söyledi: “Esad rejimi, İran’ın şer ekseninin merkezi bir parçasıdır; bu rejim düştü.”
Netanyahu da Esad’ın devrilmesinde önemli rol oynadığını iddia etti. Çünkü bu, “İran’a ve Hizbullah’a verdiğimiz darbelerin doğrudan sonucudur”. Bu durum Orta Doğu’da bir “zincirleme reaksiyonu” tetikledi. Artık İsrail için “önemli fırsatlar” var ama aynı zamanda tehditler de var.
İsrail ordusu, Golan Tepeleri’nde Suriye ile askerden arındırılmış tampon bölgeye asker gönderdi. İsrail ordusu Pazar günü yaptığı açıklamada, “Suriye’deki gelişmeler göz önüne alındığında ve (…) silahlı grupların tampon bölgeye girebilme olasılığı temelinde” askerlerin buraya konuşlandırıldığını söyledi. Netanyahu, Golan Tepeleri’nde kendi halkının güvenliğini sağlamak için geçici bir tedbirden bahsetti.
İsrail, 1967’deki Altı Gün Savaşı sırasında Suriye’nin Golan Tepeleri’nin çoğunu işgal etti ve daha sonra bu bölgeleri ilhak etti. Bu adım çoğu eyalet tarafından tanınmamaktadır. 1974’te – Yom Kippur Savaşı’ndan bir yıl sonra – BM, Golan Tepeleri’nin İsrail tarafından ilhak edilen kısmı ile Suriye’deki kısımları arasında bir tampon bölge kurdu.
İsrail hava kuvvetleri de Pazar günü özellikle Şam’da çok sayıda hava saldırısı düzenledi. İsrail’in verdiği bilgilere göre hedefte diğer şeylerin yanı sıra bir kimyasal silah fabrikası da vardı. İsrail’e göre İranlı bilim adamlarının orta menzilli füzeler geliştirdiği bir araştırma merkezi de saldırıya uğradı. Bu İran ve Hizbullah için bir başka başarısızlıktır.
Büyük bir füze deposunun bulunduğu söylenen bir askeri üsse de saldırı düzenlendi. İsrail basınında çıkan haberlere göre hava saldırılarının amacı bu tür silahların isyancıların eline geçmesini engellemek. Sınırın yakın çevresi de dahil olmak üzere ülkenin diğer bölgelerine de İsrail hava saldırıları düzenlendi. Oradaki nüfustan daha önce evlerinden çıkmamaları istenmişti.