Yeni tehlike Huggy Wuggy!

Mavi Balina ve Momo isimli iki oyun çok sayıda çocuğun ölümüne, zarar görmesine ve yaşıtlarına zarar vermesine neden olmuştu. Son zamanlarda küçük yaştaki çocukların tutkusu olan Poppy Playtime oyunundaki Huggy Wuggy karakteri de aileler ve pedagogların dikkatini çekmiş durumda. Dijital korku oyunu karakterlerinden biri olan Huggy Wuggy’nin, oyunda insanları boğarak ya da keserek öldürmeye çalışması dikkat çeken detaylardan.

Piyasada pelüş oyuncak tehdidi

Şiddet eyleminin çocuklar tarafından örnek alındığını savunan birçok uzman, oyun nedeniyle çok sayıda tatsız hadisenin yaşandığının bilgisini paylaştı. Konuyla ilgili göze çarpan olaylardan biri ise İtalya’da yaşandı. Kısa bir süre önce gündeme oturan olay, 6 yaşındaki bir çocuğun 3 yaşındaki bir başka çocuğu boğmaya çalışması. Saldırgan çocuğu incelemeye alan uzmanlar, çocuğun Huggy Wuggy karakterinden etkilendiğini ortaya çıkarmış, yetkilileri önlem alması için uyarmıştı. Aileleri dehşete düşüren oyun karakterinin pelüş oyuncaklarının piyasaya sürülmesi ise kafaları karıştırmış durumda.

Kaygılar tetikleniyor…

Çocukların korkulu rüyası olan oyun karakteri hakkında B Gazete’ye açıklamalarda bulunan Uzm. Klinik Psikolog Gizem Tüzen, “Poppy Playtime, Windows, iOS ve Android için kullanılabilen ücretsiz bir oyundur. Oyunu kazanmak için oyuncunun bulmacaları çözmesi ve oyuncak fabrikasında ilerlemesi gerekir. Eğer bir oyuncu yeterince hızlı değilse, Huggy Wuggy veya başka bir korkutucu karakter onları boğazından sarılarak yakalayacak ve öldürecektir. Bu tarz popüler oyunlar; örneğin Momo ve Mavi Balina, çocukların kaygı ve korkularını tetiklemişti” ifadelerini kullandı.

Çocuklar üzerindeki etkileri

Çocukların duygu gelişiminin olumsuz etkilenmemesi adına bu tür oyunların yasaklanması gerektiğine vurgu yapan Tüzen, “İnsanlar gelişim göstermekte olan canlılardır. Çocuklar korkutucu içeriği işleyebilecek bir duygusal olgunluk düzeyinde olmayabilirler. Korku oyunları gereksiz endişe ve stres yaratarak bu büyümeyi engelleyebilir. Kaygı ve korkular çocukların uyku düzenini de etkiler. Buna ek olarak kâbus görmeler, gece tek uyuyamama ve alt ıslatmaya sebep olabilir. Aynı zamanda bu yaş çocukların gerçeklik algısının bozulmasına, Huggy Wuggy’nin gerçek, somut bir canavar olduğunu düşünmesine sebep olur. Bu tarz tehdit edici karakterler, çocukların hissettiği güvenlik duygusunu istismar eder. Daha önce hiç endişe duymadıkları bir şeyden korkabilirler. İnsanlar görerek, model alarak öğrenir. Şiddet içerikli bu tarz oyunlar çocukların şiddet eğilimini arttırır. Mesela okullar açıldığından beri çocuklarda boğaz sıkma davranışında artış yaşanmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

Yetişkinlere büyük görev düşüyor

Ailelerin, çocuklarının izlediği video ve oynadığı oyunları takip etmesi gerektiğinin altını çizen Tüzen, şu uyarılarda bulundu: “Ebeveynler çocukların vakit geçirdiği güncel oyun, video, dizi vs. takip ederek onlarla birlikte vakit geçirebilirler. Bu sayede çocukların izlediği, oynadığı alanlara hakim olabilirler ve tehlike gördükleri bir durumda müdahale etme şansları olur. Gerekli görülürse çocuklara sınır konulabilir. Çocukların oynadıkları ve izledikleri şeyler hakkında çocukların görüşlerini almak ve bunun hakkında nasıl hissettiklerini sormak onların düşünce süreçlerine dair fikir verir. Eğer akıllarında var olan olumsuz düşünceler varsa, bu şekilde konuşmayı şekillendirip akıllarındaki gerçek olmayan algıları değiştirmeye çalışabiliriz. Çocuklarla iletişim kurarken açık olmalı ve ‘Ben’ dili kullanarak uyarı konuşmaları yapabiliriz. Örneğin ‘Seni seviyorum ve bu oyunun sana ve başkalarına zarar verebileceğinden endişeleniyorum’ diyerek. Son olarak çocukların orada olduğunuzu bilmelerini sağlayın. Çocuğunuz kaygı veya bir korkusu olduğunda sizinle her zaman konuşabileceğini bilmeli.”