Faizle ilgili açıklamasında Erdoğan “Yeni iktisat programımızla Türkiye’yi. en büyük 10 iktisat arasına sokma hedefine hızla ilerliyoruz. Giderek artan kaos çıkartma talepleri Türkiye’yi hedeflerinden uzaklaştırma çabası taşıyor. Faiz, zengini daha varlıklı, fakiri daha yoksul yapar. Faiz sebep enflasyon sonuçtur. Bu çarkı bozacak, milleti asli noktadaki hedeflerine ulaştıracağız.” diye konuştu.
Erdoğan konuşmasında belediyelere çağrıda bulunarak “39 belediyemize sesleniyorum. Hayvan barınaklarını dikkatsizlik etmeyiniz” diye konuştu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından mühim başlıklar
“İstanbul’u sevmek demek 81 vilayetin tamamıyla Türkiye’yi sevmek anlamına gelir.İstanbul kendi davamımız da ayrı bir öneme haizdir.
İstanbul’u sevmek demek tüm insanlığı sevmek anlamına gelir. Bu kadar sevilen bir şehre hizmet etmek de o aşama meşakkatli fakat o aşama şerefli bir iştir. Bu şehre hizmet etmek demek İstanbul’un içsel muhafızları olan nice gönül sultanına hizmet etmek anlamına gelir.
İstanbul’a hizmet etmek demek 84 milyonun tamamının kalbine girmek anlamına gelir. Gençler normal olarak her dava şeklinde bizim davamızın da sembolleri vardır. Tekbirimizle, ezanımızla, bayrağımızla, İstiklal Marşımızla, camilerimizle, minarelerimizle bu sembollere sıkı sıkıya sarılmamızın peşinde davamıza olan inancımız, bağlılığımız, sadakatimiz bulunuyor. İstanbul’un 1453 yılındaki fetih edilmesi bizim için fazlaca mühim bir dönüm noktasıdır. Bunun için fethin nişanesi olan Ayasofya’nın tekrardan cami olarak ibadete açılması bizim için fazlaca kıymetlidir.
İşte bunun için İstanbul’a kazandırdığımız her yeni uygarlık sembolümüz bizim için fazlaca değerlidir. Çamlıca Camii bizim için fazlaca fakat fazlaca değerlidir. Anadolu yakasındaki en büyük sembol, Avrupa Yakası’ndan baktığımız süre gördüğümüz en büyük sembol, aynı şekilde Mimar Sinan Camii gene bu şekilde bir sembol. Şimdi geliyor Barbaros Hayrettin Paşa Camii Levent’te dikiliyor. Rabbime hamdolsun bunlar bizlere nasip oluyor.
Verdiğimiz savaşım, Ayasofya’yı minarelerinden kurtaracağız diyenlere karşı, Ayasofya’nın nezdinden varoluş sebebimiz olan inancımıza çıkma mücadelesidir. Verdiğimiz savaşım hatırlayın Seyahat vakalarında zulüm 1453’te başladı diyenlere karşı, CHP’nin artıklarına, atıklarına karşı bu toprakların sonsuz vatanımız bulunduğunu gösterme mücadelesidir.
Verdiğimiz savaşım milletimizi her alanda geri bırakarak, temsilcisi olduğumuz uygarlığı ortadan kaldırmak isteyenlere karşı tekrardan bir yükseliş, bir şahlanış iradesi mücadelesidir.
Verdiğimiz savaşım değerlerinden ve geçmişinden kopartılarak mankurtlaştırılmaya çalışan gençlerimize 2053 vizyonumuzu emanet etme mücadelesidir. Bu gerektiğinde vaktinizi, malınızı, canınızı ortaya koymaya değecek bir davadır.
Şu anda bu salonda 3 bini aşlık kardeşim var. Size olan sevdam sebebiyle ihmal etmeyin, davası olmayanın sevdası olmaz. Sevdası olmayanın öfkesi olmaz. Eğer kimi zaman öfkeli gözüküyorsak tek sebebi sevdamızdır.
Rabbim her birimizi bu dava, sevda, aşk yolundan ayırmasın. Her dönemde bu kutlu davanın vefakâr, cefakâr, azimli, cesaretli erleri olmuştur. AK Parti’yi kurduğumuzda teşkilatlarımızı işte bu dava erlerinin hep beraber hamiyetiyle, gayretiyle oluşturduk. Artık 20 yılını geride bırakan AK Parti’nin inşasında, yaşatılmasında, alın teri döken kardeşlerimizin o şekilde hikâyeleri var ki yalnız bunlar bile omuzlarımızdaki yükün ağırlığını göstermeye yeterlidir.
Bugün aynı fedakârlıkların örnekleriyle sık sık karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir şehrimizde hanım kolları ilçe başkanı olan hanımefendi kardeşimiz teşkilat toplantısında ayrılıyor ve bir saat içinde geri dönerek işine devam ediyor. Bu tabloya tanık olan koordinatör milletvekillerimizden biri yanındakilere ilçe başkanımıza hanım kolları başkanı hanımefendinin niçin gidip geldiğini soruyor. İlçe başkanımız hanımefendinin hemen hemen 4 aylık bir evladı bulunmuş olduğu, parti çalışmalarını aksatmadan devam ettiğini, sadece arada bir çocuğunu emzirmek için 24 kilometre uzak evine gidip derhal geri geldiğini konu alıyor. İstanbul’da da benzer pek fazlaca hikâye var.
Nafakasını çıkarmak için gece fabrikada temizlik işi yapmış olup tüm gün teşkilatın işini yapanlar şeklinde nice örnekler var.
Bu dava işte bu şekilde bir davadır. Bundan dolayı bu davada bencilliğe, kibre, nobranlığa, ihanete yer olmaz diyoruz. Hesabi değil, hasbi insanların omuzlarında yükselene bu davayı ileriye taşıyarak 2023’e de 2053’e de zaferle ulaştırmak bizlerin sorumluluğudur.
Bu sorumluluğu yüreğinde hissedenin gözüne uyku girmez. Bu sorumluluğu kalbinde hisseden yerinde durması imkansız. Bu sorumluluğu ruhunda hissedenin gözünde en yüce dağlar düz ovaya dönüşür. Bu samimiyeti kaybedenin de gözüne yumruk kadar çıkıntılar, aşılmaz dağlar şeklinde görünür. Rabbim hepimizi, bu davaya layık olanlardan eylesin.
Kongremizin arkasından il başkanı ve yönetimimiz hakkaten büyük bir aşk ve istekle derhal çalışmalara başladı. İstanbul’daki 31 bin 124 sandık için 166 bin 877 arkadaşımız göreve getirildi.
Şehrimizin 39 kazasının her birinde meydana getirilen ilçe danışma toplantıları 17 bin kardeşimizin iştirakiyle gerçekleştirildi. Önceki dönem vazife almış ilçe başkanlarımızla, belediye başkanlarımızla, meclis üyeleriyle bir araya gelmiş olarak geçmişten bugüne kuvvetli köprüler kuruldu. İstanbul’daki mahalle başkanları il yönetimleri tarafınca evlerinde ziyaret edildi.
Seçim takvimi başlayana kadar partimizin kuruluşundan itibaren vazife almış tüm sandık kurulu üyelerimizle de inşallah bir araya gelinecek.
Şehrin ana dinamiklerini oluşturan kesimleri de normal olarak unutmuyoruz. Hanımefendilere yönelik sertlik, çevre hassasiyeti, hayvanların korunması, her kademedeki öğrencilerimizin, gençlerimizin meseleleri mevzularında da ek olarak hususi emekler yürütüyoruz. Buradan 39 belediyemize sesleniyorum. Hayvan barınaklarını dikkatsizlik etmeyiniz.
Başkaları şöyleki davranıyor, bu şekilde yapıyor olabilir, bizi ilgilendirmez, biz her bir insanımızın gönlünü kazanmakla mükellefimiz. Zira AK Parti gönüllüler kadrosudur. Şu anda karşımda gönüllüler hareketinin mensuplarını görüyorum. İlk günden beri AK Parti’yi kuran millettir.”
Bizim bu millete yalnız şükran değil can borcumuz da var. Bu millet için ne yapsak azdır. Hepimiz fazlaca çaba ettik, ediyoruz, edeceğiz. Eğitimde, sağlıkta lüzumlu adımları attık. Kent hastanelerini kurduk. 3 ayda Mustafa Kemal Atatürk Havalimanı’nda 1006 odalı hastaneyi yaptık. Aynı şekilde Anadolu yakasında da yaptık.
Bay Kemal senin gücün bunlara yetmez. Bunlar da yalan, afedersiniz hâl binasını hastane olarak takdim edecek kadar bunlar yalancı. Sonrasında bakıldı ki o şekilde bir hastane yok.
AK Parti’nin geçtiğimiz 19 yılda yurttaşlarımıza kazandırdığı eserleri, erdemli mesajları tek tek saymaya kalksak değil saatler günler yetmez. 76 üniversiteden 207 üniversiteye çıktık mı? Şu anda 81 vilayetimizin tamamında üniversite var mı, var.
İstedik ki Hakkari’deki yavrumuz Hakkâri’den İstanbul’a gelmesin. Onun ayağına üniversiteyi getirelim. İşte bu erdemliler hareketinin en mühim başarısıdır.
İzmir milletvekili Bay Kemal sen ne yaptın? İzmir Büyükşehir Belediyesi sende ne yaptın? Bak yıkım yaşandı, felaketin yaşandığı o yerde konutları inşa edip oradaki yurttaşlarımıza dağıttık. Biz buyuz. Milletimiz kendi hayatında bu kazanımları görüyor. Antalya’da, Muğla’da felaketler yaşadık, Bay Kemal ne yaptın? Yapmaz, o şekilde bir derdi yok fakat biz dertliyiz, biz aşığız.”
