Minos uygarlığına başkentlik icra eden Knossos, Girit‘in kuzeyinde, Kandiye şehrinin 6 km güneyinde yer ediniyor. Antik kentten günümüze ulaşan en mühim yapı olan Knossos Sarayı, labirenti çağrıştıran mimari yapısıyla birçok efsaneye mevzu olmuş.
Girit’in en popüler gezinsel noktalarından Knossos Antik Kenti’ni 2008’de, birkaç Yunan adasını kapsayan kruvaziyer vapur turuyla ziyaret etme şansım olmuştu. Girit’in yönetimsel merkezi ve en büyük şehri Kandiye’den oldukca keyif almasam da Knossos coşku veren bir deneyimdi.
Knossos Antik Kenti, Girit
Zamanı geçmişi MÖ 7 bin yılına uzanan ve Ege coğrafyasının en mühim antik kentlerinden önde gelen Knossos, Girit adasının en eski yerleşim yeri. İngiliz Kazıbilimci Sir Arthur Evans tarafınca 1900’lerin başlangıcında meydana getirilen kazılarda ortaya çıkarılan Knossos Sarayı, antik kentin sembol yapısı.
Kral Minos’un Knossos Sarayı’nı Atinalı mimar Daedalus’a tasarlattığı, saraydaki herhangi birinin rehber olmadan geri dönüş yolunu bulamayacağı sarayın bu özelliği ile korku salmış olduğu biliniyor.
Minos efsanesi
Knossos Antik Kenti, oldukca sayıda efsaneleşmiş ve mitolojik öyküye ev sahipliği yapıyor. Bunlardan en bilineni Girit adasında yaşayan zalim kral Minos ile ilgili. Atina’yı haraca bağlayan, her 9 yılda bir 7 oğlan ve 7 genç kızın Girit’teki sarayına gönderilmesini isteyen Minos, bu gençleri Minotor adındaki yarı boğa, yarı insan bir yaratığa kurban ediyordu.
Büyük bir labirentin (saray) ortasına bırakılan kurbanlar, karmaşık bir yapıda olan ve bol miktarda dönemeçli olan labirentten çıkamayıp Minotor tarafınca öldürülüyordu. Ege Hükümdarı Attika’nın oğlu Theseus, Minotor’u öldürerek hem kendi yaşamını hem de sevgilisi Ariadne’nin yaşamını kurtararak Minotor’un sonunu getirdi.
Knossos Antik Kenti’nde meydana getirilen kazılarda kentin MÖ 3 bin 300 ile MÖ 2 bin yılları aralığında oldukca varlıklı bir yer bulunduğunu gösteriyor. Uzmanlar ilk saray sürecinin MÖ 2 bin ile MÖ bin 700 içinde bulunduğunu belirtiyor.
Knossos Sarayı
Girit’in en büyük sarayı olan Knossos Sarayı, ortalama iki hektarlık bir alanda kuruluydu. İki büyük kanattan oluşan sarayın batı kanadı şarap, buğday şeklinde yiyecek ve içeceklerin saklandığı depolar, doğu kanadı ise kraliyet dairelerinden oluşuyordu. 75 hektarlık bir alanda kurulu şehir, sarayın her iki yanında yer alıyordu.
MÖ 1.370’te büyük ziyan olan sarayın, adada yaşanmış olan bir depreme bağlı olarak yıkıldığı düşünülüyor. Bazı tarihçiler Knossos’un yıkılmasının aslolan sebebinin MÖ 1.620’de Santorini’de yaşanmış olan volkanik patlama olduğu söylese de Knossos her şeye karşın günümüze ulaşmayı başardı.
Antik kazı alanından çıkan objelerin birçoğu Kandiye Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Knossos’tan çıkarılan eserlerin en ünlüsü Girit’le de özdeşleştirilen yılanlı ana tanrıça figürü.
Knossos Antik Kenti nerede?
Knossos Antik Kenti, Yunanistan‘ın Girit Adası’nın başkenti Kandiye’nin 5.5 km güneyinde yer ediniyor.
Knossos’a iyi mi gidilir?
Knossos Antik Kenti’ne Kandiye’den belediye otobüsü ve taksi ile ulaşılabiliyor. Heraklion-Knossos hattında sefer icra eden 2 numaralı KTEL Irakleiou belediye otobüsü her 20 dakikada bir hareket ediyor. Kent merkezinden Knossos’a belediye otobüsü ile 35 dakikada gidiliyor. Taksi ise Kandiye’den Knossos’a 15 dakikada ulaşıyor.
