Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Zamanı ilim ve irfan cehdiyle dolu cemiyetimizin mücadelesi 1961 senesinde başladı. Vakıf statüsüyle de yarım asıra yaklaşan bir geçmişe ilişik.
Tek amacı insan yetiştirmek olan cemiyetimizin, milletimizin ulusal ve tinsel değerlerini güçlendirmek için bu çatı altında verdikleri hizmetler saymakla bitmez. Cemiyetten hizmetini almış bir kardeşinizim. Ülkemizin ilk imam hatip okulu açılmıştır. Vakfımızın kurucularından biri de Turgut Özal bulunduğunu hatırlatmak isterim.
Ödül Zekayi Şen’e
Bugün de cemiyetimizin talebe yurtlarıyla, ödülleriyle yerli ve ulusal duruşuyla ülkemiz sivil cemiyet kuruluşları içinde öncü bir yola haiz.
Büyük ödülü Zekayi Şen hocamızın almasından da mutluyum. Büyükşehirdeyken İSKİ’de Zekayi Hocamızdan büyük destek almıştık. İstanbul’umuza temiz suyu sağlamışlardı, kendilerinden Tanrı razı olsun. İlim Yayma Ödülleri’nin akedemi dünyasında görmüş olduğu ilgi, cemiyetimizin bu alanda sağlam bir temele haiz bulunduğunu gösteriyor. Kuruluşundan bugüne dek, İlim Yayma Cemiyeti’mizin hizmetlerine, malıyla mülküyle, kalbiyle katkısı olan herkesten Tanrı razı olsun. İlme irfana karşı döndüğümüz, üretmek yerine birbirimizle uğraşmaya başladığımız dönemde medeniyetimiz irtifa yitirmiştir. İlk emri ikra, “oku” olan bir dinin mensupları olarak eğitim-öğretimi hayatımızın merkezine yerleştirmemiz şarttır. Gönül coğrafyamızın gözü her mevzuda olduğu benzer biçimde gözü bizlere dönüktür.
“Savaşım sancağını yere düşürmedik”
İki gün ilkin bu kubbenin altında Türkiye Afrika liderleri zirvesinin kapanışını yaptık. İstiyorduk ki bu buluşma beraberlik dayanışma, iyi mi ki buradan değişik bir halde kıtama erdi gene buradan ayağa kaldıralım. Mazlum ve mağdurların gözlerinde beliren ümit ışığı bizi ne kadar ferahlatıyorsa zalimlerin pervasız saldırıları da o denli canımızı yakıyor. İnsanlara zulm edenlerin o oldukca güvendikleri evlerin viran olması kaçınılmazdır. Bugün o yetersiz muhterislerin adını kimse hatırlamıyor. Günümüz zalimlerin sonu da değişik olmayacaktır. Bizim de tek gayemiz bu süreci, kısaca dünyanın devranının dönüşündeki değişimi mazlumlar ve mağdurlar lehine yönlendirmektir. Bu mücadelenin oldukca derin ve geniş bir arka planı bulunuyor. İstanbul’un fethiyle çağ açıp çağ kapayacak bu öykü, Yavuz’un hilafeti devralmasıyla değişik bir seviyeye ulaştırdı. Oldukca çile çektik, oldukca karşılık ödedik. Fakat hamdolsun savaşım sancağını asla yere düşürmedik. Son 2 asrımız devamlı bir uçtan diğerine savrulduğumuz arayışla geçti. Kudüs davasından nihayete erdirdiğimiz Ayasofya’nın müzeye çevrilmesi konundan pek oldukca örneğini sayabiliriz. Bizim vesayete karşı verdiğimiz savaşım tarihimize, değerlerime haiz çıkma mücadelesiydi. Bizim emperyalizme erdiğimiz savaşım, hakkı, hukuku üstün tutma insanlığımızı koruma mücadelesiydi.
Erdoğan’dan faiz açıklaması: Benden faizi düşürme haricinde bir şey beklemeyin
Türkiye’nin son 19 yılı Cumhuriyet tarihinin de ötesine geçen kadim mücadelesinde yeni bir safhaya geçişin mücadelesidir. Biz vatanımızda asırlık özlemleri de dindirdik. Ülkemizden eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, her alanda kurduğumuz kuvvetli altyapıyla milletimizin hak etmiş olduğu yaşam standartları kavuşturduk. FETÖ ihanet çetesinin, 15 Temmuz’a kadar başlatmış olduğu darbe girişimlerinde ekonomimizi kıskaca almalarını hatırlayın. Internasyonal alanda ekonomimize kur ve kumpasları hatırlayın. Gelişme rakamlarımızla üretimimizle, istihdamımızla ihracatımızla tüm göstergeler, ülkemiz bakımından küresel çapta başarıyı işaret ederken, kurda yaşanmış olan dalgalanmaları bu çerçevede değerlendirmek lazım. Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa, onu hayata geçirmeye devam edeceğim. Yargı bu. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin faiz oranlarıyla enflasyon 10 katı bulmuşken bizim yaptığımız faiz indirimleri bu tablonun öne sürülen sebebi olması imkansız. ABD’ye Avrupa’ya bakın. Hepsinde durum yıkım.
Son 19 senedir attığımız her adımda, önümüzü çıkartılan engellerin arkasındaki saik her neyse bugünde karşımıza çıkartılanların aynısı odur. 19 yıl ilkin göreve geldiğimizde faiz enflasyon bu değil miydi. Biz göreve ulaştıktan sonra faizi, hatta 6 sıfır attığımızda bizlere karşı çıkanlar ile “Bölme meydanına çıkıp anırırım” diyen yazarlar çıkıp anırdılar mı? Zira ‘Faiz zengini daha varlıklı, fakiri daha fukara yapar’ hükmü bizlere bayağı gelen bir yargı değildir. Ülkemizin yatırımla, istihdamla, üretimle büyümesiyle sanayisiyle, teknolojisiyle, altyapısıyla dışarı bağlı kalmasını isteyenler var güçleriyle direniyor. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda attığımız adımları bir yere koymak mümkün mü? Tanrı’ın direktifiyle bu mücadeleden de alnımızın akıyla çıkacağımıza ben kuşku duymuyorum.
TÜSİAD’a sert tepki: Ne yapıyorsunuz?
Fiyat artışlarının insanlarımızın günlük hayatları üstünde açmış olduğu sıkıntıyı elbet biliyoruz. Fakat vesayete, terör örgütlerine, darbecilere iyi mi direndiysek bunlara karşı da direneceğiz. Ey TÜSİAD ve yavruları sizlere sesleniyorum. Siz tek göreviniz var yatırım, üretim, istihdam, gelişme. Siz bunu mevzuda ne yapıyorsunuz? Kalkıp hükümete saldırmanın değişik versiyonlarını aramayın. Bizimle savaşım edemezsiniz. Sizin cinsinizi de cibiliyetinizi de iyi biliyorum. Sizin derdiniz başka, bizim ki bambaşka. Bu millet bu fırsatı size vermeyecek. Dün millet olarak kendi canımız pahasına istikbalimizi korumuştuk, bugün de aynısını yapacağız.
Bilal Erdoğan merasim öncesinda konuştu
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, İlim Yayma Ödülleri töreni öncesi yapmış olduğu açıklamada, “İlim yayma ödüllerinin öteki bilimsel niteliği olan yayma ödüllerinden farkı müracaat ve aday göstermeyle adayların verilmesi. 97 rektörün katılmış olduğu bir istişare toplantısı yaptık. Ödüllerin duyurulmasını, aday gösterilmeyi burada teşvik ettik. 8 aşamalı algoritmayla bu adayların gözden geçirilmesi, birbirinden habersiz hakemler tarafınca çalışılması ciddi hummalı çalışmayla hak edenin kazanmasını hedefliyoruz. Hanım temsili yüzde 20’lerden yüzde 39’lara çıktı. Türkiye’de bu şekilde verilen başka bir bilimsel niteliği olan ödül yok” ifadelerini kullandı.
