Domino’s Pizza, müşterilerine uyarıda bulunmuş oldu. Şirket müşterilerine bir e-posta göndererek web üstünden sipariş için şifrelerini değiştirmesini istedi. Şirket uyarısında kuvvetli gizyazı kullanılmasını isteyerek, “Mevcut şifreniz ile giriş halletmeye çalıştığınızda hata uyarısı alacağınız için şifrenizi değişiklik yapmak suretiyle siparişinizi verebilirsiniz. Aynı şifreyi başka web siteleri için kullanıyor iseniz söz mevzusu web sitelerinde de şifrenizi değiştirmenizi, yeni şifrenizin kuvvetli bir karakter dizisinden oluşmasını, kişisel bilgilerinizi talep eden yada bir web sitesine yönlendiren yazışmalara karşı dikkatli olmanızı, bilinmeyen e-posta adreslerinden gelen bağlantılara tıklamamanızı tavsiye ederiz” açıklamasında bulunmuş oldu.
Öteki yazılı açıklamada ise şöyleki denildi: “Şirketimiz, tarafımıza gelen bir e-posta ile müşterilerimize ilişik kişisel verilere erişildiği iddiasıyla kimliği belirsiz şahıs yada kişilerce tehdit edilmiştir. Bu çerçevede kamuoyunu bilgilendirmemiz gereği hasıl olmuştur. Tehdit içeren söz mevzusu e-postanın arkasından detaylı incelemeler şirketimiz tarafınca derhal başlatılmış, teknik kontroller sağlanmış, teknik ve yönetimsel tüm tedbirler alınmış ve Kişisel Verilerin Korunması Kurumuna lüzumlu bildirimler yapılarak Cumhuriyet Başsavcılığı’na kabahat duyurusunda bulunmak suretiyle hukuki süreç başlatılmıştır. Bu aşamada önemle vurgulamak isteriz ki kurumumuz; finansal detayları içeren herhangi bir kredi kartı verisi tutmamaktadır ve finansal verilere erişim söz mevzusu değildir.
“Markalar verilerin emanetçisidir”
Siber Güvenlik ve Dijital İletişim Uzmanı Dr. Nabat Garakhanova, web üstünden alışverişlerle ilgili firmalar ile vatandaşlara uyarıda bulunmuş oldu.
Dr. Nabat Garakhanova, sanal alışveriş firmalarının siber güvenlik mevzusuna yatırım yaptırması gerektiğine dikkat çekerek, “Markaların ciddi anlamda siber güvenlik emek harcaması gerekiyor. Büyük şirketlerin artık bir siber güvenlik departmanı olması gerekiyor, ‘ben yazılımı bir kez güncelledim, oldu bitti’ ile bitmiyor. Sizin güncelleştirdiğiniz kadar hem de hacker’lar ve fena niyetli yazılımcılar gelişiyorlar ve size saldırılıyor. Değişik değişik yazılımlar var, sizin üzerinizden değil de, herhangi bir çalışanınızın bir kablosuz web üstünden e-postasına bakmasıyla, şirket hesabına bakmasıyla bile devasa bir firmanın verisine ulaşabilir. O denli ince nüanslar söz mevzusu. Burada ciddi anlamda siber güvenlik terimini benimsemek gerekiyor, bir marka olarak benimsenmesi gerekiyor. Markanın devamlı olarak bununla ilgili hem yatırım yapması gerekiyor ve yaşamının bir parçası olması gerekiyor. Geçen yıl bir banka söz mevzusuydu, şimdi bir yiyecek şirketi ve bunu devamlı duyacağız. Siber üstündeki yatırımların devamlı geliştirilmesi gerekiyor şu sebeple veriye haiz olanlar haiz değildirler emanetçidirler. Markalar verilerin emanetçisidir. Bu veri emanetini doğru koruması gerekiyor, bunun için kapılarını dikkatli kapatmaları gerekiyor, yeni kilitler oluşturması gerekiyor ki müşteriler onlara güvensinler” dedi
“Minik mesafeli sözleşmeleri okuyun”
Garakhanova, sanal alışveriş yapanları ise uyararak, “Sitelerdeki her şeye dikkatli bakmanız gerekiyor, bir tane minik harf, sonundaki com, org, net uzantıları, bunların hepsine dikkat edilmesi gerekiyor. Son zamanlarda ‘sanal cüzdan’ dediğimiz sanal kart doğrusu kredi kartından ziyade sanal sitelerin büyük pazar yerlerinde sanal cüzdan yeri var. Siz oraya paranızı yüklüyorsunuz, o cüzdanın içinde hareket edebiliyorsunuz, bu sizi daha güvenceye alıyor. Veriye haiz olan onun sahibi değil, emanetçisidir. O veriyi hiçbir şekilde üçüncü kişiye kullandıramaz ya da çaldıramaz, mesuliyet ona ilişik. Kullanıcılar bununla ilgili işlem yapabilir, şikayetçi olabilir. Üç tane oldukca rahat adım yapmaları gerekiyor; siteyi denetim etsinler lütfen, arka planda kime ilişik olduğuna, ne olduğuna dikkatli baksınlar, alacakları ürünleri karşılaştırsınlar arama motorlarında bunlar mevcut ve üçüncü olarak da imzalayacakları mesafeli sözleşmeleri iki tane süratli tık atarak gitmesinler, aslına bakarsak orada tüm bilgiler mevcut. Siz kendi verilerinizi kime iyi mi verdiğinizi orada görüyorsunuz. O minik mesafeli sözleşmeleri okuyun” diye konuştu.
“Adresimiz, telefonumuz herkeste”
Vatandaşlar ise bazı sitelere güvendiklerini bazılarına ise güvenmediklerini ifade ettiler.
Deniz Baran, “Ben genel olarak güvenli buluyorum. Yüzde 100 güvenli bulmasam da salgında sonrasında dijital hayata geçiş yaptığımız için alışkanlık oldu. Bir halde güvenip şeklinde davranıp alışverişe devam ediyorum. Duyduğumuz vakit bu şekilde haberleri endişeleniyoruz fakat yaşam pratiği için online alışverişte çok da fazla bir tesir yaratmıyor, kararımızı değiştirmiyor. Sağlamış olduğu ciddi kolaylıklar var online alışverişin. Daha güvenli bir yöntem olduğu vakit onu doğal olarak ki kullanıyoruz” dedi.
Hülya Ustaosmanoğlu ise, “Yiyecek siparişi veriyoruz, hem çalışıp hem yiyecek yapmak zor oluyor. Her şeyimiz her insanın elinde diye düşünüyoruz artık. Güvenli bulmuyoruz, bilhassa kredi kartlarını hiçbir şekilde tanımlamıyoruz bu şekilde platformlara, ne kadarını yapabilirsek. Fakat adresimiz, telefonumuz herkeste var şeklinde artık” şeklinde konuştu.
Semra Aker de, “Ben bir şeye dokunarak almak isterim, görerek, deneyerek, Bir oldukca dostum online alışveriş yapıyor, bugüne dek da bir sorun duymadım kimseden. Ben birkaç kez yaptım yalnız, oldukca azca” şeklinde konuştu.
