Viyana’dan Noel ve Bitpazarı Görüntüleri

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hıristiyan dünyasının en mukaddes dönemlerinden kabul edilen Noel yaklaştıkça tüm dünya Hıristiyanlarının ortak geleneği olan Noel Pazarları kurulmaya başlıyor. Kasım ayının ikinci yarısından Noel başına kadar yiyecek içecek, hediyelik eşya, incik-boncuk şeklinde aklınıza ne gelirse bu pazarlarda satışa çıkarılıyor.

Bu döneme Avusturya‘nın başkenti Viyana’da rastlamışken insanların soğuk havaya aldırmadan panayırı çağrıştıran ışıl ışıl pazarlara akın ettiğini görünce ben de onların arasına karışıyorum. Çoluk çocuk tüm Viyana, Viyana’nın kalbinin attığı Belediye Binası’nın tam önünde Chriskindlmarkt isminde olan pazarda dolaşıyor.

Macaristan Çek Avusturya 874

Çeşit çeşit çikolata, sıcak şarap, binbir türlü bira, patates kızartması, hot dog, biblolar, hediyelik eşyalar, balonlar ve evlatları eğlendiremeye yönelik garip aksesuarlar panayırın içindeki stantlarda satışa sunulmuş durumda. Dev çam ağaçları ile İsa’nın doğumu ifade eden ve içinde figürlerin yer almış olduğu ahır unutulmamış. Bizlerde bayram zamanları kurulan geçici küçük lunapark benzeri oluşumlar burada da benzer şekilde var. Masallardan hatırladığımız “şekerden ev” evlatların ilgisini çekiyor.

Panayırdaki kokulara dayanamayıp sıcak patates kızartmasını bir güzel mideme indirdikten sonrasında yorgunluğumu dindirebilmek adına otele dönüyorum. Bizimkiler benden ayrılıp değişik marka biraları tatmak suretiyle Avustralya Bar’a gidiyorlar.

Macaristan Çek Avusturya 977

Schwarzenberg Meydanı

Günün aydınlığı ile birlikte adından çokça bahsedilen bitpazarını görmek suretiyle sokağa iniyoruz. Rastgele aldığımız tarifle birlikte bitpazarını bulmayacağımızı anlayıp değişik bir istikamete yönelince karşımıza çıkan Schwarzenberg Meydanı’nda soluklanıyoruz.

Schwarzenberg Meydanı II. Dünya Savaşı’nın simge merkezlerinden biri. Sovyetler’in özgürlüğünü temsilen, yıkılmaması için güvence almış olduğu 20 metre uzunluğundaki asker anıtı Kızıl Ordu adına Viyana’da verilen emeğin temsiliyetini ifade etmek için dikilmiş. Üstünde Rusça yazılar bulunan ve altından kaplamalı miğferli Rus askeri II. Dünya Savaşı’nda iki ateş içinde kalan Viyana’nın o günlerini yakından hissettiriyor. Anıtın çevresini saran duvarlarda yazılı olan Rusça ifadeler o günlerden bugüne aynen duruyor.

Macaristan Çek Avusturya 930

Viyana Bitpazarı

Anıtın arkasından ara sokaklara çıkıp bitpazarını aramayı sürdürürken yaşlıca bir Avusturyalı çiftle karşılaşıyoruz. İngilizce bildiklerinden güvenilir olunca ilkin gitmek istediğimiz yerin bitpazarı bulunduğunu ve noel pazarından değişik bir yer bulunduğunu ifade etmeyi başarınca tamam diyorlar. Oldukça keyifli, gülümseyen ve neşeli bakışlarla yol tarifini aldıktan sonrasında teşekkürlerimizi sunarken nereli olduğumuzu soruyorlar.

Keşke söylemeseydik dediğimiz an o an oluyor işte. “From Turkey” cevabıyla birlikte yüz ifadeleri değişen çiftimiz bizim de moralimizi bozuyor kısa sürede. Adam bizdeki olumsuzluğu anlamış olacak ki derhal toparlanıp gençliğimde Konya’da iş yapmıştım diyerek mevzuyu değiştiriyor. Avrupa’daki Türklerin genel Türk algısı üstündeki performansını birebir algıladıktan sonrasında, azca ilkin aldığımız tarife bakılırsa Viyana Bitpazarı‘na ulaşıyoruz.

Bitpazarı Tam Bir Çer-Çöp Yuvası

Çoğu zaman Doğu Avrupa’dan gelen göçmenlerin bizlerdeki pazar usullerine uygun bir şekilde açtıkları tezgahlarda yaygın olarak ikinci el eşyalarını pazarladığı bu pazar tam anlamıyla çer-çöp yuvası. Sebze, balık ve kasap bölümünün yerleşik, bitpazarı kısmının ise geçici olduğu bölümde evlere şenlik bir görünüm var.

Oyuncak lahana bebekler, dev ördek bibloları, kakma ahşap sehpalar, tepsiler, kasetler, mermer motifler, dvd ve cd’ler, deri çantalar, tablolar, gitarlar, battaniyeler, ayakkabı ve çizmeler, giysiler, içki şişeleri, fotoğraf makineleri, dondurulmuş hayvanlar, plastik çiçekler şeklinde birbiriyle alakası olmayan her türlü vasıta gereç ve eski eşya alıcı bekliyor.

Üstü başı iyi görünmeyen ve geçimini eskicilikle elde eden oldukca sayıda göçmen günü kurtarmanın ardında. Ankara’dan bizimle birlikte gelen arkadaşımız Yeşim ve eşi 1 Euro’ya aldıkları ve evlerinin iç dekorasyonunda kullanacakları ahşap tepsiyi göstererek ne kadar ucuz değil mi diyorlar. Hep birlikte gülümseyerek ikimiz de azca ilkin 3 Euro’ya aldığımız orijinal Elvis cd’sini gösteriyor ve annemin ilgi alanı olan sebze pazarına geçiyoruz.

Macaristan Çek Avusturya 942

Türkler Dönercilik Yapıyor

Türkiye’deki çığırtkanlık sistemi Allahtan buraya uğramamış derken Türk Döneri satan ve Türklerce işletilen kasapların önünden geçerken satıcıların tacizine uğruyoruz. Türkler gittiği her yere kendi sistemlerini götürüyorlar. Yürüdüğümüz koridor süresince zeytininden peynirine hepimiz bir şeyler tattırmak için bas bas bağırıyor. Türkler öteki Avrupa devletlerinde de olduğu şeklinde yaygın olarak dönercilik yapıyorlar burada.

Macaristan Çek Avusturya 932

Soslu acayip bir kuruyemişin (Wasabi nüsse) tadına baktıktan sonrasında almaya karar veriyoruz. Wasabi nüsse’mizi çıtırdata çıtırdata bir başka noel pazarının kurulduğu stanttan sıcak şaraplarımızı da alarak ısınmaya emek vererek Mozart’ın heykelinin bulunmuş olduğu parka doğru yürüyoruz.

Macaristan Çek Avusturya 937

Avusturya ve bilhassa Viyana bilinmiş olduğu suretiyle opera ve benzer sanatların merkez noktası olarak kabul ediliyor. Yalnız sanat etkinliklerini izlemek suretiyle ülkeye her yıl binlerce gezgin geliyor. Sokaklar ve mimari, sanatın ve sanatçının yansımalarıyla göz kırparken bizlere; bir kaldırımda yer edinen garip sigara otomatı ilgimizi çekiyor. Ablam Türkiye’de bir sigara şirketinde çalmış olduğu için derhal sigara otomatını incelemeye koyuluyor ve fotoğraf çekiliyor. Belirli uzunluğun altındaki evlatların erişememesi için sigara otomatı olabildiğince yükseğe iliştirilmiş sadece yaş sınırı mevzusunda bir engellemeyi denetim edebilmek mümkün değil burada.

Mozart Anıtı

Mozart heykelinin bulunmuş olduğu sanat parkı ve muhteşem mimari binaların bulunmuş olduğu alana geldiğimizde çevredeki heykelleri incelemeye başlıyoruz. Soğuk hala tesirini sürdürüyor ve kardan adam misali kat kat giyindiğimizden görüş mesafemiz oldukça düşüyor. Annem ikide bir, “buranın soğuğu iyiymiş ben burada yaşayabilirim” dese de ben kesinlikle bu şekilde bir soğuğa tahammül edemem.

Otelden Nazi Almanyası’nın II. Dünya harbinde ilk jet fabrikası olarak da kullandığı Avrupa’nın en büyük yeraltı gölü olan Seegrotte’ya gitmek suretiyle süratli hareket etmemiz gerektiğinden Viyana sokaklarına birazcık mola verip dönüşe geçiyoruz hızlıca…

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
cool
Cool
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Viyana Blog - Güncel Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!