Yalandan seyahat

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Her haftasonuna bir kaçış parolasıyla birbirimizi motive ederken, bir haftasonuna program ayarlayamamış olmanın sıkıntısı etrafımızı sarmıştı.

Birkaç kere dillendirdiğimiz sadece harekete geç-e-mediğimiz Sisam’ı hareket tarihinden 24 saat ilkin alelacele ayarlayınca dolaşmak uğruna neler yapabileceğimizi kanıtlamış olduk…

Adada yaşayan arkadaşlara atılan mesajlar, hızlıca telefonla alınan feribot biletleri, rezervasyonu meydana getirilen kiralık otomobil ve bir gecesi 70 TL’ye ayarlanan üç kişilik deniz manzaralı odanın arkasından bizlere kalan tek şey cuma gününü geride bırakıp sabahın erken saatlerinde Kuşadası’na doğru yola çıkmak oldu.

9’da Kuşadası’ndan Sisam’a hareket edecek feribota yetişmek için birilerinin bizi Kuşadası’na götürmesi gerekiyordu. Son dönemde gezmelerimle sabrını oldukca kere sınadığım babam,  beni kırmayarak yeni bir seyahatin ulaşım sponsorluğunu bir kez daha üstlendi. Sabahın erkeninde Eren ve abisi Evrim’i evlerinden alarak Kuşadası yönüne yolculuğumuz başladı.

“Birazcık yerinizde oturun” mesajlarına aldırmadan çıktığımız yolculukta geçen bir saatin arkasından ulaştığımız Kuşadası’nda rezervasyon işlemlerimizi hallederken Evrim’in bir gece öncesinden fazlaca yorduğu midesi alarm vermeye başladı.  Jagermeister ve votka karışımlarıyla sabaha dek devam eden keyifli ortamlarında içkiyi fazla kaçıran Evrim, biz daha bileti almadan kendisini orta refüje atarak midesini boşaltmaya çalıştı.

Yüzü bembeyaz olan Evrim’e ıslak mendilli, sulu, sakızlı müdahalelerimizin arkasından kısa bir turla nöbetçi eczane bakınsak da aradığımız eczaneye ulaşamadık. Bundan önceki hafta alkollü geçen gecelerin arkasından mideyi rahatlatsın diye olağanüstü ilaç Alka Seltzer’den birkaç tane takdim ettiğim Eren’in aklına bu ilacı Evrim’e vermek gelmeyince sancılı bir yolculuğun kapıları aralandı hepimiz için…

Kuşadası’na hareket ettiğimiz sabaha dek devam eden içkili geceye ilişkin söylenen birkaç kontrolsüz, gereksiz beyaz yalanın eşliğinde gümrüğe doğru yürürken, insanları yalana teşvik edenin aslen yalan söyledikleri kişiler olduğu yönünde tespitin {hiç de} yanlış olmadığına kanaat getiriyorum.

İnsan karşısında iyi mi bir tesir bırakıyorsa o şekilde davranışa sürüklüyor öteki kişiyi. Bu çerçeveden bakıldığında hatanın kişinin kendisinde aranması gerekiyor fakat gene de “ne gerek vardı” diye sormadan edemiyor insan üzülerek sevdikleri için içten içe…

Bozulan morale ve anlık öfkenin sıcaklığını beynimin en üstünde hissederek girdiğimiz geçişlik kuyruğunda yurtdışına çıkmamızı sağlayacak damganın vurulmasını bekliyoruz. Duygu karmaşası eşliğinde sıranın en önünde işlemimi yaptırarak hızlıca içeriye girerek kendime bir köşe buluyorum, Eren ve Evrim’i beklemek için…

Geçen 5-6 dakikanın arkasından gelen giden olmayınca meraklanarak geriye dönüyorum. Geçişlik kuyruğunda görevli polisle söyleşi eden Eren ve Evrim’i görünce negatif bir şeyler bulunduğunu anlıyorum. Otomatik kapının tersinde ve içeride olduğumdan dışarıya çıkmam mümkün olmuyor.

O sırada işlemini yaptırmış ve gümrük alanına giriş meydana getiren birinin yardımıyla geçişlik denetim noktasına ulaşıyorum.

Türkiye’ye 3 ay ilkin Fransa pasaportuyla giriş meydana getiren Eren’in Türkiye’de üç aylık kalma süresinin bugün itibariyle sona erdiği ve Türkiye’den çıkış yapması ve Türkiye Cumhuriyeti kimliğini ibraz edememesi halinde Türkiye’ye girişinin gerçekleşemeyeceğini konu alıyor hanım polis çemkirerek. Kadının birkaç defada anlatmaya çalmış olduğu ve bizim yönelttiğimiz sorularla açıklığa kavuşturmaya çalıştırdığımız durum iyice geriyor herkesi.

Onca yaşanana karşın tek gerilmemiş benzer biçimde davranan Eren oluyor sanırım. Evrim ve biz göz göze gelmiş olarak ne yapacağız sorusuna cevap ararken, daha önceki seyahatlerde bilhassa müze girişlerinde TC kimliğini yanına almadığı için daha çok ücret ödeyen Eren’e bir kez daha kimliğini yanına almadığı için bravo diyorum. TC kimliğine ısrarla hiçbir süre ihtiyacı olmadığını ifade eden Eren tezlerini savunurken, kimliğinin İzmir’de evde bulunduğunu söylüyor söz içinde.

Kimliğinin bulunmuş olduğu yerden güvenilir olup olmadığını ve Sisam’a geçip geçmeme mevzusundaki son sonucu kendisinin vermesi icap ettiğini, eğer geçmek isterse ona gore bir formül üreteceğimizi söylüyorum sinir katsayım artarken…

Eren, “o denli bilet aldık ve rezervasyon yaptık, geçelim” diyor. İçimden “negatif enerjinin” azca ilkin patladığını ve yaşananların aslen hak edilen bir netice bulunduğunu söylerken polise “dönüşte TC kimliği ibraz edersek, Türkiye’ye giriş deneyebilir miyiz” sorusunu yöneltiyorum.

Uzlaşmaya yanaşmayan polis, “her seferinde aynı şey oluyor, şimdi çıkıyorsunuz sonrasında Türkiye’ye girişte yasal işlem yapıyoruz” gibisinden anlam ifade etmeyen birkaç cümle kuruyor.

sisam (1)

Sisam

Arkadaki kuyruğa aldırmadan yaralanan damgayla kendimizi gümrüklü sahaya bırakıyoruz. Kısa bir idrak duraklamasının arkasından babamı arayarak İzmir’de Eren’in evinden tanım ettiğimiz yerde bulunan kimliği almasını bir sonraki günün akşamı dönüşte bizi karşılayarak gümrük çıkışında kimliği bana uzatmasını isterim utana sıkıla.

Haftasonu programını bizim seyahatimiz için değişiklik yapmak zorunda kalan babamdan bir iyilik daha koparmış oluyorum.

Yaşanmış olan gerginlik ve anlam ifade etmeyen yalanlar sebebiyle süregelen baş ağrısına deva ararken, feribota geçiyoruz. Tekme tokat girişsem de rahatlasam düşüncesiyle, çifte vatandaşların Türkiye’ye girişlerinde yaşadıkları durumlara bakıyorum internetten…

Polisin ikna edemeyen konuşmaları dönüşte bir mesele yaşama ihtimali olabileceğini düşündürüyor şundan dolayı…

Tüm bu negatif düşünceler ışığında 1 saat 15 dakika sürecek Sisam yolculuğuna “her şeye karşın” başlıyoruz üç şahıs…

Yazının ilk kısmı:  Yalandan Gezi

Yazının ikinci kısmı:  Sisam’da siesta

Yazının üçüncü kısmı:   Kokkari ve Potami

Yazının dördüncü kısmı:   Bileziği unutturan gece

Yazının beşinci kısmı: Pisagor mu, Pitagor mu?

Yazının altıncı kısmı: Bir devri kapattık

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
cool
Cool
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Viyana Blog - Güncel Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!