Zamana direnen evleri, yeşillikler içindeki sokakları, meyve ağaçları, sıcakkanlı insanları ile Nif Dağı eteklerine yaslanan Kavaklıdere, İzmir’e yalnız 20 dakika uzaklıkta.
Süratli şehirleşme ile beraber nefes almakta dahi zorlandığımız büyükşehirlerden, bulduğumuz her fırsatta kaçar olduk. Kimi zaman bir pazar kahvaltısı, kimi zaman bir haftasonu tatili, bazense birleştirilmiş dinlence günleri, daha bozulmamış bölgelere gitmenin bahanesine dönüştü.
Kemalpaşa’ya 15, Bornova’ya ise 9 km mesafede bulunan Kavaklıdere Köyü, hemen hemen İzmirlilerin keşfetmediği bölgeler içinde bulunuyor. Bütünşehir Yasası ile beraber 30 Mart 2014 Mahalli Seçimleri’nin arkasından Bornova’ya bağlı bir mahalleye dönüştürülen Kavaklıdere’de ortalama 2 bin 500 şahıs yaşıyor.
Kent merkezine bu kadar yakın olup da bu kadar tanınmamanın sebebini Kavaklıdere’de yaşayanlar da bilmiyor. Plastik sektöründeki bir şirket ile baharat ve orman ürünleri üretimi icra eden bir fabrikanın bulunmuş olduğu Kavaklıdere Mahallesi’nde yaşayan nüfus, başta Kemalpaşa olmak suretiyle çevredeki ilçelerde çalışıyor.
Kavak Ağacı Yok
Nif Dağı eteklerine yaslanan Kavaklıdere sokaklarında köye adını veren kavak ağaçlarını ararken yanlış yolda olduğumuzu anlıyoruz. Köyün isminin deposu, dağ eteklerinden inen ve köyün tam ortasından geçen dere yatağı süresince uzanan çınar ağaçlarıymış meğer. Köyde yaşayanlar çınara kavak diyince köyün adı da Kavaklıdere olarak kalmış.
Türkiye’nin değişik yerlerinden gelen insanların bir arada, uyum içinde yaşamış olduğu köyün meydanında birkaç kahvehane, fırın, muhtarlık, market ve manav bulunuyor. Dağ eteğinde kurulan bir yer olduğundan, tüm evler engebeli araziye serpilmiş. Dere yatağının tarafındaki Kavaklıdere Caddesi, köyün en hareketli caddesi bununla birlikte. Köy meydanından yukarıya, Nif Dağı’na doğru devam eden cadde, eğim üstünde bulunuyor.
Nar, şeftali, kiraz, elma, armut şeklinde meyve ağaçlarının bulunmuş olduğu bahçeli köy evleri, son yıllarda meydana getirilen 2-3 kattan oluşan kimliksiz yapılarla bir arada görülüyor. Her yerinde tavuk ve horoz seslerinin duyulduğu, tabiat ananın korunduğu Kavaklıdere’de, eski yapılar korunamamış maalesef.
Kavaklıdere’de ne yapılmaz
Haftasonu ya da dinlence günü denildiğinde birçok kişinin aklına güzel bir serpme kahvaltı geliyor. Şirince, Çiçekliköy şeklinde birçok ‘köy’, kahvaltı mevzusunda uzmanlaşırken; bu köylerde dinlence günlerinde nefes alacak bir alan dahi kalmıyor oluşu insanı üzüyor.
Kent stresi ve koşturmacasından kaçmak için değerlendirilecek kısa zamanı trafik ve gürültü olmadan, verimli bir halde geçirmek oldukça mühim. Serpme kahvaltı çeşitlerini kesinlikle bulamayacağınız Kavaklıdere Köyü’nde, köy kahvesinin tarafındaki fırından sıcak sıcak çıkan poğaça ve boyozu, kahvehaneden alacağınız çayla birleştirerek kendi sofranızı kurabilirsiniz. Gene, meydanda bulunan ve çevre bahçelerde yetiştirilen ürünleri satan manavdan domates ve biberle kahvaltıyı tamamlamak mümkün.
Kavaklıdere’de ne yapılır
Köyün ara sokaklarında gerçekleştirilecek kısa bir turun arkasından, Nif Dağı eteklerine doğru ilerledikçe Karadeniz coğrafyasını çağrıştıran manzaralar ortaya çıkıyor. Meyve ağaçlarının bulunmuş olduğu çiftlik evleri ve villalar, büyük çınarların altına saklanmış.
Bir dönem kamuoyunda adı sıkça tartışılan NATO Radar Üssü’nün de bulunmuş olduğu bölge, İzmir’in en oldukça kullanılan trekking rotalarından biri. Kemalpaşa, Buca, Torbalı ve Bornova ilçelerinin çevrelediği Nif Dağı’nın, Bornova ile Kemalpaşa içinde kalan bölümünde meydana gelen trekking etkinliklerinin ilk durağı Kavaklıdere.
Parkurunun büyük kısmı düz orman yolu olan bölgede, 450 metre yükseklikte Nif Kulübe Kamp Alanı bulunuyor. Araçla gitmenin mümkün olmadığı bu güzergahta bisiklet kullananlara da rastlanıyor.
Temiz hava, bolca yeşil ve güzel bir İzmir Körfezi manzarasının görülebildiği trekking parkuru, tam anlamıyla bir kaçış rotası. Daha evvelde yürüyüş deneyimi olmayanları da zorlamayan bu parkur, doğayla bütünleşmek isteyenler için bir fırsat. Ustalaşmış grupların dağı aşarak Kemalpaşa’ya kadar ulaşmış olduğu rotada, piknik yapmak da mümkün.
Ek olarak aynı yol üstünde, Beşkavak Mevkii’nde bulunan Yaşam Vadisi Yenilenme ve Medikal Yoga Terapileri Merkezi, kilo, hastalık ya da yaşlılık kaynaklı sorunları önlemek için günübirlik ya da yatılı olarak hizmet veriyor. Doğayla iç içe, ahşap odalardan oluşan 16 yataklı butik otel, kendini yenilemek isteyenlerin buluşmuş olduğu bir yere dönüşmüş.
Yarım günlük bir ziyaretle kent gürültüsü ve stresinden uzaklaşabileceğiniz Kavaklıdere, İzmir’in en yakınında bulunan kaçış rotalarından biri. Ulaşımın oldukça rahat olduğu bu köyün bunca yıl saklı bir yer olarak kalmış olması, doğallıktan uzaklaşmamasını da elde etmiş. Bu yüzden Kavaklıdere’de tüketim kültürünün izlerine hala rastlanmıyor.
İzmir çevresinde gidilebilecek alternatif bölgeler içinde bulunan Kavaklıdere Köyü, soluklanmak ve doğayla baş başa kalmak için iyi bir seçenek olabilir.
Kavaklıdere’ye iyi mi gidilir
Bornova’dan Ankara Asfaltı üstünden Kemalpaşa yönünde ilerlerken, Belkahve Rampası’na tırmanmadan, İzbeton Tesisleri’ni geçer geçmez sağda Kavaklıdere tabelası görülüyor. Bu kavşak bununla birlikte Pınarbaşı ve Otogar’dan gelen Kemalpaşa Caddesi’nin ankara Asfaltı ile kesiştiği nokta. Kavşaktan sağa döndükten sonrasında, 1 km kadar ilerleyince Kavaklıdere Köyü’ne ulaşılabiliyor.
Kavaklıdere’ye ESHOT otobüsleri ile ulaşmak da mümkün. Evka-3 Metro İstasyonu’ndan 317 numaralı, Kemer Aktarma İstasyonu’ndan ise 117 numaralı otobüs Kavaklıdere’ye gidiyor.
Bu yazı Kemalpaşa Organize Endüstri Bölgesi (KOSBİ) dergisinde yayımlanmıştır.
