Yeme anksiyetesi açlıktan değil, duygulardan kaynaklanır

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Duygular da acıkır. Sadece yeme anksiyetesi, aşırı kilo ve öteki sıhhat problemlerine yol açmanın ötesinde mutsuzluk, acı ve suçluluk duygusu benzer biçimde şeyler ile ilgilidir. Bundan dolayı gerçek fizyolojik açlığı, duygusal açlıktan iyi mi ayırt edeceğinizi bilmeniz gerekir.

İşyerinde yaşanmış olan fena bir günün yarattığı stres ve hayal kırıklığı benzer biçimde üzüntü de acıkır. Yeme anksiyetesi olan insanoğlu, fizyolojik açlık ile duygusal açlığı daima ayırt edemezler. Sadece maalesef bu durum kolesterol, hipertansiyon, aşırı kilo ve öteki sorunlarla beraber sağlıkta dengesizliklere yol açıyor. Gene de bu organik sorunların ötesinde daha karmaşık bir güçlük içeriyor.

Bu zorluklar acı, tatminsizlik, suçluluk ve mutsuzluktur. Bunların içinde küçük farklılıklar vardır. Stresin, uygun olmayan bir yeme modeline yol açmış olduğu bir zamandan hepimiz geçmiştir. Imtihan periyodunun baskısı ya da daha çok iş yükü, insanları genel anlamda bu biçim davranışlara yönlendirir.

Bununla beraber genel anlamda fark edilmeyen başka gerçekler de vardır ve yeme bozuklukları çoğu zaman kendilerini bu şekilde gösterir. Günün sonunda yiyecek, zihin durumunuz tarafınca derinlemesine şartlandırılır ve kimi zaman kolayca içinden çıkamayacağınız bir duruma girersiniz. Duygusal açlık, bir tabak sebzeyle asla doyum olmaz.

Evet, anksiyetenin “abur cuburu” tercih etme eğilimi vardır. Bundan dolayı anksiyetenin arkasında yatan şeyi çözemezseniz, aynı davranışları yine yine pekiştirir ve tekrarlarsınız. Bunun sebebi, yemeği duygusal rahatlama aracı olarak görmenizden meydana gelmektedir.

Yeme anksiyetesinin emareleri, sebepleri ve başa çıkma stratejileri

Yeme anksiyeteniz devamlı olarak mevcutsa bir bozukluğunuz var anlamına gelir. Hatta bu mevzuda meydana getirilen bilimsel araştırmaların büyük bir kısmı, anksiyete bozukluklarının bir çok süre bu biçim yeme problemlerinin sebebi bulunduğunu göstermektedir.

Minnesota Üniversitesi Psikiyatri Kısmı’nde yürütülen bir araştırma bu ilişkiyi rapor etti. Araştırmanın yazarı Dr. Corine Webb, yeme anksiyetesine haiz olan insanların çoğunun, averaj olarak bu mecburi açlığı tetikleyen duygusal durumları yönetme mevzusunda yetersiz becerilere haiz bulunduğunu söylüyor. Bu biçim karmaşık durumlar, kuşkusuz ki hakkında daha çok informasyon sahibi olmamız ihtiyaç duyulan durumlardır.

Yeme anksiyeteniz olup olmadığını iyi mi anlarsınız?

Bir şahıs, anksiyete sebebiyle yediğini iyi mi bilmez? Bu her ne kadar saçma görünüyor olsa da daima söylendiği kadar kolay olmuyor. Bunun sebebi, pek oldukca insanoğlunun fizyolojik açlık ile duygusal açlığı iyi mi ayırt edeceğini bilmemesinden kaynaklanıyor.

İşte duygusal açlığın bazı özellikleri:

  • Bir şeyler yeme dürtüsü ansızın, dürtüsel olarak ve aşerme şeklinde ortaya çıkar.
  • Genel anlamda bu biçim yiyecek alımları, yalnız olduğunuzda gerçekleşir.
  • Beyin, temelde size zevk veren, kuvvetli bir serotonin kokteyli sağlayabilen yiyecekler arar. Bunun gerçekleşmesi ise sadece dürtüsel bir halde yiyebileceğiniz “abur cuburları” tüketerek olabilir.
  • Duygusal açlık, yalnız oldukca fazla göreviniz olduğunda ve baskı altında olduğunuzda daha yoğun bir halde ortaya çıkar. Mesela, gelecek hafta işyerinde sunmanız ihtiyaç duyulan bir projeye başlamanız gerekiyor. Projeye adım atmak yerine cips, pizza ve dondurmanızı alıp kanepeye oturdunuz.
  • Duygusal açlıktaki iştah, fizyolojik değildir sadece buna karşın nadiren doyma hissi elde edilir. Doyana kadar yemeye devam edersiniz. Aslına bakarsak gerçekte yapmanız ihtiyaç duyulan tek şey, daha azca boş sezmek ve kaygılı hissetmeyi bırakmaktır; bu yüzden tatminkar bir şey yaparak onu kandırmaya çalışırsınız.
  • Şu an, yeme anksiyetesinin suçluluk duygusu yarattığını aklınızda bulundurmanız gerekir. Bundan dolayı duygusal aşermenizi yatıştırmak için yemeye devam etmelisiniz; sadece bunu yaptığınızda doyum olmuş hissetmekten daha oldukca rahatsızlığınız daha da kötüleşir.
  • Bunun sebebi, kontrolü kaybettiğiniz için kendinizi fena hissetmenizden meydana gelmektedir. Bu yiyeceklerin sizin için fena bulunduğunu ve kendinize zarar verdiğinizi hissetmenin daha da sinir bozucu bulunduğunu biliyorsunuz ki.

Yeme anksiyetesinin sebebi nedir?

Duygular, açık bir halde bu anksiyetenin tetikleyicisidir. Bu ruh halleri çoğu zaman değişik durumlar tarafınca yönetilse de aşağıdakileri vurgulamak gerekir:

  • Yüksek öz talepler.
  • Her şeyin devamlı denetim altında olması ihtiyacı: Bu ironik görünüyor olsa da bir açıklaması var. Her şeyden görevli olmak ihtiyacı sizi yorabilir ve ani bir geri tepme etkisine yol açabilir. Bundan dolayı yorgunluğunuz, abur cubur alarak bir kaçış kapısı arar.
  • Düşük kişilik saygısı ve yiyecekleri bir ödül mekanizması olarak düşünmek.
  • Benzer şekilde, stresli zamanlarda ya da yalnız fena bigün geçirdiğinizde yiyecek, bir kaçış mekanizması olmaktadır.

Yeme anksiyetesini azaltma ve denetim etme stratejileri

Yeme anksiyetesini azaltmak için hesaba katmanız ihtiyaç duyulan bir şey var. Bu davranışı uzun süredir sürdürüyorsanız, yeme bozuklukları mevzusunda uzmanlaşmış bir profesyonele danışmanız gerekir. Bu biçim durumlarda hem psikologlar hem de beslenme uzmanları en iyi müttefikleriniz olabilir.

Sadece, yeme anksiyetesi ara sıra meydana gelen bir durumsa ve sağlıksız alışkanlığınızın yalnızca belli zamanlarda gerçekleştiğinin farkındaysanız, aşağıdakileri uygulamaya çalışın:

  • Stres ve kaygı kaynaklarınızın, sizi dürtüsel olarak yemeye itmiş olduğu mevzusunda net olun. Onları yönetin, onlara değişik bir perspektiften odaklanın ve onların kontrolünü elinize alın.
  • Rutininizde değişimler yapın ve kaygıyı yönlendirmenize destek olacak motive edici bir şey yapın. Ödüllendirici bir aktivite yapın.
  • Başka tarzda ödüller arayın.
  • Yalnız başınıza yememeye çalışın.
  • Yiyeceğiniz şeyleri planlayın ve doğaçlama bir halde yemeyi mümkün kılmayın.
  • Detaylı bir sıhhatli yiyecekler sıralaması ile süpermarkete gidin. Şunu ihmal etmeyin: “Alışveriş sepetine atmadığınız hiçbir şey, onu evde yemeniz için orada olmayacak”.
  • Duygularınızı yönetmeyi ve gevşeme tekniklerini uygulamayı öğrenin.

Netice olarak bir çok insan, midelerinde nadiren doymuş olan bu boşlukla birden fazla kez uğraşmıştır. Duygusal açlığınız, daima dikkat gerektiren bir zihnin, onarmanız ve pekiştirmeniz ihtiyaç duyulan bir öz saygının ürünüdür. Fizyolojik ve ruhsal sağlığınız mühim olduğundan dolayı tıbbi yardım almayı dikkatsizlik etmeyin.

www.aysetolga.com

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
cool
Cool
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Viyana Blog - Güncel Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!