Aklınızı kaybetmenin ve yenisini inşa etmenin 4 yolu

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Hayatımın dev gibi parlayan bir sayfa bulunduğunu ve istediğim her şeyi yapabileceğimi gördüm.” Jack Kerouac

Birinin aklını kaybetmesi fena bir üne haizdir. Sadece kimi zaman aklınızı açmak için onu kaybetmeniz gerekir. Kimi zaman farkındalığı geliştirmek için akılsız olma durumunu kabul etmelisiniz.

Kimi zaman “hapishanenizin kapısının devamlı açık bulunduğunu” keşfetmenin tek yolu sizi, tuzağa düşürüldüğünüzü düşünmeye yönelik şartlandırmış olan zihniyetinizi kaybetmenizdir.

Ve bu, aklınızı kaybetmenin yegane amacıdır: Akıl tuzaklarına ve ruhsal saplantılara karşı korunmak, aklın esnek bulunduğunu keşfetmek için durağan(durgun) olan aklı kaybetmektir.

İşte aklınızı yitirmek ve yeni bir tane inşa etmek için dört stratejiyi aşağıda okuyabilirsiniz.

  • Kendi kendinizi sorgulama alıştırması yapın

“Her insanın içinde gizli saklı bir dünya vardır. Dünyadaki tüm insanları, doğrusu herkesi kastediyorum. Dışarıda ne kadar bunaltan ve bunaltan olurlarsa olsunlar; içlerinde hayal edilemez, görkemli, mükemmel, aptal, şaşırtıcı dünyalar var.” Neil Gaiman

Eski aklınızı sorgulayın ve arkasından yeni bir tane inşa etmek için güncel olan cevapları kullanın.

Kendi kendini sorgulama insanlığın, bilhassa de kendi şartlanmanızın köklerine inmekle ilgilidir. Bir probleminin merkezine inmekle ilgilidir. Bu durumda kendini sorgulama, modası geçmiş olan zihniyetleri tanıma, onlardan öğrenme ve arkasından onları, gelişmiş bir zihniyet oluşturmak için bir kenara atmakla ilgilidir.

Kendinizi sorgulama, aklınızı yitirmek ve yeni bir tane oluşturmak için sağlam bir stratejidir; zira bu yöntem, agresif bir halde zihni açan, gönlü genişleten ve ruhu şok eden sorular soran bir yöntemdir. Cevapları asla kabul etmeyen acımasız bir yüksek akıl yürütme biçimi vesilesiyle duygudan bir adım önde kalmış olarak, bilişsel uyumsuzluğa proaktif olarak bir üstünlük sağlar.

Karşılık olarak, sözde verilmiş olan yanıtları parçalara ayırır. Kıyımda, kozmik yasaya uyan şeyleri onurlandırır ve uymayanları ise gözden çıkarır. Sadece bu biçim bir onurlandırma hala bir kabullenme değildir. Aksine, hala yanlış olabilme olasılığı olabilse de buna saygı duyarken daha yüksek bir olasılık için derin bir halde düşünmektir.

Aristoteles’in söylediği benzer biçimde, “Bir düşünceyi kabul etmeden düşünebilmek, eğitimli bir zihnin işaretidir.”

Fakat en azından bu, üstüne inşa edilebilecek bir şeydir. Evrensel yasaya bakılırsa geçerli kabul edilenleri onurlandırırken gerisini bir kenara atın ve sonrasında bunu yeni bir zihin oluşturmak için temel olarak kullanın.

  • Kendi kendinize felsefe pratiği yapın

“Ve Yaşam, bana sırrını verdi: Farkına var, dedi, ben devamlı kendisini aşmak zorunda olan biriyim.” Nietzsche

Gerçekliği idrak etme şeklinizi dönüştürmek için kendinize felsefe uygulayın. Bir süreliğine kendi aklınızı unutun ve bunun yerine sizden önceki bilgeleri arayın. Onlardan daha fazlasını görmek için onların omuzlarında durun. Bu, kendi kendinize uygulayabileceğiniz felsefenin somut örneğidir.

Bu, okuma ve otodidaktizm (kendi kendine öğrenme) gerektirir. Daha da önemlisi, birkaç kitap okumaktan daha fazlasını gerektirir. Bir aydınlanma arayışının yapmış olduğu en büyük hata, tek bir bilgenin bilgeliğinden yararlanmak ve orada kalmaktır (yalnız bir kitabı okuyup saygı duymak ve öbürlerinden caymak). Bu ise aydınlanmanın tam tersini doğurur; doğrusu dogmatik düşünceyi.

Dogmatik düşünceden ya da ona götürmüş olan ıslak zeminden kaçınmak için kendi kendinize felsefe pratiği yapın. Bu ise kendinizi, dünyayı birden fazla bilgenin bakış açısından görmeye zorlayarak agresif bir halde ruhsal konfor alanınızdan dışarı itmek (aklınızı yitirmek) anlamına gelir. O halde bu, saygı duyulan bakış açılarından kazanılan detayları almak ve kendi algınızı sorgulamak için kendi kendinizi sorgulamak anlamına gelir.

Evrensel yasaya uyanlara saygı gösterin ve uymayanları ise gözden çıkarın. Sonrasında hepsini kendi ruhunuzun sesiyle harmanlayın ve ondan, kendi eşi olmayan felsefenizi yaratın. Tekrarlayın. Asla bir karara varmayın.

Eski zihin, yeni zihnin sonsuza dek daha yeni bir zihne dönüşmesini sağlar. Kendi kendine uygulanan felsefe asla tamamlanmaz. Devamlı bir süreçtir. Mühim olan yolculuktur.

  • Stratejik yürekli atılımlar yapın

“Yalnızca (bir miktar) değişkenliği benimserseniz hayatta kalırsınız.” Nassim Nicholas Taleb

Eski zihniniz, güvenli ve emniyetli olan zihniyetiniz, konfor alanınızın merkezine sıkışmış olan ve daha yeni, daha sıhhatli, daha güncel bir zihniyet inşa etmek için “kaybetmeniz” ihtiyaç duyulan zihindir.

Bu, konfor alanınızdan yürekli bir atılım yapmayı gerektirir. Yazgınızı kontrol etmenizi gerektirir. Risk almayı gerektirir. Sıhhatli ve ilerici bir evrim, devamlı riskli olmuştur. Pes etmemek ve yalnız düşüncelerimizde takılıp kalmamak için risk almak, ileriye dönük olarak tek sıhhatli ve makul olan yoldur. Bu yüzden bunda daha iyi olabiliriz.

Dirençlilik çalışın. Dayanıklılık geliştirin. Kendinizi, proaktif olarak kırılgan olmayan bir virtüöze dönüştürün. Bu, birden fazla yürekli atılım yapmanızı gerektirir. Bilhassa şu üçü gereklidir: Kendini sorgulama cesareti, kendini “yok etme” (yitirme) cesareti ve kendini tekrardan doğurma cesareti.

Büyümek ve bilhassa sıhhatli ve ilerici bir halde büyümek için, hastalık riski almaya istekli olmalıyız. Birazcık hastalık veren bir kişisel gelişim, devamlı olarak genişleyen bir konfor alanına eşit olacaktır. Kendimizi rahatsız etmeye cesaret etmek, yürekli atılımların en büyük kısmıdır.

Öyleyse ruhsal koltuk değneklerinizi ve kültürel olarak şartlandırılmış olan parçalarınızı atın. Kendi yolunuzdan çekilin. Aklınızı kaybedin. Atılım yapın. Delirin. Richard Feynman’ın söylediği benzer biçimde, “İlk ilke, kendini kandırmamaktır. Kandırılması en kolay olan şahıs sensin.”

  • Yalnızlık ve meditasyon yöntemiyle kendinizin dışına çıkın

“Yaşamın ilk yarısı sıhhatli bir ego yapmaya adanmıştır, ikinci yarısı içe doğru giderek onu özgür bırakmaktır.” C.G. Jung

Bu kim bilir aklınızı yitirmek ve yenisini inşa etmek için en kuvvetli stratejidir. Kendiniz olmamanız, alçakgönüllülüğü öğretir.

Kendinizi iyi mi fazla ciddiye almamanız icap ettiğini öğretir. Kendiniz bulunmadığınız vakit her şey olmuş olursunuz. Şartlı bağımlılığa rağmen karşılıklı bağımlılığı deneyimlemekte özgürsünüz.

Kendiniz olmamanız, karmaşayı bitirir ve her şeyle bir olmanız en mühim hale gelir. Ansızın kendi yolunuzdan çıkarsınız. Olmanız ihtiyaç duyulan şey olmakta özgür olmuş olursunuz.

Kültürel karmaşadan, kalitesiz değerlerden ve insan denen makinenin tangırdayan çeliğinden arınmış yeni zihniniz burada adım atar: Kozmik balçıkta dikilmiş, ufak ve kıymetli bir fide.

www.aysetolga.com

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
cool
Cool
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Viyana Blog - Güncel Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!